HAMİLELİKTE BÖBREK TAŞINA DİKKAT!

Kadınlarda böbrek taşı görülme oranı erkeklere göre son yıllarda çok daha fazla arttı. 1960 yılında erkek-kadın oranı 5/1 iken, günümüzde eşit. Anne adayları, hamilelik öncesinde mutlaka taş kontrolü yaptırmalı. Erken teşhis, kötü sürprizlerle karşılaşma ihtimalini büyük oranda ortadan kaldırıyor.

ERKEN DOĞUMA NEDEN OLUYOR
Böbrek taşı görülme oranı normalde yüzde 2-3’tür; her yıl yaklaşık 10 kişiden 1’inde taş hastalığı oluşur. Hamilelikte bu oranda değişiklik olmaz. Üriner taşlar gebelikte ağrılara, enfeksiyonlara, ara ara hastaneye yatma gereğine, hatta erken doğuma bile neden olabilir.

BÖBREK TAŞI NEDEN OLUŞUR?
Taş oluşma sebebi hamilelerde, hamile olmayanlarla aynı olarak görülür. Bunlar; kronik idrar yolu iltihapları, ailevi yatkınlık gibi sebeplerdir. Taşların çoğu kalsiyum içerir. Hamilelik ilerledikçe daha sık görülür. İlk 3. ayda nadirdir. Taşlar daha sıklıkla sağda, fakat her iki tarafta da gelişebilir. Hamilelikte böbrek taşı kırma operasyonunu gerçekleştirmek mümkün değildir.  Bu nedenle kişide taş olasılığı varsa, gebe kalmadan taşların temizlenmesi gerekir.

Hastalar belirgin olmayan karın ve bel ağrısı ve şiddetli ağrı ile hastaneye başvurduklarını söylüyor. Böbrek enfeksiyonuna benzeyen bulantı, kusma, ateş, yan ağrısı gibi bulgular olabilir. Klinik tanı zor olabilir. Apandisit ve erken doğum zannedilebilir veya gebelik ağrısı olarak değerlendirilip taş olasılığı göz ardı edilebilir. Taşın tedavi edilmediği durumlarda, ağrı uterus kasılmalarını başlatıp erken doğuma neden olabilir. Bu nedenle teşhiste ultrasonun yeri çok önemlidir.

HAMİLELİK ÖNCESİ TAŞ KONTROLÜ YAPTIRIN
1950’li yıllarda kadınlarda taş görülme sıklığı erkeklere oranla 5’te 1 iken, günümüzde bu oran 2’de 1’e yükselmiştir. Dolayısıyla, kadınlar da risk grubunda. Dile getirmesi zor da olsa, gebelikteki taş hastalığının bazı durumlarında şiddetli ağrı ile birlikte düşükler görülebilir. Bu nedenle tüm hamileler, hamilelik öncesi mutlaka taş kontrolü yaptırmalılar.

Gebeliğin herhangi bir döneminde böbrek taş hastalığının ortaya çıkması oranı ise, gebe olmayan doğurganlık çağındaki kadınlarla aynı. Taş hastalığının fazla görüldüğü riskli yer ve kişilere bağlı olarak görülme oranı da değişir. Gebeliğin her döneminde ortaya çıkabilmekle beraber, son 3 ayda daha sık olarak görülür. Erken doğuma neden olma olasılığı yüzde 40’a kadar yükselebilir. Gebelikte en sıklıkta rastlanan taş cinsi kalsiyum fosfat taşıdır (yüzde 74), daha sonra kalsiyum oxalat’tır (yüzde 26).

Doğurganlık çağındaki tüm kadınların özellikle ideal kilosunun üzerinde olanların, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği veya metabolik bozukluğu saptanan veya ailesinde taş hikayesi bulunan kişilerin hamilelik öncesi böbrek taşı varlığı açısından check-up yaptırması da önemli bir ayrıntıdır.

Taş hastalığı gebelik öncesinde saptandığı takdirde, kolaylıkla tedavi edilmesine rağmen gebelikte ortaya çıkması durumunda hem anne hem de bebek için ciddi risk oluşturabilir.

HAMİLELİKTE BÖBREKLERE NE OLUR?
Hamilelik sırasında böbreklerde hem fonksiyonel hem de anatomik değişiklikler olur. Yaklaşık yüzde 90 oranında gebeliğin 6-11. haftasından başlayarak sağda daha sık olmak üzere her 2 böbrekte genişleme (gestasyonel hidronefroz) görülür. Böbreklerdeki bu genişleme, doğumdan 4-6 hafta sonra normale döner. Bu genişlemenin başlıca nedeni, uterusun bebekle beraber büyümesine bağlı olarak üreter adını verdiğimiz idrar yoluna baskı yapmasıdır.


Gebelik sırasında vücuttaki hormonal değişiklikler ve kalp hemodinamiğindeki artışa bağlı olarak, böbrek kan akımında yaklaşık yüzde 25’lik bir artış olur. Böbrek kan akımındaki bu artış, beraberinde taş oluşumunu arttıran maddelerin de idrarda daha yoğun şekilde bulunmasına yol açar. Ancak ilginç olan nokta, taş oluşturan moleküllerin (kalsiyum, fosfat, oksalat vb.) idrarda daha fazla bulunmasına rağmen, gebelerde taş oluşumu sıklığının veya riskinin artmaması ve taş görülme sıklığının gebe olmayan kadınlarla eşit olmasıdır. Bunun nedeni, gebelik sırasında oluşan hormonal ve metabolik değişikliğin, ayrıca artan günlük idrar hacminin taş oluşumuna neden olan bu maddelerin etkinliğini azaltmasıdır.


GEBELİK SIRASINDA BÖBREK TAŞI HASTALIĞININ BELİRTİLERİ
Taş hastalığı gebelerin yüzde 80-90’ında 2. veya 3. trimesterde ortaya çıkıyor. Son zamanlarda yapılan geniş bir araştırma sonucuna göre, en sık rastlanan belirti yüzde 95 ile idrarda gözle görülen veya mikroskopik düzeyde kan olması. Bunu yüzde 89 ile yan ağrısı takip ediyor. Yan ağrısının yanlış değerlendirilmesi nedeniyle yaklaşık yüzde 28 hastada taş tanısı atlanabiliyor.

Taşların görüntülenmesinde günümüzde en etkili yöntem olan bilgisayarlı tomografi, gebelerde radyasyon içerdiğinden dolayı yapılmamalıdır. Bunun yerine, taşları görüntüleme oranı daha düşük olan ancak radyasyona maruz bırakmayan ultrasonografi kullanılması gereken görüntüleme tekniğidir.

Görüntülemede en yeni yöntem Manyetik Rezonans Ultrasonografi’dir. Kuvvetli taş şüphesi olan, ancak ultrasonografi ile taşları görüntülenemeyen gebelerde son zamanlarda kullanılmaktadır. Manyetik Rezonans Urografi ile idrar yolu taşlarını yakalama oranı neredeyse yüzde 100’dür.

HAMİLELİKTE TAŞ TEDAVİSİ NASIL YAPILIYOR?
Taş yakınması olan gebelerin yüzde 70-80’inde basit tedavi ve önlemlerle taşı düşürmek mümkün. Ancak yüzde 20-30 hastada daha ileri ilaç tedavileri veya girişim gerekebilir.

En sık uygulanan yöntem, taşa bağlı ağrıları ve böbrek tıkanıklığının giderilmesi amacıyla üretere stent yerleştirilmesi. Bunun yapılaması durumunda ise böbreğe vücut dışından tüp yerleştirilmesi.

Gebelerde nadiren de olsa endoskopik olarak taşın çıkarılması uygulanabiliyor. Üreteroskopi yöntemi ile taşa ulaşılıp lazer veya pnömotik (hava akımı) yöntemiyle taş parçalanır ve sorun giderilir.

Gebelik sırasında taş görülmesinin en önemli sonucu, erken doğum tehdidine yol açmasıdır. Taşın başlattığı ağrı ve kasılmalar uterusta doğum kasılmalarının erken başlamasına yol açabilir.


 

anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE