YAZIN ÇOCUKLARDA İŞTAH KALMIYOR!

Çocuklar tatil atmosferine girdiklerinde yemek yemelerinde de tatil rehaveti kendini gösteriyor. Özellikle yaz aylarında daha çok dışarıda vakit geçiren çocuklar, normalden daha sık ve az yiyorlar. Böylece yemek zamanında genellikle sofrada pek bir şey yemek istemiyorlar. Çünkü aralarda mideyi dolduracak veya doluluk hissi verecek şeyler atıştırıyor, özellikle de bol sıvı alıyorlar.

Bazen abur cubur ve bol sıvı alımının yarattığı tokluk hissi, bazen havaların mevsim normallerinin üstüne çıkan kavurucu sıcakları, bazen de ilgiyi üstlerine çekme arzusu nedeniyle çocuklar yaz aylarında yoğun olarak iştahsızlık yaşıyorlar. Tabii bir de yaz aylarında deniz, kum, arkadaşlarla oyun derken; çocuklar oyunlarına ara vermek istemiyorlar ve “Acıkmadım, yemeyeceğim” cümlesini sıkça telaffuz ediyorlar.

ISRARCI OLMAYIN!
Öte yandan çocuklar her dönemde aynı büyüme hızını göstermezler. Yeme istekleri büyüme hızı ve kişisel durumlarına göre belli dönemlerde değişebilir. 15-18. aylar iştahın en düşük seviyede olduğu dönemlerdir. Yemek seçme, psikolojik nedenlerle yemeği reddetme gibi davranışlarla sıklıkla karşılaşılır. Anne babanın yedirmek için ısrarı, ödüllendirme ve ceza verme gibi zorlamalar çocuğun yeme alışkanlığını olumsuz yönde etkiler. Okul öncesi çağında çocuklar çevreye duydukları tepkiyi belirgin şekilde yemek yememekle gösterebilirler. Bazı durumlarda da anne babalar alınan gıdaları yetersiz olarak değerlendirmek ve çocuğun yediklerini başka çocuklarla kıyaslamak gibi hatalara düşerler.

SIVI ALIMININ ARTMASI MİDE KAPASİTESİNİ AZALTIYOR
Yaz aylarında sıcaklıkların artması ve çocukların bu aylarda daha fazla efor harcamaları nedeniyle her zamankinden daha fazla sıvı alırlar. Bu durum zaten küçük olan mide kapasitelerini de etkileyerek çocukların iştahlarını kapatabilir. Çocukların sık sık meyve suyu, gazlı içecek gibi sıvılarla midelerini doldurmaları iştahlarını azaltan önemli bir nedendir.

HASTA OLUP OLMADIĞINI KONTROL EDİN!
Çocuklarda iştahsızlık problemi diş çıkarma, kansızlık ve ateşli hastalıklar gibi sağlık sorunları sırasında mutlaka artıyor. Bu nedenle çocuğunuzun iştahsızlığının klasik bir yaz iştahsızlığı mı, yoksa bir soruna mı bağlı olup olmadığını mutlaka araştırın. Çocuğunuz sık ve az yemeye alışmışsa, bu şekilde yenen yemek de ana öğünde yenen kadar besin değeri taşıyabileceği için “Yeterli besin almıyor” diye endişelenmenize gerek yok. Ancak uzun süredir iştahsızca ve yetersiz kilo alıyorsa, bu sorun bağırsak parazitleri, kabızlık, kansızlık veya idrar yolu enfeksiyonundan kaynaklanabileceği için mutlaka bir doktora başvurmalısınız.

Aile içinde yaşanan psikolojik travmaların, çocuğa uygulanan beslenme yöntemlerindeki hataların ve sağlıklı rol model olup olmamanın da çocuğun iştahsızlığında önemli etkiler yarattığını bilmelisiniz. Ayrıca, çocuğa yemek yeme konusunda baskı yapmak, yediği takdirde ödüllendirmek, yemediğinde ceza vermenin işe yaramadığı gibi, sorunun daha da büyümesine yol açtığını da unutmayın.

İŞTAHSIZ ÇOCUĞU NASIL BESLEMELİ?
- Özellikle iştahı az olan çocuklarda besin kalitesi yüksek gıdalar verilmeye çalışılmalı ve kesinlikle miktar için zorlama yapılmamalıdır. Miktarı çocuğun belirlemesine izin verilmelidir.
- Şekerleme, cips, çikolata, bisküvi vb. iştahı engelleyebilir.
- Ara öğünler, küçük porsiyonlar olmalıdır. Yoğurt ve meyve en iyi ara öğün seçenekleridir.
- Yiyecekler çocukların kolay yiyebileceği türden hazırlanmalıdır. Örneğin; küçük dilimlenmiş salatalık, havuç gibi...
- Çocuğu yemek konusunda zorlamak, sorunun kemikleşmesini sağlar. Reddedilen besin, bir süre sonra tekrar denenmelidir.
- Grup halinde yaşıtlarıyla yemek, olumlu yeme davranışlarını geliştirebilir.
- Gerekli besin değerlerini verebilmek için protein, enerji, vitamin ve mineral gibi çocuğun bütün ihtiyaçlarını karşılayan, beslenmeyi destekleyici ürünlere de başvurabilirsiniz. Yalnız bunların mutlaka eczanelerde satılan ürünler olması ve doktor kontrolünde verilmesi gerekir.


İYİ BİR ARA ÖĞÜN SEÇENEĞİ: DONDURMA

7’den 70’e herkesin severek tükettiği dondurma; içerdiği protein, karbonhidrat, yağ, A, D, E grubu vitaminleri ve kalsiyum, fosfor, magnezyum ve potasyum gibi mineraller ile yeterli ve dengeli bir beslenme alışkanlığını destekleyen bir ürün.

Yaz sıcaklarında çocukları yeterli ve dengeli beslenmelerine yardımcı olmak için, siz de haftada 1-2 kez ara öğün olarak çocuğunuza dondurma verebilirsiniz. Eğer çocuğunuz abur cubur tüketmiyor ve obezite özellikleri de göstermiyorsa, her gün 1 ara öğünde bile gönül rahatlığıyla dondurma yiyebilir.

Dondurma hijyenik ve lezzetli olması, enerjisinin düşük olması, içeriğinde süt bulundurması nedeniyle doğru bir ara öğün ALTERnatifidir. Dondurmanın pişirilmiş bir ürün olmaması da besin değerlerinin korunmasında etkilidir. Dondurma, kalsiyum, protein içeriği ve sağladığı enerji ile başta büyüme ve gelişme çağı olmak üzere her yaştan kişinin değişen fizyolojik şartlarında yeterli ve dengeli beslenme alışkanlıklarına ekleyebilecekleri bir besindir.

Halk arasında dondurmanın üst solunum yolu enfeksiyonuna yol açtığı yönündeki yaygın inanış ise doğru değildir. Hijyenik şartlarda hazırlanmış dondurma boğaz enfeksiyonuna yol açmaz.


İŞTAH ARTTIRAN 15 PÜF NOKTA!
Yemek öncesinde:
• Çocukların aşırı yorgun ve uykulu oldukları zaman iştahları olmadığı için yemek saatlerini buna göre düzenleyin.
• Sofraya oturmadan önce çocuğunuzla oyun oynayın. Oyun sayesinde neşelenen çocuk yemekten daha fazla keyif almaya başlar.
• Yemek aralarında çocuğunuza şeker, çikolata, pasta ve gazlı-şekerli içecekleri kesinlikle vermeyin. Yarım su bardağı kutu meyve suyu içmesi bile onun iştahının kapanmasına neden olabilir.

Yemek sırasında:
• Yemek yedirmek için ısrar etmeyin, onu ödüllendirmeyin veya ceza vermeyin. Sanılanın aksine bu davranışlar çocuğun yeme alışkanlıklarını olumsuz yönde etkiler.
• Çocuğunuz yemek zamanında mama iskemlesine oturarak ve aile sofrasına katılarak yemek yemenin sosyal bir olay olduğunu görerek öğrenmeli. Dikkatli olun, büyük kardeşlerinin ve aile büyüklerinin sofraya oturmaması, yemek seçmesi ve yemekleri beğenmemeleri çocuğunuzun yeme alışkanlıkları üzerinde olumsuz etki yapabilir.
• Yemeği televizyon olmayan, dikkatinin dağılmayacağı sessiz bir ortamda yemesini sağlayın. Yemek zamanının güzel geçmesine özen gösterin. Hoşlanacağı bir müzikle bu süreci neşelendirebilirsiniz.
• Çocuklar 1,5 yaşından sonra çatal kaşık kullanabilirler, dolayısıyla bu yaştan sonra kendi kendine yemesini desteklemek için kaşığı ağzına vermektense eline verip, yemesini bekleyin.
• Tabağı tepeleme doldurmak görüntü açısından itici gelebileceği için porsiyonları ufak tutun.
• Kolay çiğneyebileceği ve yutabileceği besinleri tercih edin. Zorlamadan değişik yemek çeşitlerine alıştırarak tek bir besin türüne bağımlı kalmasını önleyin. Örneğin, aşırı miktarda süt tüketimi birçok besini reddetmesine yol açar.
• Çocuğunuz sizin beğendiğiniz yemek düzenini ve çeşidini benimsemek zorunda değil, kendi çeşidini kendisinin bulmasına izin verin.
• Acele yedirmek, yemek yemeğe yeterli zaman tanınmaması ya da tam tersine yemek süresini çok uzatmak (yarım saat normal bir süredir) ve yemeği döktüğünde tepki verilmesi çocuğunuzu olumsuz yönde etkiler. Dolayısıyla bu tür davranışlardan kaçının. 
• Yemeğin aşırı soğuk ya da sıcak olmamasına dikkat edin. Ayrıca birçok çocuk yemekte birbirine karışmış şeyleri reddeder, çok pişirilmiş ve tadı bozuk yemekleri yemezler. Bu noktayı da göz ardı etmeyin.
• Bu yaşlarda yemek seçme de sık rastlandığı için yemek çeşidini arttırın. Yemek istemiyorsa yiyecekleri önünden alın, tepki göstermeyin, korkutmayın. Tekrar yemek isterse aynı yiyeceği önüne koyun, tekrar istemezse bir öğün başka yemek vermeyin. Alışkanlık yaratacağı için yemediği zaman aç kalacak endişesiyle süt ve sevdiği içecekleri vermeyin.
• Yemek yerken parmaklarını kullanmasına, yemeklerle oynamasına, etrafı dağıtmasına göz yumun, engellemeyin.
• Doyduğuna dair bir işaret aldığınızda çocuğu biraz daha yemesi için zorlamayın.


SÜT İÇMEK İSTEMİYORSA
• Bazı çocuklar sütü soğuk bazıları ise sıcak ya da ılık sever. Çocuğunuzun sütü nasıl sevdiğini deneyerek bulun.
• Sütü renkli ve desenli bardağın içine koyun ve bardağına renkli bir kamış yerleştirin.
• Sütlaç ve muhallebi gibi tatlılar yapın.
• İçmemekte direniyorsa ısrar etmeyin; çünkü yoğurt, peynir, et ve yumurta ile de çocuğunuzun protein ihtiyacını karşılayabilirsiniz.


ET YEMEK İSTEMİYORSA
• Köfte sert geliyorsa, dolmalara kıyma ekleyin.
• Kırmızı et sevmiyorsa, balık ya da tavuk eti yedirmeyi deneyin.
• Makarna seviyorsa üzerine kıymalı sos yapın.
• Çok sık olmamak kaydıyla kıymalı börek yedirin.
• Yumurta sarısı, yoğurt, süt ve peynir de et yerine geçebilir.

SEBZE YEMEK İSTEMİYORSA
• Salatalık ve havuç gibi sebzeleri çiğ olarak, çubuk biçiminde hazırlayın. Bu şekilde sunum çocuğunuzun hoşuna gidebilir.
• Sevdiği yemeklere, örneğin çorbalara, köftelere ya da soslara rendelenmiş olarak sebze ekleyin, çocuğunuz bunu fark etmeden yer.
• Evde siz de sebze yemekleri yeyin, böylelikle sizden görerek zamanla sebze yemeye alışır.
• Yememekte ısrar ediyorsa, meyveler de sebze yerine geçer. İstediği meyveleri ya da meyvelerin suyunu taze olarak çocuğa verin.


YAZ AYLARINDA SIVI TÜKETİMİNE ÖZELLİKLE DİKKAT EDİLMELİ
Özellikle yaz aylarında artan hava sıcaklığı ile birlikte çocuklarda sıvı tüketimi daha da önem kazanıyor. Çocuklar terleme yoluyla, tuz ve su kaybını sıcak günlerde daha çok yaşarlar. Aktif çocukların su kaybı diğer çocuklara oranla daha fazladır. Yaz aylarında, hava sıcaklıklarının artışına bağlı olarak çocukların suya ihtiyacı artar. Sıvı tüketimi konusunda ebeveynlerin üzerinde hassasiyetle durması gereken noktalardan biri de budur. Dolayısıyla, çocukların az miktarda ama sık sık su içmeye teşvik edilmesi gerekir. Şekerli ve gazlı içeceklerin ise su ihtiyacını gidermediği bilinmelidir.
Çocuklarda su tüketimi şöyle olmalıdır:
• 1-3 yaş arasındaki çocuklar: 1.3 litre
• 4-8 yaş arasındaki çocuklar: 1.4 litre
• 9-13 yaş arasındaki çocuklar: 2.1 litre kızlar - 2.4 litre erkekler
• 14-18 yaş arasındaki çocuklar: 2.3 litre kızlar - 3.3 litre erkekler


 

anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE