OKUL ÖNCESİ DÖNEMDE YEME SORUNLARI VE ÇÖZÜMLERİ Uygun yeme alışkanlıklarının kazanılması sadece fiziksel bir ihtiyacın karşılanmasını değil aynı zamanda sosyal, bilişsel, ruhsal gelişimi destekler. Sağlıklı yeme alışkanlıklarının kazanılması, uyku alışkanlıkları ve tuvalet eğitimi gibi diğer aile içi eğitimlerin ilk uygulama alanını oluşturur. Yeme alışkanlıklarının gelişimi bir sıra halinde ilerler. Anne sütü ya da biberondan emme ile başlayan bu süreç; ardından annenin kaşıkla beslemesi, elle yeme, kaşık ve sonra bıçak kullanmaya doğru ilerler. Aynı şekilde sıvı ile başlayan kıvamda ilerleme; önce püre, sonra ezilmiş, en son olarak da katı kıvama ulaşır. Bu basamakların geçilmesinde ebeveynlerin desteği önemlidir. Çocuğun gelişimi sırasında bu alışkanlıkların kazanılması için ne kadar erken başlanır ve ebeveynler tarafından ciddiye alınırsa, bu sorunların ilerleyen yaşlarda devam etmesi büyük oranda azalır. ANNE SÜTÜ YİNE BAŞROLDE Gece yarısı beslenme 6. ayda kesilmeye başlanmalıdır. Aksi takdirde, hem uyku alışkanlıklarının kazanılmasını etkiler, hem de tok mideyle uyanan çocuğun sabah iştahı kapalı olacaktır. ANNENİN KİLO BEKLENTİSİ GERÇEKÇİ OLMALI 2 yaşında çocuk anneden ayrılıp bireyselleşmeye başlar, her şeyi kendi kontrol etmek ister. Televizyon, giyinme, kurallara uyma gibi alanlarda “hayır” diyebilir. Bu nedenle yeme saatleri de bir savaş alanına dönüşebilir. Bu dönemde ebeveynlerin gereksiz zıtlaşma ve diretmeye girmesine gerek yoktur. Hareket becerilerinde artışla birlikte ayakta yeme, gezerek atıştırma, istediği yerde öğünlerini geçirme gibi uygunsuz istekler ve alışkanlıklar ortaya çıkabilir. 3 yaşından itibaren çocuklarda yoğun bir öğrenme ve büyüme içgüdüsü hâkim olur. Bu nedenle gıdaların ne işe yaradığı, büyümeye ne gibi katkılarının olacağını ifade edilmesi uyumlarını arttırabilir. Bu yaşta çocuklarda taklit etme, benzeme, model alma davranışı gelişmeye başlar. Ebeveynlerinin davranışlarını benimser, televizyonda gördüğü kahramanlar gibi olmak ister, arkadaşları ile yarışır; bu özelliklerin yeme davranışları üzerine etkisi olacaktır. Birinci yaşından önce öğün saatlerinin tüm aile bireylerle birlikte olması önemlidir. Bu hem çocuğun iletişim becerilerinin artmasını, hem görgü kurallarını öğrenmesini, hem anne babayı taklit etmesini, hem aile bireyleri ile olumlu bir ortam içinde olmasını sağlayacaktır.
TELEVİZYON OLUMSUZ ETKİLİYOR Yeme sırasında tüm sorumluluğu ebeveynlerin kendi üzerine alması çocuğun bireyselleşmesini engelleyecektir. Bunun yanında tüm sorumluluğun çocuğa bırakılması da sağlıklı yeme alışkanlıklarının kazanılmasında yetersiz olacaktır. Bu nedenle, sorumluğun ebeveyn-çocuk arasında paylaşılması gerekir. Yemeğin ne zaman yeneceği, nerede yeneceği, ne yeneceği ve ne kadar yeneceği bu sorumluluk içinde paylaşılmalıdır. NE ZAMAN DOYACAĞINA ÇOCUK KARAR VERSİN Çocuğa yemediği ile ilgili lakap takmak (mızmız, pinti gibi) ya da sosyal ortamlarda yeme alışkanlıkları ile ilgili genellemelerde bulunmak (sebze sevmez, az yer) çocuğun kendisi ile ilgili olumsuz düşüncelerinin yerleşmesine neden olabilir. ABUR CUBURU YASAKLAMAK YERİNE KISITLAYIN YEMEK, ÖDÜL YA DA CEZA DEĞİLDİR Sevmediği bir yemeği yediği zaman, sevdiği bir yemeği ödül olarak sunmak da iyi bir fikir değildir. Çünkü ıspanak yerse çikolata kazanan çocuk, ıspanağın çok değersiz ve lezzetsiz, çikolatanın ise çok değerli ve lezzetli bir besin olduğunu düşünecektir. Seçici yeme alışkanlığı olan çocukların ebeveynlerinin kendi çocukluk dönemlerinde veya halen yemek seçme özelliği olabilir. Bu nedenle kendi yeme özelliklerini ve çocuğundan beklentilerini gözden geçirmeleri gerekebilir.
|
|
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın |
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE |