Habertürk

Habertürk Gazetesi, Gazeteci-Yazar Bekir Coşkun’un işine son verdi. Habertürk Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı, Bekir Coşkun’u arayarak, işine son verildiğini tebliğ etti. Bekir Coşkun da işine son verildiğini şu sözlerle doğruladı. “Altaylı beni arayarak işime son verildiğini tebliğ etti. Altaylı, editörler ve Habertürk’ün sahibinin işime son verilmemesi konusunda son derece çaba sarfettiğini biliyorum. Ancak, baskı çok yoğundu yapılacak bir şey yok. İlk bertaraf olan ben oldum. Bir ormanda yangın çıkarsa, o ormanda hiçbir canlı kalmaz, bütün canlılar yanar. Türkiye’de de bir orman yangını var. Bunu hep söyledim. Bu yangın devam ediyor, bu gidişle de ormandaki yangın gibi herkesi yakacak" dedi.

 

Medya olmak bu türden baskılar (eğer varsa) karşısında tek bir yürek olmayı gerektirmez mi? Bir gazete yöneticisi, bir meslektaşına yapılan haksızlık ve saygısızlığı bu kadar kolay mı hazmeder? Peki, nerede kaldı, yasama, yürütme ve yargıdan sonra gelen dördüncü kuvvet, nerede basın özgürlüğü?.. Bu tür bir durumda,  “Hepimiz aynı teknedeyiz” diyerek topluca bir adım atmak, özgürlüğün ve insan ve meslek onurunun peşinden gitmek gerekmez mi?

“Bana dokunmayan yılan bin yaşasın” mantığıyla bir yere varılamayacağı açık! Ama medyanın maalesef büyük bir kısmı, sadece koltuklarını koruma derdinde... Medya kendi sorunlarına çare üretemezken, vatandaşın-ülkenin sorunlarına çare üretmesine nasıl katkı sağlayacak?..

Habertürk’e ve bu konuda duyarsız davranan herkese biber sürüyor, söz konusu “baskı”nın yapılıp yapılmadığı ile ilgili olarak da Hükümet’ten bir açıklama bekliyoruz. Hani, nerede her alanda demokratikleşmek isteyen Türkiye?..


anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE