İLİŞKİ TİPLEMELERİ VE OLUŞAN ÇELİŞKİLER Günümüzde artık evlilik ve evlilik dışı birçok ilişki tipi var olmaktadır. Üniversite eğitiminin yaygınlaşmasıyla birlikte kadın-erkek ilişkilerinde de çeşitlilik ve yaygınlık aynı derece arttı. Bu artışla birlikte aslında hep var olan, fakat artık daha fazla göze çarpmaya başlayan ilişkisel sorunlar gündeme gelmeye başlamıştır. Bu ilişkisel sorunların en sık rastlanılanı kadınların erkeklerle olan ilişkilerinde genelde “daha huzursuz, daha memnuniyetsiz” taraf olmalarıdır. Neden daha fazla kadın şikayetçidir, bunun bir çok nedeni bulunmaktadır, fakat bence bu nedenler arasında en temel olanı kadın ve erkek ilişkilerinde bir türlü ilgililik ve kontrol etme arasındaki dengenin tam olarak kurulamamasıdır.
Yüzyıllar boyunca erkekler devletler kurmuş, aileleri yönetmişler ve kadınları kontrol etmişlerdir. Bu kontrol başta sadece mirasın kimin çocuğuna geçeceğini garantiye almak amaçlıyken, daha sonra bir alışkanlık haline gelmiş ve “kadın” “kontrol altına alınması gereken varlık” (nedenleri artık önemli olmadan) olarak görülmeye başlanmıştır. Yüzyılımıza gelinceye kadar bu anlayış kadınlar tarafından pek karşı çıkılmadan kabul edilmiş, fakat artık 2000’li yıllara girdiğimizde ve ilişkisel sorunların gün ışığına çıkmaya başlamasıyla sorgulanmaya başlayan bir olgu haline gelmiştir. KURULAMAYAN DENGELER… İLGİSİZ ERKEK! Tabii ki bu güncel durumda çok ortak yanlar vardır ve en sık rastlanılanı da yetiştirilme tarzına bağlı olarak bağlılık hissetme ihtiyacı çok sık uyanan kadının; erkeğin bir ufak ihmali karşısında bile silahları eline alıp kontrol etmeye başlamasıdır. Kadınlar erkeklerden çok farklı olarak daha sık birlikte olma ve paylaşım ihtiyacı içindedirler. Erkeklerin aksine asla annelerinden zorla koparılmadıkları ve birlikte olmaya devam ettikleri için sık sık paylaşmak ve ilişkide olduklarını hissetmek istemektedirler. Bu da yetiştirilme şartları göz önüne alındığında çok anlaşılır bir durumdur. Fakat gelgelelim bunu erkeklere anlatamamaktadırlar, çünkü tam tersine erkekler de daha küçükken o en sevdikleri varlıktan koparak benliklerini bulacaklarını görmüşlerdir. Babayı modellemeleri ve bir erkek olabilmeleri için anneye veda etmek zorundaydılar. Bu yüzden onlar için varlıklarının tescili zaman zaman “kopmak ve uzaklaşmak” olmaktadır. Bunun çözümü ne olabilir? Eğer bu dediğim şekilde devam ederse daha çok acı çekilip bir çok çift anlaşmazlık ve kaos içinde kalacak gibi gözüküyor. Bu durumun tabii ki böyle uç noktalarda yaşanmayıp, daha orta bir yola sokulmasının imkanı var. Bu da erkek çocuk yetiştirilirken o zorla koptuğu annesinden babasının onu kucaklayarak alması. Bu durumda o neredeyse travmatik deneyimi yumuşak bir şekilde atlatacak ve babasına bağlanarak erkeksi varlığının tescili için kopmak zorunda olmadığını görecektir. Ama eğer baba da çocuğu iterse, bu travmatik deneyim bir ömür boyu kadınlarla olan ilişkisinde bu sefer kadının bu deneyimi defalarca yaşaması şeklinde süregelecektir. Psikolog Dr. Duysal Aşkun |
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın |
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE |