HAMİLELİKTE BU ENFEKSİYONA DİKKAT: SİTOMEGALOVİRÜS

SİTOMEGALOVİRÜS NEDİR?
Herpes virüs ailesinden bir DNA virüsü olan Sitomegalovirüs (Cytomegalovirus, CMV) en çok hamilelik ve doğum öncesinde görülüyor. İnsanların yarısından fazlasında görüldüğünden çok sık karşılaşılan bir enfeksiyon olarak kabul ediliyor.

SİTOMEGALOVİRÜS NASIL BULAŞIR?
Enfeksiyonların çoğunda olduğu gibi Sitomegalovirüs de vücut sıvıları ile bulaşabilir.
En sık bulaşma şekilleri şunlar:
• İdrar,
• Tükürük,
• Gözyaşı,
• Semen,
• Anne sütü gibi vücut sıvıları,
• Cinsel ilişki,
• Kan nakli,
• Hamilelik esnasında bebeğe geçebilir,
• Emzirme sırasında bebeğe bulaşabilir.

SİTOMEGALOVİRÜS BELİRTİLERİ NELERDİR?
Sitomegalovirüs enfeksiyonu genellikle belirti vermeden geçiriliyor. Bazı vakalarda ise hafif ateş, halsizlik, boğaz ağrısı, eklem ağrıları, lenf bezlerinde şişme görülüyor. Hasta CMV enfeksiyonu ilk kez geçiriyorsa, buna primer enfeksiyon deniyor. Geçirilen ilk enfeksiyonun ardından virüs vücutta kalıyor ve sessiz hale geliyor. Daha sonraki dönemlerde hastalık tekrarlarsa yeniden aktif hale gelebiliyor. Tekrarlayan enfeksiyonlara rekürren enfeksiyon adı veriliyor. Bir anne adayının hamilelik süreci boyunca hem primer hem de rekürren enfeksiyon geçirme olasılığı olabiliyor.


HAMİLELİKTE PRİMER CMV ENFEKSİYONU
Hamileliklerinden önce CMV enfeksiyonu geçirmemiş kadınların yüzde 1-4’ü hamilelik esnasında ilk kez enfeksiyona yakalanabiliyorlar. Bu anne adaylarından yaklaşık yüzde 20-40’ı CMV enfeksiyonunu bebeğe geçiriyor. Bebeklerden 10’da 1’i ise enfeksiyondan etkileniyor. CMV enfeksiyonundan etkilenen bebeklerin göz, karaciğer, dalak, beyin gibi organlarında zararlar oluşabiliyor. Bebekte sitomegalik inklüzyon hastalığı (konjenital sitomegalovirüs enfeksiyonu) denen bir durum oluşuyor. En çok görülen hasarların başında, kafanın normalden küçük olması, beyinde kalsifikasyonlar, karaciğer ve dalakta büyüme, görme ve işitme problemleri, zeka geriliği, gelişme geriliği, sarılık ve ölümler yer alıyor. Ender vakalarda doğumdan sonra bebekte herhangi bir anormallik tespit edilmediği halde daha sonra ki yıllarda zeka geriliği, işitme problemleri gibi sorunlar görülebiliyor. CMV enfeksiyonunun neden olduğu bu rahatsızlıklara rağmen, düşük veya anne karnında ölümlere yol açıp açmadığı da kesin olarak bilinmiyor.


HAMİLELİKTE REKÜRREN CMV ENFEKSİYONU
Anne adayının hamilelik sırasında rekürren CMV enfeksiyonu geçirme olasılığı daha yüksek olmasına rağmen, bebeğin bundan rahatsızlıktan etkilenme riski daha düşük. Rekürren CMV enfeksiyonun hamilelik esnasında bebeğe geçme olasılığı yüzde 1-2 arasında. Hamilelikte bebeğin rekürren CMV enfeksiyondan etkileme riski daha az olsa da, kısa veya uzun dönemde sorunlar ortaya çıkabiliyor. Anne adayının daha önce CMV enfeksiyonu geçirmiş olması ve hamilelikte enfeksiyonun tekrarlaması bebeğin hastalıktan daha az etkileneceği anlamına geliyor. Bununla beraber bebeğin etkilenme riski enfeksiyonun hamileliğin erken dönemde geçirilmesi ile artabiliyor. Hamileliğin ilerleyen dönemlerinde geçirilen enfeksiyon bebek için daha az tehlikeli. Ancak her iki enfeksiyonda da doğumdan sonra anormallikler saptanmazsa bile, ilerleyen yıllarda yüzde 5-10 oranında etkiler görülebiliyor. CMV enfeksiyonu hakkında yapılan araştırmalar, bebeğin anne adayının enfeksiyonu geçirdiği döneme bağlı olarak nasıl etkilendiğini henüz kesin olarak ortaya koymuyor.

CMV ENFEKSİYONU TANISI NASIL KONULUYOR?
Kesin teşhis konulabilmesi için hamileye kan testi yapılıyor. Test sonucunda CMV IgM antikorunun pozitif olması anne adayının hastalığı yeni geçirdiği anlamına geliyor. Eğer CMV IgG antikorunun pozitif çıkması enfeksiyonun daha önce geçirildiğini gösteriyor. Primer enfeksiyonların yüzde 75’inde CMV IgM antikoru pozitiftir. Rekürren enfeksiyonların ise yüzde10’u pozitiftir. Bu nedenle IgG titresindeki 4 katlık artış, yeni geçirilen enfeksiyon tanısını koymakta daha kullanışlı. Enfeksiyon geçirildikten sonra IgM farklı sürelerde yeniden kayboluyor. Bebekte enfeksiyon tanısı koymak için fetüsün kanından, amniyon sıvısından veya koryon villusundan virüs kültürü ya da PCR ile DNA izolasyonu yapılabiliyor. Ayrıca, bebeğin kanındaki IgM antikoru kontrol edilebiliyor. Uygulanan bu testler fetüste enfeksiyonun olup olmadığını gösterseler de, enfeksiyonun bebeğe verdiği zarar konusunda bilgi vermiyor. Söz konusu yöntemlerle enfeksiyon teşhis edilen bebeklerin 4’te 1’inde doğumdan sonra sorunlar ortaya çıkıyor. Kalan bölümünde herhangi bir sorun oluşmuyor. Bebeklerde oluşabilecek anomalilerin tespiti için detaylı ultrason muayenesi de yararlı oluyor.

 

HAMİLELİKTE CMV ENFEKSİYONU
Hamilelikte CMV enfeksiyonu geçiren anne adaylarının hastalığı bebeklerine geçirme olasılıkları ve bebeklerin etkilenme olasılığı oldukça düşük. Ancak hastalıktan etkilenen bebeklerde çok ciddi problemler görülebiliyor. Bunun dışında enfeksiyon ilk kez veya tekrarlar vaziyette geçiriliyor olsa da tanı koymak oldukça zor. Belirtiler çok hafif olduğundan bu bulgulardan yola çıkmak da tanı için yeterli değil. CMV enfeksiyonuna karşı geliştirilmiş herhangi bir aşı veya tedavi bulunmuyor. Ancak ülkemizde hamilelikten önce veya hamilelik esnasında CMV ile ilgili taramalar yapılıyor. Daha önce enfeksiyona yakalanmamış olan kişiler, hijyen kurallarına dikkat ederek hastalığa yakalanma risklerini azaltabilirler.


anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE