SİZ DE PEKALA EVLAT EDİNEBİLİRSİNİZ!
Evlat edinme hukukta bir çocukla, durumu evlat edinmeye uygun
bir kişi arasında hukuki bağlar sağlanarak çocuk ebeveyn ilişkisinin kurulması olarak tanımlanıyor.
Korunmaya muhtaç çocuklardan durumu evlat edinme hizmetinden yararlandırılmaya uygun bulunanlar,
sosyal çalışmacının hazırladığı rapor ile evlat edinebileceği belirlenmiş ailelerin yanına
yerleştiriliyor. Yılda ortalama 500 çocuk için evlat edinme işlemi gerçekleştiriliyor. Ailelerin
çocuk büyütmeye hakları olduğu kadar, kendi isteklerini ifade edemeyen korunmaya muhtaç çocukların
da kendileri için en uygun olduğu titizlikle belirlenmiş ortamlarda yaşamaya hakları bulunuyor.
Dolayısıyla ailenin incelenmesi aslında çocuk ile ailenin birbirine ne kadar uyum sağlayacağıyla
ilgili bir süreç. Aileler Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) kanalıyla evlat
edinilebileceği gibi, çocuğun öz ailesinden ya da vasisinden evlat edinmek istenildiği taktirde
mahkemeye başvurarak evlat edinebiliyor.
GERÇEK AİLESİ ORTAYA ÇIKAR
MI? Aileler, günün birinde ailesinin ortaya çıkmasından endişelendikleri için genellikle
(0-1) yaş grubu ve kimsesi olmayan çocukları evlat edinmek istiyor. Ailelerin (0-1) yaş grubu
çocukları evlat edinmek istemelerinin önemli bir nedeni de evlat edinecekleri çocuğun yaşı büyüdükçe
iletişim kurmakta zorlanacakları kaygısı. Oysa ki korunmaya muhtaç çocukların özelliklerinin
(olumsuz aile koşullarından gelmeleri, kuruluşa gelinceye kadar olan yaşamlarında örselenmiş
olmaları, tutarlı ve dengeli bir sevgi almamış olmaları ... vb.) yanı sıra ailelerin yıllardır çocuk
özlemi çekmesi nedeniyle taraflar arasında sosyal çalışmacının da danışmanlığı ile kolaylıkla
iletişim kurulabiliyor. Ancak öncelikle çocuğun aile sıcaklığını ilk kez tatması nedeniyle
bocalayabileceği, sevgiyi sınayacağı unutulmamalı. Bu güvensizliğin aşılması ise ancak, ailenin
sorun çözme becerisi, sabrı ve olumlu yaklaşımıyla mümkün oluyor.
KİMLER EVLAT
EDİNEBİLİR? - En az 5 yıldan beri evli olan veya - Otuz yaşını doldurmuş bulunan,
- Evli ya da bekar, - Çocuklu ya da çocuksuz kişiler, evlat edinmek üzere başvuruda
bulunabiliyor. - Evlat edinecek kişiler, isterlerse aynı anda ya da değişik zamanlarda birden
fazla çocuğu evlat edinebiliyorlar. Eşler, birlikte evlat edinebilse de evli olmayanlar birlikte
evlat edinemiyor. - Eşlerden biri, en az iki yıldan beri evli olmaları veya kendisinin otuz
yaşını doldurmuş bulunması koşulu ile diğerinin çocuğunu evlat edinebiliyor. - Evlat
edinecek kişilerin, evlat edinecekleri çocuktan en az 18 yaş büyük olması gerekiyor. - Evlat
edinilecek çocuk ile evlat edinecek kişi arasında en fazla 40 yaş farkının bulunması gerekiyor
(Eşler arasında 10 veya daha fazla yaş farkı olması halinde, eşlerin yaş ortalaması dikkate alınır,
diğer durumlarda küçük olan eşin yaşı esas alınır, 40 yaş üzerindeki kişilere yaşlarıyla orantılı
olarak çocuk önerilir. Örneğin; başvuru yaparken 40 yaşında olmasına rağmen, yerleştirme sırasında
44 yaşında olan bir kişi yanına 4 yaşından küçük çocuk yerleştirilemez). - Tutarlı,
dengeli, çocuğa yeterli sevgi verebilecek kişilik yapısında olanlar, - Sosyal ilişkiler
açısından toplumun norm ve değerlerine aykırı düşmeyecek özellikler taşıyan, kılık kıyafet, yaşam
tarzıyla çağdaş görünüm ile Atatürk İlke ve İnkılapları’nı yaşamında uygulayabilecek düşünce
yapısına sahip olanlar, - Çocuğun bakım ve eğitimini sağlayabilecek yeterli gelir
düzeyine, sosyal güvenlik hakkına, uygun çevre ve yaşam koşullarına sahip olanlar, - Çocuğun
sosyo-kültürel gelişimini sağlayabilecek kültürel özelliklerde ve en az ilkokul mezunu olanlar
evlat edinebiliyorlar.
EVLAT EDİNME İLE ÇOCUĞUN KAZANDIĞI HAKLAR - Evlat edinilmiş çocuklar yasal
olarak öz çocukların haklarına sahip olurlar. - Ana ve babaya ait olan haklar ve hükümlülükler
evlat edinene geçer. - Evlatlık, evlat edinenin mirasçısı olur. - Evlatlık küçük ise evlat
edinenin soyadını alır. - Evlat edinen isterse çocuğa yeni bir ad verebilir. - Eşler
tarafından birlikte evlat edinilen ve ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüklerin nüfus kaydına ana
ve baba adı olarak evlat edinen eşlerin adları yazılır. - Evlatlığın miras ve başka haklarının
zedelenmemesi, aile bağlarının devam etmesi için evlatlığın naklen geldiği aile kütüğü ile evlat
edinen ailenin aile kütüğü arasında her türlü bağ kurulur. Ayrıca evlatlıkla ilgili kesinleşmiş
mahkeme kararı her iki nüfus kütüğüne işlenir. - Evlat edinme ile ilgili kayıtlar, belgeler ve
bilgiler mahkeme kararı olmadıkça veya evlatlık istemedikçe hiçbir şekilde açıklanamaz.
EVLAT EDİNİLEN ÇOCUĞA GERÇEĞİN SÖYLENMESİ - Çocuğa,
evlat edinildiği, sosyal çalışmacının önerdiği yaş ve zamanda mutlaka söylenmeli. - Çocuk
psikolojisi alanında yapılan çalışmalar ışığında çocukların bu durumu normal kabul ederek sorun
yaşamamaları ve yaşatmamaları için evlat edinmenin açıklanacağı en uygun dönemin çocuğun henüz
sosyal yaşama tam olarak açılmadığı, anne ve baba objesinin yaşamında birinci derecede önem taşıdığı
okul öncesi çağ (4-6 yaş) olduğu biliniyor. Bu açıklamanın zamanında yapılmaması halinde çocuğun
hazır olmadığı dönemde herhangi bir kaynaktan (aile dışı kişiler/belgeler vb.) gerçeği öğrenme
olasılığı çok yüksek olup, başta size olan güveninin sarsılmasının yanı sıra diğer insanlarla
iletişimi bozulacak ve yaşamında onarılamayacak büyük bir yara açılacaktır. - Aile açısından ise
yaşam boyu böyle bir gerçeği saklama zorunluluğu her zaman omuzlarında ağır bir yük olarak kalır.
Uygun olmayan şekilde gerçeği öğrenen çocuk da evlat edinen aileyi suçlayabilir. - Çocuğa onu
karnınızda değil kalbinizde büyüttüğünüzü, onun kendi çocuğunuz olmasını çok istediğinizi açıklarken
asla biyolojik ailesini kötüleyen ifadeler kullanmamaya dikkat edilmesi, çocuğun kendi hakkındaki
“Beni ailem istememiş” duygusunun oluşmaması için büyük önem
taşıyor. |
NE ZAMAN, NASIL ANLATMALI? Evlat
edinen ailenin, gerçeği çocuğa açıklama süreci oldukça sancılı geçebiliyor. Uzman Pedagog Feriha
Dildar Şenkaya zamanlama konusunda, 6 yaşından küçük çocukların halen ebeveynlerini ve onların
sevgisini kaybetme korkusu yaşadıklarını belirterek, 6-8 yaş arasında aile içinde yerini
belirginleştiren çocuğun bilişsel olarak da evlat edinmeyi anlayabileceğini söylüyor.
Uzman
Pedagog Feriha Dildar Şenkaya bebeğin ilk yılında tatmin edilmesi gereken en temel ihtiyacın
“güven” duygusu olduğunu vurgulayarak, bir çocuk için ailesinin, güven duygusunu
kazanabileceği en önemli yer olduğunu söylüyor. Bu nedenle, ilişki hattının en başından doğrular
üzerine kurulu olması gerektiğini belirten Şenkaya “İleri yaşlarda çeşitli yollardan
öğrenebileceği evlat edinilme gerçeği, beraberinde aileye karşı yoğun çatışmaları da getirecektir.
Bu nedenle durum, onun anlayabileceği bir dilde çocuğa mutlaka anlatılmalıdır” diyor.
EN UYGUN ZAMAN 6-8 YAŞ ARASI Şenkaya, öncelikle ebeveynin kendi
kaygılarından mümkün olduğunca arınması gerektiğini; konunun sakin, rahat bir ifade ile ele
alınmasının çocukta da aynı duygu durumunu yaratacağını ifade ediyor. 3-6 yaş arasındaki çocukların,
doğmanın ne olduğunu, bu sürecin nasıl başladığını ve nasıl sonlandığını çok merak ettiklerini
belirten Şenkaya “Televizyon ve çevrede duyup gördükleri ile dünyaya nasıl geldiklerine
ilişkin soruları artar ve bununla ilgili çeşitli fanteziler kurarlar. Bu dönem evlat edinme
kavramını anlatmak için uygun ortamı sağlar. Aile evlat edinme kavramını olabildiğince erken bir
dönemde çocuğun kelime dağarcığına sokmalıdır” diyor.
Şenkaya, 6 yaşından küçük
çocukların ebeveynlerini ve onların sevgisini kaybetme korkusu yaşadıklarını belirterek 6-8 yaş
arasında aile içinde yerini belirginleştiren çocuğun bilişsel olarak da evlat edinmeyi
anlayabileceğini söylüyor ve uyarıyor: “Durumu açıklamak için ergenlik dönemine kadar beklemek
hem çocuğun öz güvenini yıkar hem de ebeveynine olan inancını altüst
eder”.
DİĞER ÇOCUKLARDAN BİR FARKI OLMADIĞINI ANLATIN Uzman Pedagog
Şenkaya’ya göre çocuğa anlatırken kendisinin diğer çocuklardan herhangi bir farkı olmadığı,
onun da diğer bebekler gibi çok değerli ve sevimli olduğu, ancak biyolojik anne-babanın çeşitli
nedenlerle ona yeterince iyi bakamayacaklarını düşündükleri için bu kararı verdikleri söylenmeli.
Bazen biyolojik ebeveyninin nasıl biri olduğunu, şimdi nerede olduğunu, ne yaptığını merak
edebileceğini, onlarla birlikte olmanın nasıl bir şey olduğunu düşünebileceğini ve bunun çok doğal
olduğunu paylaşmak gerekir. Bu duygu ve düşüncelerini kendileriyle paylaşmasının onları rahatsız
etmeyeceğini eklemek, çocuğa ihtiyaç duyduğunda bu konuda konuşabileceği güvencesini
verir.
Evlat edinmeyi anlatırken çocuğa; zorluklar içinde yaşarken kendisinin
“seçilmiş” olduğunu söylemek, çocuğun üzerinde bir takım olumsuz etkilere neden
olabilir. Çocuk bu “seçilmişlik” statüsünde kalabilmek için mükemmel olması gerektiğini
düşünüp çok fazla uyumlu davranabilir veya olumsuz davranışlar göstererek evlat edinen ebeveyninin
sevgisini test etmeye çalışabilir. Her iki tepki de çocuğun gerçek benliğini bulmasını zorlaştırır,
özgüvenini sarsar. Ayrıca aile içindeki gerginlikler sırasında ebeveyne kızgınlık duyduğunda kendini
suçlu hissetmesine neden olup çocuğun olumsuz duygularını dile getirmesini
engelleyebilir.
BİYOLOJİK EBEVEYNLERİNİ MERAK ETMESİ DOĞAL Şenkaya
6-11 yaş çocuğunun, okul ile ilgili sorumluluklar ve kaygılar dışında, çok büyük dalgalanmalar
göstermese de iç dünyasında onda kaygı uyandıran pek çok mesele ile uğraştığını belirtiyor. Kendi iç
dünyasında bu konuya gereğinden fazla yoğunlaşmaması için evlat edinme ile ilgili duygu ve
düşüncelerin paylaşılmaması halinde çocuğun kendi hayalinde yarattığı biyolojik ebeveynleri ile
ilgili hayaller kurup, kendini onlarla özdeşleştirebileceği konusunda uyarıyor. Hatta zaman zaman
onları tekrar bulma arayışına girebileceğine dikkat çeken Şenkaya “Bu durumda evlat edinen
aile kendini reddedilmiş hissedebilir. Halbuki bu doğal bir meraktır. Çocuğa karşı destekleyici ve
anlayışlı bir tutum benimsenmeli, onun merak ve duygularını ifade etmesine izin verilmelidir. Çocuk
merak ve duygularını açık bir şekilde ifade etse de sizin ona karşı sevginizin değişmeyeceğini,
ondan vazgeçmeyeceğinizi bilmeye ihtiyaç duyar” diyor.
|