YENİ ANNELERE UZMANINDAN EMZİRME TÜYOLARI
Kurslar sırasında sevgili Ayşe Öner’in üzerinde durduğu
en önemli konu, bebeği emzirmekti. Öner, “Anne sütü bebeğinizin hakkıdır” diyerek, 2
yaşına kadar bebeklerimizi emzirmemizi önererek; yılmadan bebeğimizi emzirmemiz konusunda biz anne
adaylarını ateşlerdi.
Bugün kızım Duru 8 yaşında, ilk 6 ay sadece anne sütü, ilk 9 ay
anne sütü ağırlıklı olmak üzere, 19 ay anne sütü almış bir çocuk... Ve bunun hayatı boyunca, fizik
ve ruh sağlığında olumlu etkileri olacağını biliyorum. Çocuklarımız hayatın bize verdiği en güzel
hediyeler, anne sütü de bizim çocuklarımıza verebileceğimiz en güzel hediye...
Ve sanırım, sevgili Ayşe Öner’e hayatım boyunca teşekkür edeceğim... Emzirmeyi isteyen
bir anneydim ama, doğumdan sonraki yorgun dönemde, memelerim feci yara olduğunda, bebeğim zaman
zaman da olsa mememi almak istemediğinde, bebeğim ağladığında, “Bu çocuk doymuyor
galiba” diyen dış seslerde, ben de pekala bebeğimi emzirmekten vazgeçebilirdim. Ama gücümü
kimseye teslim etmemem gerektiğini biliyordum, bebeği doğuran bedenimin onu doyurabileceğini
biliyordum. Emzirmenin anahtarı; istemek, bu istekte kararlı kalmak ve yola güvenle devam etmekten
geçiyordu.
Fakat bugün, en yakın arkadaşlarımın bile, “Sütüm yetmiyor”
diyerek bebeklerini emziremediklerini görüp üzülüyorum. Oysa yapılan araştırmalar, sağlık sorunları
nedeniyle bebeği emzirememe oranının milyonda bir olacağını söylüyor.
Sanırım her şeyde
olduğu gibi emzirme konusunda da iyi bir başlangıç yapabilmek çok önemli... Anneler, en baştan
itibaren emzirme konusunda en çok hangi konularda sıkıntı yaşıyorlar diyerek, sitemiz www.
anneoluncaanladim.com’un da yazarı olan Ayşe Öner’den yeni anneler için emizrme tüyoları
aldım. Kendisinin bir de Klan Yayınları’ndan çıkmış “Hamilelik, Doğum ve Bebek Bakım
Kitabı” var. Harika bir kaynak... Bebeğinizi doya doya emzirin...
HAYAT İKSİRİ: ANNE
SÜTÜ! “İnsanın naturasını en doğru şekilde oluşturan ve yaşam boyu onu sağlıklı
kılan, koruyan bu olağanüstü hayat iksiri annelerin bedeninde yapılır. Eğer amacınız bebeğinizi
beslemekse onun için tartışmasız en iyi besin kendi vücudunuzun oluşturduğu sütünüzdür ama
doyurmaksa, onu süt formülleri ile doyurmak isteyen yakınlarınız çoğunlukla bunun gerekli olduğuna
sizi ikna etmeye çalışabilir. Şunu unutmayın, yeni doğmuş bebeklerin mideleri bir bilye
büyüklüğündedir, emme arzusu yüksektir, çünkü uyanık olduğu sürece yalnızca emerek oyalanır, ama
böyle devam edecek sanmayın. Midesi büyüyecek, emmeyi öğrenecek, sütünüz çoğalacak ve düzen oluşmaya
başlayacak.
Emme düzeni kurmaya başlamanız için bu süreci yaşamak zorunda olduğunuzu
bilmelisiniz. 1. ayından sonra bebeğinizin gün içinde emdiği saatleri not ederek
günlük emme rutinini görebilirsiniz. BEBEĞİ EMZİRME
TEKNİKLERİ Bebeğinizi emzirirken doğru pozisyonda olmayı ve onun da meme ucunu doğru
şekilde kavramasını başarabilmek ilk adımdır. Bebeğiniz doğduğu anda onu hemen kucağınıza alın ve
tenleriniz temas edecek şekilde göğsünüze koyun ve tanışma anının tadını çıkarın. Eğer soluk alışı
rahat ve emmek için aranıyor ise emzirmeyi deneyin. Bu an önemlidir, ama illa da emzireceğim diye
strese girmeyin. Bazen bebek yorgun ve isteksiz de olabilir, akışına bırakın rahatlayın; onun
da rahatlamasına, dinlenmesine fırsat tanıyın.
Doğumhaneden odanıza alındıktan
bir süre sonra bebeğiniz, tıbbi kontrolü yapılmış olarak kucağınıza verilir. Kucağınıza bir yastık
koyarak bebeğinizi kolunuzun iç kısmına alın, başını ve vücudunu kendinize doğru çevirip, diğer
elinizle göğüs ucunu bebeğinizin dudaklarına doğru yaklaştırın, bebek ağzını açtığında göğüs ucunu
ağzına doğru itip, bir an bebeğinizin başını göğsünüze doğru bastırın ki, göğüs ucunuzu yakalayarak,
damağı ile dili arasına sıkıştırabilsin. Bu yakalama anında biraz acı duyabilirsiniz, ama sonrasında
ağrı olmaz doğru yakalamış ise memeyi emerken göğüs ucu etrafındaki kahverengi bölüm de bebeğin
ağzına doğru çekilir; hatta kulakları bile emme hareketine katılır. Bu doğru emme tekniğidir. Eğer
şapırtı şupurtu yaparak emiyor, göğüs ucunuz acıyor ve sadece göğüs ucunuzu çekiştiriyor ise
memenizden bir şey alamayacağı gibi kısa sürede göğüs ucunuz hasar görebilir.
Dik oturarak
emzirmek, yer çekimi ile süt akışının daha iyi olmasını sağlar ama bir süre sonra yan yatar
pozisyonda yastık destekleri kullanarak da bebeğinizi emzirebilirsiniz.
SIK
SIK EMZİRİN İlk günler size zor ve sıkıntılı gibi gelebilir, ama bu süreç karşılıklı
öğrenme zamanıdır. Rahat olmanız, bebeğin rutinine uymanız, beraberce uyuyup uyanmanız, sık sık
emzirmeniz bebeğin emmeyi, sizin de emzirmeyi öğrenmenizi ve süt hormonun artarak, sütünüzün
çoğalmasını sağlar. Emzirirken saati değil, bebeğinizi izleyin. Emzirmenin ilk haftalarında bebekler
değişik şiddetlerde bazen kısa, bazen de uzun süre emer ve emerken uykuya dalıp, yarım saat sonra
uyanıp tekrar emmek isteyebilirler. Bu durum 1,5 aya kadar da böyle sürebilir ama sonrasında bebeğin
bir düzen oluşturmaya başladığını 2-2,5 saatlere kadar emme aralıklarını uzattığını görmeye
başlarsınız.
YALANCI EMZİK VERİLMELİ Mİ? 1. ayından sonra emme
içgüdüsü yüksek olan bebeklere uykuya dalmalarına yardımcı olması için yalancı emzik verilmesinin
hiçbir sakıncası yok. Zira mutlaka bir şey emecektir, elini- parmağını emmesi yerine, 2. yaşında
kolaylıkla vazgeçirebileceğiniz bir yalancı emzik tercihiniz olabilir. Çünkü bebeği el ya da parmak
emmekden vazgeçiremiyorsunuz; ayrıca bazen damak yapısında bozukluklar oluşup, ortodontik tedavi
ihtiyacı doğabiliyor. Ortodontistler ve gelişim psikologlarının çoğu emme içgüdüsü yüksek bebekler
için emziğin doğru olduğunu söylüyorlar. |
ARZ-TALEP İŞİ... Süt
üretimi arz talep işidir; bebeğiniz göğüs ucuna emme uyarısı verdikçe kanınızda süt üreten hormon
olan prolaktini arttırır, böylece süt veriminiz sürekli çoğalır, bebeğinizi besledikten sonra pompa
ile çekebilecek ve birikim yapabilecek sütünüz dahi olmaya başlar.
Kolostrumun ardından ara
süte geçiş sırasında kol altlarınızda ve göğüslerinizin yanlarında ağrı hissedebilirsiniz, bu ağrı
ve göğüslerde ağırlaşma durumuna ateş de eklenince keyfiniz kaçabilir. Ama hemen ılık sıcak bir duş
veya kompres, nefeslerle gevşeme, rahatlama ardından da uygun bir kremle sertlik ve ağrı
hissettiğiniz göğsünüzün kol altı veya yan kısımlarına uygulanacak saat yönünde aşağı indirme
masajları yapın. Bunlar sizi hemen rahatlatacak ve gerginliğin, ağrının tüm göğse yayılmasını
engelleyecektir.
Emzirme sütyeninizi takmayı ihmal etmeyin, hatta uygulamanın ardından
sütyeninizin askılarını kısaltın ve göğüslerinizi yukarı doğru kaldırın. Bebeğinizi emzirdikten
sonra göğüslerinizi hala sert hissediyorsanız, süt pompası kullanarak rahatlatın. Emzirme
aralarında ise ağrılı, sert hissettiğiniz kısımlara sütyeninizin üzerinden soğuk kompres uygulaması
da yapabilirsiniz, mutlaka deneyin.
SÜTÜM YARAMIYOR
MU? Doğum sonrası ilk sütün miktarı azdı, ancak bir damlası bile bebek için çok yararlı
ve mutlak ona vermeniz gereken özel bir üretimdi, ardından ara süt gelirken göğüsleriniz ağrıdı,
gerildi, ateş oldu, ama problem oluşmadan gerekli uygulamaları yaptınız ve olgun insan sütü gelmeye
başladı, göğüsleriniz rahatladı ve sanki çeşme açılmış gibi akıyor; bebeğiniz bir göğsünüzü emerken
diğerinden de sızıyor ve üstünüzdeki giysiler ıslanıyor. Özel göğüs kapları ile sızıntı yapan
göğsünüzden sütü toplayabilir, süt biriktirme aşamasına geçebilirsiniz. Olgun insan sütü gelmeye
başladıktan itibaren her öğün tek göğüs emzirmelisiniz. Çünkü olgun sütün başlangıcı oldukça
suludur, yukarıdan inen süt ise yağlı ve doyurucu kısımdır. Ayrıca enzimler, antikorlar, bağışıklık
ve büyüme faktörlerinden zengindir. Siz hala bebeği biraz sağ biraz sol göğsünüzden emzirmeye devam
edecek olursanız, bebeğiniz doyacak ama kısa sürede tekrar acıkacak ve kilosu istenilen seviyeye
gelemeyecektir. Doktora gittiğinizde bebeğinizin istenilen kiloya gelmediği görüldüğü zaman,
sütünüzün bebek için yeterli olmadığı, mama takviyesine ihtiyacı olduğunu şaşırarak öğreneceksiniz.
Oysa ki sütünüz var, bebek de sık emiyor o halde sütünüz ona yaramıyor. Yaramayan süt yoktur!
Emzirmede hata yapıyor olabilirsiniz. Örneğin; olgun süt geldiğinde her öğün bir göğüs emzirilmeli
ki, bebek sütün kremasını, büyüten kısmını da alabilsin. Ön süt çorba gibidir, doyurur ama besin
değeri yüksek değildir. Bebek her öğünde bir göğsü tam boşalttığında arzu edilen beslenme yapılmış
olur, doyar ve 2 saat sonra tekrar acıkır. Emzirilmeyen diğer göğüs rahatsızsa biraz pompa ile
boşaltılıp rahatlatılır ve öbür öğünde emzirilir.
ANNE SÜTÜ NASIL SAKLANIR? ompaladığınız sütünüzü buz
dolabınızda 48 saat, buzluk da 1 ay, -18 derece derin dondurucuda 3 ay koruyabilirsiniz. Bebeğe
vermek için çıkardığınızda ise 33 derecede ılık su dolu bir kabın içine koyup, bu kabı da içinde
sıcak su olan diğer bir kabın içine koyarak oda hareretine getirip biberonla verebilirsiniz. Tabii
ki en ideali emzirmektir, ama bunu yapamadığınız zamanlarda mama vermek yerine ALTERnatifiniz
yine kendi göğsünüzden sağarak biriktirdiğiniz kendi sütünüz olmalı.
Emzirmek sadece
bebeğiniz için değil sizin için de faydalıdır, doğum sonrası rahminizin küçülerek eski haline
dönmesini hızlandırır; vücudunuzda artan yağ dokusunun yok olmasına ve eski formunuza geri dönmenizi
kolaylaştırır. Emzirmek, göğüslerinizin şeklinin bozulmasına sebep olmaz, göğüs değişikliğine sebep
olan hamileliktir. Emzirme ise yavaş yavaş göğüs dokusunun eski haline dönmesini sağlar ve kötü
hastalıktan korur. Bedeninin ürettiği bu sihir gibi sıvının bebeğini sağlıkla, güvenle, mutlulukla
büyüten anneler de mutlu olurlar, doğum sonrası depresyon yaşamazlar.
|
6. AYDAN SONRA... 6 ay yalnız başına anne
sütü bebeğiniz için yeterli olup onun metabolizmasını ve bağışıklık sistemini hazır hale getirir. 6.
aydan sonra ek gıda denemeleri yapabilirsiniz ama aceleci olmayın; hala bebeğiniz için en iyi olan
sütünüzdür, bu denemeler ona katı gıdayı ve kaşığı öğretme alıştırmalarıdır. 1-2 kaşıktan
sonra onu emzirin, iki tane pişmiş sebze için süt öğününü bebeğinizden almayın. Aceleci ve ısrarcı
olmazsanız katkı gıdaları öğrenme merakı bebeğinizin yeni tatları deneme heyecanını
arttırır.
AĞLAMASININ NEDENİ HER ZAMAN AÇLIK DEĞİL! Bebekler pek
çok nedenle ağlar. Fakat, çevrenizdeki insanların bebek ağlamasının tek nedeninin açlık olduğunu
düşünmeleri ve sizi de buna inandırmaları bir sorundur. Bebeğiniz her ağladığında onu emzirerek,
zavallı bebeği sorununu çözümlemeden susturmanın tek yolu zannetmenizin sebebi, gerçekten ağlamayı
kesip hırsla memenizi emmesidir. Emmeye başladığı an duyduğu haz, rahatlamasını ve bir süreliğine
gerçek sıkıntısını unutmasını sağlar. O zaman siz de; ‘Doğru, bu kadar istekli emdiğine göre
karnı açmış, zavallı bebeğim’ diye düşünürsünüz.
Ancak, gerçek sorun, kısa bir süre
sonra bebeği tekrar huzursuz edecek ve yine ağlamaya başlayacaktır. Bu defa sütünüzün yeterli
olmadığı ve bebeğin aç kaldığı yorumları başlar. Buna ikna olabilirsiniz, çünkü bebeğiniz biberonla
verilen süt formülünü de hırsla emer.
Bu arada yatır, kaldır, emzir, mama ver, gaz çıkart
derken, onun gerçek rahatsızlığı da bir şekilde giderilir; ancak farkına varılmadan. Bebek gerçekten
aç olmamasına rağmen, emmenin verdiği rahatlama ve şişkinlik sonucunda uykuya dalar. Verilen süt
formülü, anne sütüne göre daha uzun sürede hazım olduğundan, bebek meme emdiği süre arasından, daha
uzun uyur. Evet, sorun çözülmüştür, anne de buna ikna olmuştur. Sütü, bebeği için yeterli değildir.
Etrafında, bebeği doyurma arzusu içinde kıvranan yakınlar, akrabalar da nihayet tatmin olmuşlar;
bebeğin beslenme sürecine kendilerini de dahil etmişlerdir. Burada bebeğinizin sizden aldığı mesaj
şu olur: ‘Ne türlü sorunun olursa olsun, tek çözüm var, meme emeceksin,
rahatlayacaksın.’ Beyninde bu kod oluştuğu için, erişkinlik döneminde de karşılaştığı
sorunlar, zorluklarla başa çıkabilmek için kendini sıklıkla buzdolabının önünde bulacak veya bir
şeyler atıştırarak rahatlayacaktır.
Doğduğu ilk günlerde bebeğimizi sık emziriyoruz, çünkü
gelen sıvı kolastrum, (halk arasında buna ilk süt, ağız sütü gibi isimler verilmiştir) az
miktardadır. İlerleyen günlerde süt akışı rahatlayıp, miktar artınca bebek emme aralıklarını zaten
uzatır ve düzen kendiliğinden oluşur. Bu süreçte, bebeğinizin doyduğuna eminseniz, bebeğinizle
konuşarak ‘Neyin var bebeğim, bakalım gaz mı seni rahatsız etti, yoksa...’ gibi
rahatsızlık duyabileceği durumları sırayla kontrol edin. Sonunda çözüm sağlandığında, bebeğin sizden
aldığı mesaj bu defa şu olur: ‘Neler oluyor bilmiyorum ama sıkıntı duyuyorum, böyle hissedince
ağlıyorum ve hemen gülümseyerek gelen o ışıltılı tanıdık yüz, bir şeyler yapıp, beni rahatlatıyor,
sorunum çözümleniyor ve yola devam edebiliyoruz.’ Bu durum, bebeğinizin yaşamda da
karşılaştığı sorunları çözümleyebilen bir erişkin olmasına olanak
sağlar.” |
|