GÖZLER ÖNÜNDE BİR “BABA ŞİDDETİ”

Aile içi şiddet, hepimizin bir şekilde tanık olduğu ya da yaşadığı bir gerçek. Gerek yakın çevremizde gerekse kendi evimizde: Mekan farketmiyor, nasılsa bize o kadar yakın ki... İşte, bunun en yeni örneği geçtiğimiz günlerde yaşandı. Türkiye’de her evde insanlar onun açıklamalarını dinledi ve bu genç kızın da hala “baba şiddeti”nden mağdur olduğu gerçeği ile tanıştı. Çok güzel, ünlü ve başarılı olması da onu şiddetten uzak tutamadı. Aysun Kayacı, belki de geçmişte yaşadığı fiziksel şiddetten daha da ağır bir baskıyı yıllardır üzerinde hissettiğini çekinmeden açıkladı ekranlarda. Bu baskı; zamanında annesi, kız kardeşi ve kendisine şiddet uygulayan babasının “duygusal şiddet”iydi.


Aysun Kayacı, kendi sunduğu televizyon programında babasının yaptıkları nedeniyle isyan ederek; “Ülkeyi terk edeceğim. Her şeyi bırakıp Amerika'ya yerleşeceğim. Babam alkolik ve şizofren. Annem, kızkardeşim ve ben sürekli şiddete maruz kaldık. Elim ekmek tutunca kendime ve aileme yeni bir hayat kurmaya çalıştım. 24 yaşından sonra eğitimimi tamamlamaya çalışıyorum ve bunların hepsini tek başıma yaptım. Benim için kendisi kan, şiddet ve gözyaşından başka bir şey değildi. Ben hep sustum, ama o 6 ayda bir televizyona çıkıp artık kendisinin de inandığı gerçek olmayan hikayeler anlatmaya başladı. Kan bağı dışında bir ilişkim olmayan bu insan hayatımı kararttı. Ben onun sesini bile duymaya dayanamıyorum. Çünkü onu gördüğüm ve duyduğum an, 13 yaşımda yaşadığım rezillikler aklıma geliyor. Artık dayanamıyorum” dedi.

Kayacı’yı tekrar eski günlere götüren bu açıklama çok da sarsıyordu üstelik. “Ben 13 yaşıma geri dönüyorum onu görünce, sesini duymak bile istemiyorum. Kaçacak yer arıyorum. Buradan da açıklıyorum Amerika'ya yerleşeceğim” diyen Kayacı’ya, Müjde Ar; “Sen bu adam için Amerika'ya mı yerleşeceksin? Biz onun hakkından geliriz” sözleri ile destek verdi. Ama yıllardır elinden geleni yapan ve çok da güçlü duran bir genç kız artık o kadar dolmuş ve taşmıştı ki; ne bu sözler hafifletebiliyordu yüreğini ne de kaçıp gitmek...

“BEN BABAMIN KIZI DEĞİLİM!”
“Bana babasının kızı demesinler” diyen Kayacı’nın bu sözleri de yine daha önce gördüğü ve hala üzerinde baskısını hissettiği babasının kendisinde bıraktığı derin izin göstergesiydi. Ünlü ve güçlü olduğu için, babasının bir yerlere çıkıp yaptığı yalan yanlış açıklamalara insanların daha kolay inandığını ve “Bak işte ünlü oldu ya, babasını unuttu tabii” dediklerini duyduğunu da sözlerine ekledi. Kayacı, aslında medyanın bu duruma çanak tutmasından da şikayetçi.

DURUMU BU HALE GETİREN MEDYANIN KENDİSİ
Kayacı, “Beni en çok üzen medyanın saçma sapan, uydurulmuş hikayeler anlatan bir adamı bu kadar çok malzeme yapmaları, kışkırtmaları, daha da çok konuşturmaları. Bir kere anlattığı hikayelerin hiç birisi doğru değil” diyerek isyan etti. Son açıklamaları ile Kayacı’yı yaralayan babaya miktofon tutan da “Sabahların sultanı, Türkiye’nin en çok güvendiği sanatçısı Seda Sayan”dı.

BABANIN ŞİDDETİ SÜRÜYOR
Aysun Kayacı’yı programda izleyen Psikiyatrist Nihat Kaya ise şu değerlendirmeyi yaptı: “Aysun çocukluktan başlayan ve hâlâ devam eden şiddete karşı çok öfkeli. Bir baba nasıl böyle olur, diye çok kızıyor. Genelde alkoliklerin bir kısmında zaman içerisinde sinir sistemlerinde ciddi bozukluklar olur. Kişilerin karakterlerinde kontrol bozukluğu başlayabilir. Öz çocuklarına ağır travmalar yaşatabilirler.”

 


anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE