GÜNÜMÜZDE ÇOCUĞUN SOSYALLEŞMESİ DE ANNEYE BAĞLI… Ama, özellikle son 20 yılda her şey gibi yaşam şeklimiz de değişti… Üstelik her şey gibi avantajları ve dezavantajlarıyla birlikte…
İlk 3 yılı iyiden iyiye hazmederek kurgulamış olmalıyım ki, Duru 3 yaşına geldiğinde ben de depresyonun eşiğine gelmiştim… Çünkü, 3 yıl bebeğime kendim bakacaktım ve 3 yıl sonra o da bir çocuk olacaktı… Evet, bunların hepsi oldu, ama çocuklu yaşamın getirdiği zorluklar yerli yerinde duruyordu… YAŞASIN, KIZIM ARTIK OKULLUYDU! Allahtan, o 3 yılın anne-kız baş başa bir çırpıda geçmesini beklemeden, hızlı davranıp, Duru’yla 20 aylıkken anne bebek kurslarına katıldık… Duru 22 aylıkken de öğretmenlerinin önerisiyle hafta da 3 gün 2 saat oyun gruplarına başladı…
Doğrusu, kızımla da, kendimle de gurur duymuştum. Çünkü bütün gün anne-kız takılırken birbirimize bağımlı olmamayı da başarmıştık işte… 20 günlükten itibaren yaz-kış, dolaşmadık park-bahçe bırakmamızın da Duru’nun yabancı bir ortama kolay uyum sağlamasına yardım ettiğini düşünüyorum. Fakat en önemlisi, kızım bana güveniyordu! Ve bana olan güvenini de bundan daha iyi anlatamazdı.
EL KADAR BEBEĞE NASIL KIYDIM?! Fakat gelin görün ki, 22 aylık bebeği o dönemde çalışmadığım halde, haftada 3 gün 2 saat de olsa “Nasıl olur da yuvaya gönderiyorum?” diye, aile büyükleri ve yakın çevreden az eleştiri almadım… Ne el kadar bebeğe nasıl kıydığım kaldı, ne bencil anneliğim… Neyse ki, anneliğin doğasındaki suçluluk duygularına fazlaca prim vermeyip, kararlı davrandım da, Duru da ben de kendimize ait özel alanlar yaratmayı öğrenebildik. Aksi taktirde, evde kardeşi olmayan, yaşıtı arkadaş çocuklarıyla görüşmelerin sınırlı olduğu, günümüz yaşamında, bu çocuk nasıl sosyalleşecek ve bireyselleşecekti? Ve 3- 4 yaşına kadar anaokulu kavramıyla tanışmasaydı, o yaşa geldiğinde annesinin olmadığı, yabancı bir mekana ve oradaki insanlara bu kadar kolay uyum sağlayabilecek miydi? Valla, aksini denemedim, bilmiyorum! Fakat, yaptığım araştırmalar, gözlemlerim ve yaşadıklarım bana, oyun gruplarıyla okul hayatına yumuşak geçiş yapmanın şahane bir deneyim olduğunu gösterdi. Duru, 3,5 yaşına gelene kadar ben çalışmayıp, hayatımı çocuk merkezli yaşadım. Duru’nun anaokulunda geçirdiği saatlerde, ben de kendimle kalabildim ve iş yaşamına geri dönmenin yumuşak geçişini yapabildim… “Annesi baktı ama çocuk evde tek başına asosyal oldu” denmesindense, denmesi bir tarafa böyle bir sonuçtansa; ben el kadar bebeğe kıyan, bencil anne olmayı, onun ve kendimin mutluluğu ve sağlığı için çoktan kabullendim. Çünkü çocuklu yaşam bana her şeyin bir bedeli olduğunu ve hiçbir şeyin sadece avantaj olmadığını iyice öğretti. |
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın |
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE |