TÜRK KADINI CİNSELLİKTEN KORKUYOR!

Türkiye’de kadın olmanın anlamını bilenlerden misiniz? Yoksa, bekâretini kaybetme korkusu çeken, her gece aldatılma kâbusları gören, yeterince arzulanmama endişesi yaşayan ve ilişkiye girmekten ölesiye korkan bir azınlıktan olduğunuzu mu düşünüyorsunuz? Eğer böyle düşünüyorsanız, yalnız değilsiniz; Türkiye’deki kadınların büyük çoğunluğundan olduğunuzu bilin… Bu iddia ise bize değil, Cinsel Eğitim, Tedavi ve Araştırma Derneği’nin (CETAD) açıkladığı son rapora ait…

BEKARET EŞİTTİR NAMUS!

Evet, CETAD “Kadın Cinselliği” adlı beşinci raporunu açıkladı. AB tarafından finanse edilen ve Sağlık Bakanlığı Türkiye Üreme Sağlığı Programı kapsamında desteklenen bu rapor, “Cinsel Sağlık/Üreme Sağlığı Alanında Ulusal ve Yerel Medya Yoluyla Savunuculuk Projesi” kapsamındaki beşinci dosya… Araştırma; İstanbul Üniversitesi (İÜ) İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Şahika Yüksel ve Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi bölümü öğretim üyesi Doç. Dr. Dilek Cindoğlu tarafından hayata geçirilmiş. İki öğretim üyesinin Türkiye’de 20 ilde toplam 1537 kişiyle yaptıkları anket sonuçları ise oldukça şaşırtıcı… Örneğin; araştırmaya katılanların yüzde 70’i, kadının namusunun bekaretle doğrudan ilişkili olduğunu düşünüyor. 

KORKUYORUZ AMA NEDEN?

Dilek Cindoğlu’na göre Türk toplumunda kadın cinselliğinin korkular üzerine kurulu ve ilk korku da “bekâretini kaybetme”... Kadının kimle, ne zaman ve ne tür cinsellik yaşayacağı ise erkeklere göre daha çok kontrol altında tutuluyor. Cindoğlu, “Bu topraklarda kadın cinselliği korkular üzerine kurulu. Kadın da bu korkuları içselleştiriyor. İlk korku, bekâretini kaybetme korkusu. Bunu bekâretinin belli olmaması, ilk ilişki, evlendiğinde yeterince arzulanmama, hamile kalıp kalmama, hamilelikten sonra beğenilmeme, yaşlanma, menopoz ve menopoz sonrası terk edilme korkusu izliyor. Korku da kadının cinsellikten keyif almasına engel oluyor”, diyor. Ayrıca ilginç bir diğer sonuç da kadınların büyük çoğunluğunun cinsel konularda bilgisiz olduğu…

CİNSELLİKTEN BİHABERİZ!

Şahika Yüksel’in verdiği bilgiye göre kadınların 3’te 2’sinin cinsel konularda bilgisiz. Yüksel ayrıca, “Kadınlar daha çok dışarıdan nasıl göründüklerine veya yatak odası perdesi ile yatak örtüsünün aynı renk olmasına, kendilerinden daha çok önem veriyor. O yüzden de kadınlar fantezilerine sansür koyuyor, bundan suçluluk duyuyor. Tabular arttıkça da cinsellikten haz alma azalıyor” diyor.

Raporda ele alınan bir diğer konu ise aile içi şiddete yönelik… Dosyada evlilik içi tecavüz ve ensestin en ağır ve yaygın 2 cinsel şiddet türü olduğuna dikkati çekilirken, her 5 kadından birinin, şiddetin yanı sıra aynı zamanda eşinin tecavüzüne uğradığı da ortaya çıkan bir diğer tablo.

Lezbiyenlik konusunda ise Yüksel şöyle konuşuyor: “Aileler bu durumu ya görmezden geliyor ya da örtmeye, bastırmaya çalışıyor”. Sonuç olarak ise ergenlik dönemindeki eğitimin ve cinsel danışmanlığın çok önemli olduğu bu raporla bir kez daha gözler önüne serili


anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE