BEBEĞİMİZİ EMZİRELİM VE TÜM BEBEKLERİN EMZİRİLMESİNE DESTEK VERELİM!
Anne sütünün yararı ile ilgili bilgiler eski Mısır’da M.Ö.
1550 yılından kalma papiruslarda bile var. Rönesans Avrupa’sında yazılan çeşitli kitaplarda anne
sütünün bebekler için en iyi besin olduğu vurgulanıyor. Eski Türkler’de anne sütü kutsal sayılırken,
İbn-i Sina ünlü eseri El-Kaânun fit-tıp’ta (Tıp Kanunu) da bebeklerin mümkün olduğu kadar anne sütü
ile beslenmeleri gerektiği yazıyor. 17 ve 18. yüzyıl çocuk sağlığı kitaplarında da anne sütünün
önemi üzerine duruluyor.
Ülkemizde de anneler ve anne adayları her geçen gün bebeklerine anne
sütü vermek konusunda daha bilinçli davranıyorlar. Malum, ilk 6 ay sadece anne sütü, 6. ay ek
gıdalara geçmekle birlikte anne sütü ağırlıklı beslenme ve 2 yaşına kadar da anne sütüne devam etmek
hedefleniyor. Fakat, emzirme sürecinde annelerin yaşadıkları bazı problemlerden dolayı bebeklerini
istedikleri süre ve koşullarda emziremedikleri de bir gerçek. Emzirmek bir annenin bebeğine
verebileceği en güzel hediye ve yine bir annenin yaşayabileceği en benzersiz duygu olmasına rağmen,
koskoca 2 yıl ve özellikle ilk 3 ayda yaşanan memebaşı problemleri annelerin hızını ve motivasyonunu
olumsuz etkileyebiliyor. Fakat hatırlayalım, anne sütünün bebeğe, anneye, aileye ve topluma olan
yararları hiçbir şeyde yok! Bu 2 yıllık süreçte her zorlandığımızda anne sütüyle ilgili mucizevi
bilgileri ve bebeğimize yetebileceğimizi hatırlayalım; ve yeni annelere bu gerçeği hep sevgiyle
hatırlatalım. Haydi!
ANNE SÜTÜ İLE BESLENMENİN MUCİZEVİ YARARLARI: Anne sütü
bebeğe yeterli: İlk 6 ayı boyunca, anne sütü bebeğin tüm ihtiyaçlarını karşılamak için
yeterlidir. Bu dönemde bebeğe ek olarak verilmesi gereken tek destek D vitamini.
Her
annenin sütü bebeği için özel: Anne sütünde inek sütünde bulunmayan ve laboratuvarda üretilmesi
mümkün olmayan 100’den fazla bileşen bulunuyor. Ayrıca anne sütünün içeriği, bebeğin sürekli değişen
ihtiyaçlarını karşılamak için sürekli değişiyor ve yenileniyor. Örneğin; anne sütünün sabah
saatlerindeki bileşimi akşamüzeri bileşiminden, bebeğin birinci ayındaki bileşimi yedinci
ayınkinden, farklı oluyor. Ayrıca prematüre bir bebek için olan anne sütü bileşimi, zamanında doğan
bir bebek için olandan farklılıklar gösteriyor.
Daha kolay sindirilir:
Anne sütü bebeğin hassas ve halen gelişmekte olan sindirim sistemi için benzersizdir. Anne
sütündeki protein (çoğunlukla laktalbumin) ve yağ, inek sütündeki protein (çoğunlukla kazein) ve
yağa göre daha rahat sindirilebiliyor. Anne sütü ile beslenen bebeklerde ishal veya kabızlık gibi
problemler pek görülmüyor. Anne sütü verilirken oluşan özel bağırsak florası bebekleri
enfeksiyonlardan ve ishallerden koruyor. Anne sütü bebeğin ilk dışkısını rahat çıkarmasına da neden
oluyor. Anne sütü alan bebekler ciddi sonuçlara yol açabilen bağırsak hastalığı Crohn’a karşı da
dayanıklı oluyor.
Daha az sodyum (tuz) ve protein: Anne sütünün tuz ve protein
içeriği inek sütüne göre daha az olduğu için, yenidoğanın gelişmekte olan böbreklerinin süzme
kapasitesine daha uygun.
Daha az alerji riski: Anne sütü alan bebeklerde gıda
alerjilerine mama ile beslenen bebeklere oranla daha az rastlanıyor. İleride alerji ve astım gibi
hastalıklara yakalanma riskleri azalıyor ve bu azalma bebek büyüdükçe devam ediyor.
Daha
iyi kalsiyum ve demir emilimi: Anne sütündeki kalsiyum ve demir, inek sütü bazlı mamalara göre
daha iyi emilerek bebeğin kan dolaşımına katılıyor. Anne sütü alan bebeklerde demir eksikliği
anemisi daha az görülüyor.
Cildi etkiler: Anne sütü ile beslenen bebeklerde daha az
pişik görülüyor.
Bağışıklığı güçlendirir: Anne sütü bebeği çeşitli hastalıklardan
koruyan bağışıklık maddelerini (antikorlar) bebeğe vererek bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Anne
sütü ile beslenen bebeklerde kulak iltihabı, soğuk algınlığı gibi hastalıklar daha az görüldüğü
gibi, hastaneye yatmayı gerektirecek mikrobik hastalıklar daha az görülüyor.
Obeziteden
korur: Anne sütü bebeği ilerideki yaşamında obeziteden koruyor. Ayrıca, Tip1 Diyabet hastalığına
karşı da bebeği koruyor.
Psikolojik gelişimine katlı sağlar: Anne sütü verilmesi
sırasında anne ile bebek arasında çok özel bir bağ kuruluyor. Bu bebeğin psikolojik gelişimine
olumlu katkıda bulunurken, anne-bebek ilişkisini de kuvvetlendiriyor.
Anne sütü verilmesi en
rahat besin: Her zaman kullanıma hazır, temiz ve ideal sıcaklıkta oluyor. Bebeğin ihtiyacı olan
her yerde ve her zaman verilebiliyor. Anne sütü formül mamalar ile karşılaştırıldığında çok daha
ekonomik.
Bebeği kanserden bile koruyor. Özellikle de anne sütüyle beslenen kız
çocuklarının ileride göğüs kanserine yakalanma riskleri düşüyor.
DEHB riski çok daha az
görülüyor. Yapılan son araştırmalar, emzirme ve çocuklukta Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite
Bozukluğu’na (DEHB) yakalanma arasında bağlantı bulunduğunu ortaya koyuyor. İlk yıl anne sütüyle
beslenen bebeklerde DEHB riski çok daha az görülüyor.
Beyin gelişimini olumlu yönde
etkiler. Anne sütü alan bebeklerin ortalama IQ puanları daha yüksek.
EMZİRMENİN YARARLARI SAYMAKLA
BİTMİYOR! - Anne sütü, ishalle seyreden enfeksiyon hastalıklarına, solunum ve idrar yolu
enfeksiyonlarına, bakterilerle oluşan menenjit (beyin zarı iltihabı) hastalığına, ileride ortaya
çıkması muhtemel ülseratif kolit hastalığına, Hemofilus Influenza B bakterisiyle oluşan
enfeksiyonlara, Nekrotizan enterokolit hastalığına (Yenidoğan döneminde, özellikle prematüre
yenidoğanları etkileyen mide bağırsak kanalı hastalığı) karşı korur.
- Anne sütü alan
bebekler göz enfeksiyonlarına karşı daha dayanıklıdır.
- Orta kulak enfeksiyonları daha az
görülür.
- Anne sütüyle beslenmeyen bebeklerde ileride multiplskleroz ortaya çıkma riski
nispeten daha yüksektir (Her ne kadar nedeni ortaya çıkarılmış bir hastalık olmasa da,
bebekliklerinde anne sütü alanlarda, almayanlara göre daha az görülmektedir).
- Anne
sütü hemen kullanıma hazırdır ve tazedir. Emzirmek biberonla beslemekten daha kolaydır. Isıtma,
karıştırma, dondurma vb. gibi işlemler yok. |
EMZİREN ANNENİN
AVANTAJLARI: - Demir eksikliğine bağlı kansızlık yaşama riskiniz çok düşüktür. Emziren
annelerde doğum sonrası kanama miktarı daha az ve emzirmeye devam ettikleri sürece adet görme
olasılıkları daha düşük olduğundan, doğumda kaybettikleri demir depolarını daha kısa zamanda tekrar
oluşur.
- Meme kanserine yakalanma riskiniz daha düşüktür.
- Şeker hastası bir
anneyseniz emzirdiğiniz sürece günlük insülin ihtiyacınız daha düşük olur.
- Emziriyorsanız
Endometriosis hastalığının ilerleme hızı daha düşüktür.
- Emzirmek, ileride yumurtalık ve
endometrium (rahim içi tabakası) kanserine yakalanma riskinizi azaltır.
- Gelecekteki kemik
erimesinden sizi korur.
- Emzirmek oksitosin hormonunu uyardığından doğumdan sonra rahmin
toparlanması ve emziren annelerin doğum öncesi aldıkları kiloları vermeleri daha kolaydır.
-
Emziren annelerde doğum sonrası depresyon ile meme ve yumurtalık kanserleri daha az görülür. Emziren
annelerde meme ve rahim kanserlerine emzirmeyenlere oranla daha az rastlanıyor. Emzirmek anneyi
alzehimerden da korur. |
2 YAŞA KADAR ANNE SÜTÜNE
DEVAM! İlk 6 ay sadece anne sütü ile beslenilmesi, 6. aydan sonra ek gıdalara başlanılması
öneriliyor. Ek gıdalara alışma sürecinde temel besin yine anne sütü olsa da 1 yaşa kadar günlük
beslenmenin yüzde 30 una kadar azalıyor. Dünya Sağlık Örgütü, ek gıdalarla birlikte olmak koşuluyla
anne sütünün 2 yaşa kadar devam edilmesini öneriyor. |
EMZİRMEK ZORLU BİR
MARATON Bebekleri 1 yaşın altında olan 700 anneyle yapılan bir araştırmaya göre, yüzde 9’u
emzirirken çok zorluk yaşadığını, yüzde 22’si de biraz zorluk yaşadığını, yüzde 26’sı ise az da olsa
zorluk yaşadığını söylüyor.
Araştırmaya göre, yaşanılan en büyük sorun göğüs ucu çatlağı ve
göğüs ucu ağrısı. Emzirme döneminde yaşanan diğer sorunlar ise, sütün gelmemesi, bebeğin göğüs ucunu
doğru kavrayamaması, bebeğin sütü kabul etmemesi, göğüslerin aşırı dolması. Fakat hepsinin de
kuşkusuz doğru desteklerle çaresi var! Ve bilim; ancak milyonda bir anne emzirememe konusunda bir
istisna yaşayabilir, diyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) de, bebeklerin ilk 6 ay, su dahil hiçbir ek
gıda almadan, yalnızca anne sütüyle beslenmesini, daha sonra ek gıdalara başlanarak emzirmeye 2
yaşına kadar devam edilmesini öneriyor. Buna karşın annelerin büyük çoğunluğu bebeklerine ek gıdalar
vermeye oldukça erken dönemlerde başlayabiliyor ve 2 yaşından çok önce anne sütüyle beslemeyi
kesebiliyorlar. Anne sütünün erken kesilmesinin veya erken dönemde ek besinler verilmesinin en
sık rastlanan nedenleri, annelerin emzirmede güçlüklerle karşılaştıklarında nasıl davranacaklarını
bilememeleri veya sütlerinin yetersiz olduğunu düşünmeleri. Yanlış emzirme tekniklerinden
kaynaklanan fiziksel sorunlar, göğüsteki yapısal sorunlar, emzirmenin desteklenmemesi, annenin
psikolojisini olumsuz etkileyecek türden yaklaşımlar, çalışan annelere uygun emzirme izni
verilmemesi, dışarıda yaşanan emzirme sıkıntıları anneleri en çok yoran
sorunlar. |
EMZİRİRKEN BUNLARA DİKKAT! - Bebeğin
burnu meme başının hizasında olacak şekilde yüzü memeye bakmalı. - Anne bebeği kendi vücuduna
yakın tutmalı. - Anne işaret parmağı ile memeyi alttan desteklemeli, başparmak memenin üstünde
olmalı ve meme ucu ile bebeğin dudaklarına dokunmalı. - Bebek ağzını genişçe açtığında bebeğin
alt dudağı meme ucunun altına gelecek şekilde çabucak memeye yaklaştırılmalı. - Bebek ağzıyla
yalnız meme ucunu değil, etrafındaki areolayı da kavramalı, alt dudak dışa kıvrık olmalı, çenesi
memeye dayanmalıdır. - Beslenme sıklığı ve süresi bebeğin isteğine göre ayarlanmalı (günde 8-12
kez). İlk emzirmelerde sütün hemen gelmemesi endişelenecek bir durum olmamalı, bebeğe başka besin
verilmemeli! - Her öğünde bebeğin bir memeyi tamamen boşaltması sağlanmalı, yağdan zengin “son
süt” tokluk hissine neden olacak bebeğin kendiliğinden ayrılmasına neden olacaktır. - Diğer
öğünde bebeğin emmediği ya da tam boşaltamadığı memeden başlanmalıdır. |
MEMENİZDE ÇATLAK VARSA... Meme ucunuzda
çatklak varsa öncelikle çatlak meme uçlarına bitkisel yağ ya da lanolin içeren krem sürülmesi
gerekir. Bu kremler hasarlı bölge üzerinde kapanmayı sağlayan bir bariyer oluşturur. Bu bariyer
ciltte bulunan nemin buharlaşmasını önler ve çatlak yerinin onarması sağlanır. Nemli iyileştirme
yoluyla, derinin kuruması önlenir ve kabuk oluşumu görülmez. Her emzirmeden sonra meme ucu ve
çevresine yumuşatılarak sürülür. Çatlak tedavisinde göğüslerin sadece ılık suyla temizlenmesi,
plastik tabanlı göğüs ucu pedlerinin kullanılmaması, emzirme sonunda meme başlarını birkaç damla süt
ile ıslatıp açık havada kurutulması önerilir. Meme başı çatlakları ortalama bir haftada iyileşir,
daha geç iyileşen kronik meme başı çatlak ve ağrılarının genel nedeni mantar enfeksiyonudur.
Sıklıkla bebekte ağızda kan ve pamukçuk da vardır ve tedavi edilmelidir. ELİNİZDEN
GELENİ YAPIN! - Meme uçlarının bakımında asla alkol ve sabun gibi tahriş edici maddeler
kullanmayın. - Eğer ağrınız çok şiddetliyse doktorunuzun önerdiği ağrı kesicileri
kullanabilirisiniz. Ancak bunun için bu ilaçları ağrının başlamasını beklemek yerine ağrı ortaya
çıkmadan, yani takriben emzirmeden yarım saat önce kullanmalısınız. - Meme başının iyileşmesi
sürecinde meme ucu kullanarak bebeğinizi emzirebilirsiniz. - Meme uçlarınız çatlamışsa ve-veya
kanıyorsa doktorunuzun önerdiği lanolin içerikli merhemden az miktarda sürün. Saf lanolin
kullanıyorsanız, bebeği emzirirken ilacı silmek zorunda değilsiniz. - Tüm önlemlere rağmen
emziremiyorsanız suçluluk duymayın. Siz elinizden geleni
yaptınız.
|