DÜNYA ÇOCUK HAKLARI HAFTASI'NIN HATIRLATTIKLARI

- Ülke genelinde çocukların yaşadığı sorunlar hep aynı mı?
Yoksulluk ve eğitimsizlik her bölgede aynı şekilde yoğun olarak yaşanıyor, ama diğer konularda bölgesel farklar söz konusu. Örneğin; Van’da çocuk yaşta evlendirmenin ve uyuşturucu, özellikle de eroin, kullanımı öne çıkıyor. Şanlıurfa’da cinsel istismarın kayıt-dışı kaldığını biliyoruz ve özellikle de erkek çocuklara yönelik cinsel istismar var. Adana’da tarım işçileri, kağıt toplayıcı çocuklar dikkati çekiyor. Diyarbakır’da ise sokakta yaşayan ve çalışan çocuklar problemi yüksek oranlarda... Aydın’da mülteci çocuklar ve çocuk fuhuşu resmi yetkililer tarafından istatistiklere yansımasa da umulmayacak boyuta ulaşmış problemlerden... Gördüğünüz gibi Doğu’dan başlayarak, Güney’e oradan Güneydoğuya ve Batı’ya kadar tesadüfi olarak verdiğimiz örneklerde farklı problemler yaşanıyor.

- Çocuk hakları ihlallerini önlemeye nereden başlanmalı?
Başlangıcı, problem tespitinden ve bunların farklılıklarından başlayarak yapmak gerekiyor. Oysa, bugüne kadarki tüm uygulamalarda tek (uniform) yaklaşımların olması yararlılığı tartışmalı kılmakta. Özellikle de görünmeyen ve hala tartışılmayan problemleri tartışmak için daha fazla beklenmemeli. Bu konuda çalışan akademisyenlerin ve sivil toplum çalışanları ile devlet görevlilerinin hafızalarında yakın zamanda yaşanan birçok olayın münferit (tek tük) olaylar olduğu yaklaşımının, bugün yarattığı faturalar altından kalkılmaz hale döndü.

- Uyuşturucu sadece üç büyük şehrin sorunu değil diyorsunuz?
Uyuşturucu kullanımı1990’lı yıllarda şımarık zengin çocuklarının yaşadığı tek tük olaylar diye yorumlanırdı. Bugün uyuşturucu her bölgede adolesan çağı çocuklarımızın en büyük problemi. Van’da biz bugün eroin kullanımına bağlı 50 çocuk ölümü kaydını görüyorsak, eroin kullanımının İstanbul başta olmak üzere diğer merkezlerde de yaygın kullanımı söz konusu ise, bunun için artık bir alarm verilmesi gerekir. Oysa, biz bunu konuşmuyoruz bile.

- Çocuk yaşta evlendirme konusunu nasıl yorumluyorsunuz?
Çocuk yaşta evlendirmenin Güneydoğuda, Güney’de ve Doğu’da çok sık rastlanmasına hala göz yumuyor olmamızın sonuçlarını çok ağır bir şekilde ödüyoruz. Kız çocukların eğitimine ağırlık vermeye çalışırken, bunun en büyük engeli olan çocuk evliliklerini görmemezliğe gelmemizin eğitimi de nasıl etkilediği gün gibi ortada.

- Ya, çocuklara yönelik cinsel istismar?
Cinsel istismarın ülkemizde konuşulmaya başlanmasının tarihi daha çok yenidir. Bu problem o kadar geniş boyutludur ki, her gün bir başka dehşet boyutu daha kamuoyunun önüne geliyor. Geçtiğimiz sonbaharda pornografinin gündeme gelmesiyle herkes yaygınlığını ve sonuçlarını görmüştü. Ama bugün hala tartışmadığımız çocuk fuhuşunun, erkek çocukların istismar kurbanı olması probleminin yaygınlaşmasının sonuçları yüzünden, Filipinler ile karşılaştırılmamak için en azından konuşmaya başlamamız gerek. Tabii bütün bunlara akranlar arası şiddet olgularını, özürlü çocuklar gibi daha birçok konuyu eklemek de mümkün.


- Çocukların haklarını korumak ve bu sorunların üstesinden gelmek üzere öneriniz nedir?

Birincisi; ülkemizde çocuk politikasının konuşulması için ilk koşul ezberi bozmak, yani problemi tek ve çözümleri her yerde aynı görme yanlışına düşmemek gerekiyor. Aksi halde, çocuk politikası oluşturmak için yapılanların çok bir anlamı olmaz. İkinci aşama ise, Çocuk ve Gençlik Kanunu’nun hazırlanması ve Aile, Çocuk ve Gençlik Bakanlığı’nın kurulması’dır.

İŞTE, TÜRKİYE’NİN ÇOCUK GERÇEĞİ KARNESİ!
• Çocuk sorunlarında en büyük etken yoksulluk.
• Dört çocuktan biri yoksul.
• Beş çocuktan biri çalışıyor.
• Sokaktaki çocuklar konusunda en sorunlu iki il İstanbul ve Diyarbakır.
• Son 5 yılda çocuk suçlarında artış oldu.
• Çocuk ihmali ve istismarı yaygınlaştı.
• Çocuk hakları öğretiminde en sorunlu ülkelerden biriyiz.
• Çocuklara yönelik hak ihlalleri yaygınlaştı.
• Çocuk hakları uyum yasaları hazırlanamadı.
• “Çocuk Koruma Kanunu” çocuk adalet sisteminin gerçekleştirilmesi için yeterli değil.
• Bebek ve 5 yaş altı ölümleri hâlâ çok yüksek.
• “Anne Çocuk Sağlığı Acil Eylem Programı” etkin biçimde uygulanamadı.
• 0-8 yaş sağlık güvencesi sağlanamadı.
• Nitelikli eğitim başarılamadı.
• Üstün yetenekli çocukları eğitemeyen bir ülkeyiz.
• “Okul Sağlığının İyileştirilmesi Projesi” yaygınlaştırılamadı.
• Korunmaya muhtaç çocuk sayısı her geçen gün artıyor.
• Özürlüler Kanunu’nun kuşatıcılığına karşın verilen hizmet sınırlı.
• “TBMM Çocukları Sokağa Düşüren Nedenlerle Sokak Çocuklarının Sorunlarının Araştırılarak Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Araştırma Komisyonu Raporu” askıda kaldı
• Türkiye, çocuk pornografisi konusunda riskli ülkeler arasında.
• Medyanın olumsuz etkilerinden çocuğu koruma sistemi geliştirilemedi.
• Türkiye’nin çocuk göstergeleri dünya ortalamasının altında.
• Türkiye çocuk sorunlarını erteleyen bir ülke görünümünde.

anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE