HAMİLELİK DÖNEMİNDE STRES YAŞIYORSANIZ… Hamilelik süreci hem kadın hem de çevresi için özel ve farklı bir dönemdir ve bu dönemde hamile kadının vücudunda, duygularında ve yaşam tarzında birçok değişiklik meydana gelir. Özellikle gebeliğin ilk 3 ayında değişken ruh hali söz konusudur. Sıklıkla nedensiz ağlama nöbetleri görülür, arzu edilen gebeliklerde dahi ilk aylarda gebeliği kabullenememe, içe dönüklük ve pasiflik meydana gelebilir. İlerleyen aylarda da vücuttaki değişiklikleri benimseyememe durumu yaşanabilir. Son aylarda ise genellikle doğum korkusu, sağlıklı NELER STRESE YOL AÇAR? Hamileliğe bağlı ortaya çıkan bulantı, kusma, sık idrara çıkma, bel ağrısı, ellerde ve ayaklarda şişlikler, kilo alımı gibi belirtiler hamile kadın için stres kaynağı olabiliyor. Hamilelik sürecinde ortaya çıkan hormonal değişimler de kadının psikolojik durumunda gel-gitlere neden olabiliyor. Bebeğin sağlıklı olup olmadığı hemen hemen tüm kadınların zihnini tüm hamilelik süreci boyunca meşgul eder. Bununla birlikte özellikle ilk hamileliğini yaşayanlar doğum süreci ve doğum şekli ile ilgili olarak da sıkıntılar yaşarlar. Kadınların pek çoğu doğum sancıları ile başa çıkamayacağını, doğum sırasında yanlış bir şey yaparak bebeğine zarar verebileceğini düşünür. EKONOMİK SIKINTILAR DA STRES NEDENİ HAMİLELİK DÖNEMİNDE YAŞANAN STRES BEBEĞİ NASIL ETKİLER? Erken doğan bebeklerin kilolarının düşük olması normaldir. Ancak stres, zamanında doğan bebeklerin kilolarının da olması gerekenden daha düşük olmasına yol açar. Bazı stres hormonları plasentaya giden damarlarda daralmaya neden olarak bebeğe daha az oksijen ve besin maddesi gitmesine neden olur. Bu durum bebeklerdeki gelişme geriliğinin de sebeplerinden biridir. Öte yandan yaşanan stres, anne adayının davranış ve alışkanlıklarının değişmesine neden olarak erken doğum ve düşük doğum kilosuna yol açabilir. Örneğin, yüksek oranda stres yaşayan bir kadın sağlıklı yaşam koşullarına dikkat etmeyebilir, yeterli ve düzgün beslenmeyebilir ve hatta alkol, sigara gibi hamilelik üzerinde olumsuz etkileri olduğu kanıtlanmış alışkanlıklar edinebilir. Bu alışkanlıklar sadece erken doğum ve düşük doğum ağırlığına değil, bebekte bazı yapısal anomalilere de yol açabilir. Yapılan çalışmalar, stresin bazı gebelik komplikasyonlarıyla da ilgisinin olabileceğini gösteriyor. Örneğin, gebeliğe bağlı yüksek tansiyon ve preeklampsinin yoğun stres yaşayan kadınlarda 2-3 kat daha fazla görüldüğü biliniyor. Stres altında doğan çocuklarda uzun vadede tip 2 diyabet, obezite, hipertansiyon ve alerjik bünyeye sahip olma olasılığı artabiliyor. Ayrıca stres altında olan annelerden doğan çocukların uzun vadede sinirlilik, konsantrasyon bozukluğu gibi davranış bozukluklarının genel topluma göre daha yüksek olabileceğini gösteren çalışmalar da mevcut.
|
|
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın |
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE |