AİHM'DEN TÜRKİYE'YE İKİNCİ CEZA YOLDA...

Türkiye�yi daha önce de Nahide Opuz�un eşinden gördüğü şiddete ve ölüm tehditlerine rağmen önlem almaması konusunda suçlu bulan AİHM başka bir davayı daha incelemeye aldı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne 2005'te yapılan başvuru için kabul edilebilirlik kararı verildi ve kısa süre içerisinde Türkiye'den savunma isteyeceği bildirildi.

1995'ten itibaren eşinden şiddet görmesine rağmen başvuruları sonuçsuz kalan ve 2002'de kendisini ölümle tehdit edip annesini öldüren eski eşi hakkında yaptığı başvuruyla Nahide Opuz nedeni ile ilk cezasını alan Türkiye benzeri bir davada yargılanacak.

AİHM'nin Türkiye'yi yine mahkum etmesine sebebiyet verecek başvurunun sahibi N.Ş., 2 yıldır evli olduğu eşinden şiddet gördüğü gerekçesiyle, 16 Haziran 2004'te Eyüp 2. Aile Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme, can güvenliği olmadığını bildiren N.Ş.'nin eşi için 3 ay evden uzaklaştırma kararı verdi. N.Ş., koruma süresinin bitmesinin ardından, 24 Ocak 2005'te Eyüp 1. Aile Mahkemesi'ne aynı doğrultuda yeni bir başvuru yaptı. Ancak mahkeme, bu başvuruyu reddetti. Başvurunun reddedilmesinden 2 gün sonra N.Ş. eşi tarafından ağır biçimde dövüldü ve sokağa atıldı. N.Ş., bunun üzerine, darp edildiğine yönelik sağlık raporu alarak Gaziosmanpaşa 1. Aile Mahkemesi'ne başvurdu. Mahkeme, Eyüp'teki mahkemenin red kararı vermesine rağmen, olayın Eyüp ilçesi sınırlarında gerçekleştiği gerekçesiyle N.Ş.'nin koruma talebini geri çevirdi. N.Ş.'nin bunun üzerine Eyüp'teki mahkemeye yaptığı ikinci başvuru da reddedildi. Karara yapılan itirazın da reddedilmesi üzerine N.Ş., iç hukuk yolları tükendiği için AİHM'ye başvurdu.

�KORUMA KARARI VERİLSEYDİ DARP YAŞANMAYACAKTI�
N.Ş.'nin avukatı Habibe Yılmaz Kayar dava ile ilgili şunları söyledi:
�Müvekkilim, aldığı ilk 3 aylık koruma kararından sonra şiddet görmedi. Ancak ikinci koruma kararı talebinin mahkeme tarafından reddedilmesinin hemen ardından şiddet gördü. Koruma kararı verilseydi bu darp yaşanmayacaktı. N.Ş.'nin yeniden şiddete maruz kalması, mahkemece korunma kararı verilmemesi ile doğrudan ilgilidir.

Mahkemelerin N.Ş.'nin yaşadığı şiddeti belgeleyen darp raporuna rağmen koruma kararı vermemeleri ve şiddeti uygulayan hakkında da suç duyurusunda bulunmamaları AİHM'nin adil yargılanma hakkı, yaşam hakkı ve işkence yasağı gibi bir çok ilkesinin ihlali niteliğindedir.�

Türkiye�de yaşanan yasal sorunlar ve tedbirsizlik nedeni ile şiddet mağdurlarının son durağı AİHM oluyor. Ancak, mağdurların bu süreçte yaşamlarını sürdürmeleri oldukça güçleşiyor.