SİZİN ÇOCUĞUNUZ DA OKULLU MU OLUYOR?

OKULA BAŞLAMADAN ÖNCE:
- Çocuğunuza okulun çok eğlenceli ve çok mutlu bir ortam olacağını aktarmayın. Daha sonra hayal kırıklığına uğramaması için sorduğu sorulara gerçekçi cevaplar verin.
- Kendi okul yaşantılarınızla ilgili olumlu anılarınızı anlatarak okulla ilgili olumlu bir imaj geliştirin.
- Okuma yazma öğrendiğinde nasıl bir kazanımı olacağını anlatın.

ÇOCUĞUN OKULDA İLK GÜNÜ:
Çocuğunuz okulun ilk günü oldukça sakin ve güvenli görünüyorsa, bu onun okula iyi hazırlanmış olduğunun göstergesidir. Çocuğu okula hazırlamak için alınan önlemlere rağmen ilk gününü gözyaşları ile karşılaşması olasıdır. Fakat, paniğe kapılmanıza gerek yok; okulun ilk günü çocuğun  anne babadan ayrılırken güçlük çekmesiyle, daha sonraki psikolojik ve eğitimsel gelişimi arasında bir ilişki yoktur. Çocuğun ağlaması kaygılanmayı gerektirmeyen, normal bir tepkidir.

Okula başlamak kimi çocuklar için iple çekilen bir başlangıç iken, kimi çocuklar için ise korkulu bir bekleyiş haline gelir. Bu çok normaldir. Aileden çıkıp, farklı sosyal çevrelere girmek, o çevrenin bir parçası olmaya başlamak, oyun döneminden yeni çıkmış 6-7 yaş çocuğu için oldukça zor bir süreç olabilir. Bu ilk gün krizlerinin çözümü, olayı doğal akışı içinde, idealize etmeden ve sabırla beklemekten geçer. Çocuğunuza bunun için zaman tanıyın. Çocuğunuzun okula alışma döneminde şu noktalar dikkat edebiliriniz.


AİLELER NE YAPMALI?

- Okulla ilgili olarak çocuğu bilgilendirin.
- Okul çıkışında onu tam zamanında alacağınızı ya da servise bineceğini, evde mutlaka karşılayacak bir kişinin olduğunu açıklayın.
- Gerekirse sınıf arkadaşlarından bazıları ile tanışın ve ders programını inceleyin.
- Sakin kalmaya çalışarak ona güven verin. Kaygı, özellikle ebeveynle çocuk arasında bulaşıcıdır. Çocuk, kaygı duyduğu, canı sıkıldığı her durumda ne kadar endişelendiğinizi anlamak için size bakacak ve endişeli olduğunuzu gördüğünde korkmakta haklı olduğunu düşünecektir. Bu nedenle ne kadar tedirgin ve gergin olursanız olun, dışarıdan rahat görünmeye çalışın.
- Anne baba dışında okula gitmesi konusunda ailenin her üyesinin de tutarlı bir tutum takınması, çocuğun bu konuda cesaretlendirilmesi gerekir.
- İlkokul, eğer çocuk anaokuluna da gitmemişse, aileden sonra sosyalleşmeye başlanılan ilk yerdir. Ve artık orada farklı bir dünya çocuğu bekler. Öğretmenler, diğer çocuklar, çalışanlar, müdürler... Ailelere düşen görev, okul başlamadan önce çocuklarına okulun nasıl bir yer olduğunu ve oranın korkulacak bir yer olmadığını gerekirse defalarca anlatmaktır.
- Çocukla her zaman açık ve anlaşılır tarzda konuşun. Okula gitmek istemiyorsa, bu korkusunun nedenlerini ve endişelerini ifade etmesine yardım edin.  Ancak bunu yaparken, kesinlikle aşağılayıcı ve küçük düşürücü bir tarz kullanmayın. Bu kaygı ve korkuları sadece onun değil, her çocuğun yaşayabileceğini söyleyebilirsiniz.
- Çocuklar için en önemli şey, güvendir. Anne-babalar çocuklarına güven vermelidir. “Buralardayım...”, “Çıkışta seni alacağım” gibi cümlelerle çocuk sakinleşebilir.
- Ayrıca, kesinlikle arkadaşlarıyla karşılaştırıcı bir tutum içinde olmayın, başkalarının çocuklarını “iyi örnek” olarak göstermeyin.
- Okulun ilk günlerinde ve daha sonralarında da, okul ve öğretmenlerle işbirliği içinde olmaya özen gösterin. Çocuk, aile, okul üçgeni arasındaki iletişimi her zaman önemseyin.
- Çocukla vedalaşmaarınızı uzun sürdürmeyin. Sınıf önünde beklemeniz çocuğunuzu daha fazla kaygılandırıp adaptasyon sürecini uzatacaktır.
- Tüm bunların dışında çocuk hala aşırı bir korku duyuyorsa, mutlaka bir uzmandan profesyonel yardım alın.

ÇOCUK EVE GELDİĞİNDE:
- Eve geldiğinde yaşadıklarıyla ilgili onunla konuşun. Her okul dönüşü eğer isterse olan biten her şeyi size anlatmasına izin verin. Böylece onun okul yaşamına ilgi duyduğunuzu yansıtır ve onun da okula karşı ilgisini pekiştirebilirsiniz. Ne var ki, okul çıkışı hem fiziksel, hem de duygusal olarak çok yorgun olabileceğini ve her şeyi anlatmak istemeyeceğini aklınızdan çıkartmayın.
- Çocuğunuzun bir sonraki gün için giysilerini, çantasını akşam hazırlaması, ertesi sabahın telaşlı geçmesini önler. Çocuk bir hafta içinde bu düzene uyum sağlayacak ve zamanla, sabahları okula hazırlanması daha az zaman alacaktır. Uyku saatlerinin düzenli oluşu ve zamanında yatıp kalkması sabah hazırlıklarını gerginlikten uzak tutar.


ÖDEV SORUMLULUĞU NASIL KAZANDIRILIR?

Her anne baba çocuklarının ödevleri ile ilgilenmelidir. Çünkü onların sorunlarına yardımcı olmak, beraber sorunların üstesinden gelmek, karşılıklı iletişim ve güven ilişkisi kurmak ödev söz konusu olduğunda da çocuklar için bir ihtiyaçtır ve aileden yardım almak hoşlarına gider. Ödevlerinde anlamadıkları yerlerde yardım isteyebilecekleri söylenmeli, yol gösteren kişi olunmalıdır. Okula başlanılan ilk birkaç hafta, okuldan evde yapılması için herhangi bir ödev verilip verilmediği sorulmalıdır. Ancak ödevi yapması için ısrarcı olmamak gerekir. Yapmadan gittiği takdirde, öğretmenine nedenlerini kendisi anlatmalıdır. Çocuk okuldan geldiği ilk 2 saat içinde ödevlerini tamamlamalıdır.


 

anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE