HAMİLELİKTE BÖBREK TAŞINA DİKKAT! Kadınlarda böbrek taşı görülme oranı erkeklere göre son yıllarda çok daha fazla arttı. 1960 yılında erkek-kadın oranı 5/1 iken, günümüzde eşit. Anne adayları, hamilelik öncesinde mutlaka taş kontrolü yaptırmalı. Erken teşhis, kötü sürprizlerle karşılaşma ihtimalini büyük oranda ortadan kaldırıyor. ERKEN DOĞUMA NEDEN OLUYOR BÖBREK TAŞI NEDEN OLUŞUR? Hastalar belirgin olmayan karın ve bel ağrısı ve şiddetli ağrı ile hastaneye başvurduklarını söylüyor. Böbrek enfeksiyonuna benzeyen bulantı, kusma, ateş, yan ağrısı gibi bulgular olabilir. Klinik tanı zor olabilir. Apandisit ve erken doğum zannedilebilir veya gebelik ağrısı olarak değerlendirilip taş olasılığı göz ardı edilebilir. Taşın tedavi edilmediği durumlarda, ağrı uterus kasılmalarını başlatıp erken doğuma neden olabilir. Bu nedenle teşhiste ultrasonun yeri çok önemlidir. HAMİLELİK ÖNCESİ TAŞ KONTROLÜ YAPTIRIN Gebeliğin herhangi bir döneminde böbrek taş hastalığının ortaya çıkması oranı ise, gebe olmayan doğurganlık çağındaki kadınlarla aynı. Taş hastalığının fazla görüldüğü riskli yer ve kişilere bağlı olarak görülme oranı da değişir. Gebeliğin her döneminde ortaya çıkabilmekle beraber, son 3 ayda daha sık olarak görülür. Erken doğuma neden olma olasılığı yüzde 40’a kadar yükselebilir. Gebelikte en sıklıkta rastlanan taş cinsi kalsiyum fosfat taşıdır (yüzde 74), daha sonra kalsiyum oxalat’tır (yüzde 26). Doğurganlık çağındaki tüm kadınların özellikle ideal kilosunun üzerinde olanların, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği veya metabolik bozukluğu saptanan veya ailesinde taş hikayesi bulunan kişilerin hamilelik öncesi böbrek taşı varlığı açısından check-up yaptırması da önemli bir ayrıntıdır. Taş hastalığı gebelik öncesinde saptandığı takdirde, kolaylıkla tedavi edilmesine rağmen gebelikte ortaya çıkması durumunda hem anne hem de bebek için ciddi risk oluşturabilir.
GEBELİK SIRASINDA BÖBREK TAŞI HASTALIĞININ BELİRTİLERİ Taş hastalığı gebelerin yüzde 80-90’ında 2. veya 3. trimesterde ortaya çıkıyor. Son zamanlarda yapılan geniş bir araştırma sonucuna göre, en sık rastlanan belirti yüzde 95 ile idrarda gözle görülen veya mikroskopik düzeyde kan olması. Bunu yüzde 89 ile yan ağrısı takip ediyor. Yan ağrısının yanlış değerlendirilmesi nedeniyle yaklaşık yüzde 28 hastada taş tanısı atlanabiliyor. Taşların görüntülenmesinde günümüzde en etkili yöntem olan bilgisayarlı tomografi, gebelerde radyasyon içerdiğinden dolayı yapılmamalıdır. Bunun yerine, taşları görüntüleme oranı daha düşük olan ancak radyasyona maruz bırakmayan ultrasonografi kullanılması gereken görüntüleme tekniğidir. Görüntülemede en yeni yöntem Manyetik Rezonans Ultrasonografi’dir. Kuvvetli taş şüphesi olan, ancak ultrasonografi ile taşları görüntülenemeyen gebelerde son zamanlarda kullanılmaktadır. Manyetik Rezonans Urografi ile idrar yolu taşlarını yakalama oranı neredeyse yüzde 100’dür. HAMİLELİKTE TAŞ TEDAVİSİ NASIL YAPILIYOR? En sık uygulanan yöntem, taşa bağlı ağrıları ve böbrek tıkanıklığının giderilmesi amacıyla üretere stent yerleştirilmesi. Bunun yapılaması durumunda ise böbreğe vücut dışından tüp yerleştirilmesi. Gebelerde nadiren de olsa endoskopik olarak taşın çıkarılması uygulanabiliyor. Üreteroskopi yöntemi ile taşa ulaşılıp lazer veya pnömotik (hava akımı) yöntemiyle taş parçalanır ve sorun giderilir. Gebelik sırasında taş görülmesinin en önemli sonucu, erken doğum tehdidine yol açmasıdır. Taşın başlattığı ağrı ve kasılmalar uterusta doğum kasılmalarının erken başlamasına yol açabilir.
|
|
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın |
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE |