OKULDAN DEĞİL, AYRILMAKTAN KORKUYOR!

Hepimiz çocuklarımızın gözünün içine bakıyoruz; okula, öğretmenlerine teslim ederken ise hala çoğumuz “Eti senin, kemiği benim” diyoruz. Oysa, her şeyin başı aile... Çocuğumuza her şeyi ilk biz öğretiyoruz, hayatını biz şekillendiriyoruz, okulunu biz seçiyoruz. Onlar için mutlu ve başarılı bir okul yaşantısı isterken, biraz da dönüp kendimize bakmamız gerekiyor. Çünkü çocuklardaki okul korkusunun nedenleri bile çoğu zaman anne-baba davranışlarından kaynaklanıyor. İşin aslını ve çözüm yollarını merak ediyorsanız, işte uzmanların konuyla ilgili görüşleri...


TATLI SERT OTORİTE GEREK!
Yrd. Doç. Dr. Oğuzhan Zahmacıoğlu
(Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatristi):
“Hayatımızın bazı dönemleri sistem değişikliği dönemleridir ve o dönemler bazı çocuklarda biraz daha sancılı geçebilir. Örneğin; ergenlik ve evlenmek gibi okula başlamak da önemli bir geçiş dönemidir. Çünkü o güne kadar çocuklar evde belirli bir düzende hayatını sürdürürken tamamen yeni bir düzenle karşılaşırlar. Orada yeni yetişkinler, rakipleri gibi görebileceği diğer çocuklar ve yapması gereken görevler vardır. Bütün bunlar çocuk için güvensiz bir ortam ve tehdit unsuru olarak algılanabilir. Hatta çocuk, ailesinin kendisini oraya bıraktığını ve almayacağını bile düşünebilir. O yüzden de bazı çocuklarda okul korkusu gelişebilir. Aslında korkulan şey sadece “okul “ değil; çocuğun güveni, kontrolü, beslenmeyi, onaylanmayı, korunmayı kaybetme korkusudur.

Pek çok aile okullar açılırken, iyi niyetle ama yanlış davrandığı için yanlış sonuçlar doğabiliyor. Çocuk “Okula gitmeyeceğim” diye ağlıyor ve çoğu zaman da dediğini yaptırıyor. Oysa, anne baba kararlı olmalı. Çocuğuna “okula gitmek istiyor musun?” dememeli. Okula gitmenin zorunlu olduğunu davranışlarıyla hissettirmeli. Tatlı sert bir otorite olmalı. Genellikle bu tip sorunlara, kararları sürekli çocuğa soran ya da çok özgürlükçü davrandığını söyleyen ailelerde daha çok rastlanıyor. Okulun ilk başlarında, örneğin 1 ay çocuk okula bir ebeveyniyle bırakılabilir. Çocuğa sürekli okulun onun hayatında önemli olduğu, öğretmeninin arkadaşlarının onu seveceği zamanla okula alışacağı anlatılmalıdır.

ÇARESİZ ANNE VE BABA OLMAYIN!
Özden Dandul  (Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Klinik Psikolog):
“Okul korkusu, aslında ayrılmaya verilen yoğun tepkidir.  Okula gitmeyi reddetme durumu çocuklar arasında oldukça yaygın olmakla birlikte, en fazla görüldüğü yaş aralığı 8-13 yaştır. Genel olarak bakıldığında, çocuğun okula gitmeyi reddetmesinin nedeni evden ayrılma kaygısıdır. Özellikle daha küçük çocuklar için evden ayrılmak çok da alışık oldukları bir deneyim değildir. Yeni bir yere taşınma, aile içinde bir yasın yaşanması, boşanma gibi faktörler de çocuğun okul korkusunu güçlendiren nedenlerdir.

Çocuğun okula gitmemek için kendince nedenleri vardır. Öne sürdüğü bahaneler arasında karın ağrısı, kusma gibi fiziksel şikayetler olabilir. Ya da; çocuk kendisinin ve ailesinin güvenliğinden endişe eder, evinden başka bir yerde geceyi geçirmekten korkar, aşırı bağımlı davranışlar sergiler, anne babadan ayrılma sırasında kriz ve panik yaşar, geceleri uyumakta zorlanır, kabus görür, yalnız başına kaldığında kendisini güvende hissetmez, karanlıktan korkar, kendisine ve ailesine zarar gelmesinden korkar, ev içinde sürekli anne babasının etrafında dolaşır, aşırı bir şekilde hayvanlardan ve hırsızlardan korkar. Çocukta, bu gibi belirtilerin görüldüğü durumlarda anne babaların çocuklarının yanında beklemeleri, ancak hiçbir zaman çocuğun arzusuna boyun eğerek bir gün bile olsa çocuğu okula götürmeyi ertelememeleri gerekir. Bir gün okula gitmemeyi başaran çocuk, sonraki günlerde de sürekli olarak şansını denemek isteyecektir. Anne babaların kararlı, soğukkanlı ama anlayışlı tavırları çocuğun kaygı ve korkularını yenmesine yardım eder. Çocuğun, karşısında çaresiz bir anne baba görmesi ise, içinde bulunduğu durumu aşılamaz bir durum olarak algılamasına neden olur.

Üstelik, okul fobisi görülen çocukların ailelerinin genellikle aşırı koruyucu aileler olduğunu da belirtmek gerekir. Dikkat çekici olan bir başka nokta ise, ayrılma kaygı ve korkusu yaşayan çocukların ebeveynlerinden en azından birisinin de benzer bir duygu durumu içinde olduğudur.”

anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE