Hakan Metin Mercan

25 yıldır İngiltere’de yaşadı, Uluslarararası ilişkiler ve politika okudu, Morning Star Gazetesi’nde uzun süre yazılar yazdı, Türkiye’den Londra’ya göç eden Türk göçmenlere yardım kuruluşlarında çalıştı, eşi de Uluslararası Af Örgütü’nde koordinatördü. 2005’te Türkiye’ye döndü. Eki arkadaşların bulup görüşmeye başladı. Bir gün onlardan birinin otomobiline hamile eşi ve 6 yaşındaki oğluyla bindi ve hayatı değişti. Arkadaşının bagajından uyuşturucu  çıkınca 7,5 yıl hapse mahkum oldu. 3,5 yıldır hapiste ve yargı süreci devam ediyor.

Hapse girdiğinde, hamile olan eşi doğum yaptı, o hapisteyken büyük oğlu okula başladı ve yine hapisteyken babası öldü. İşte, hayatındaki tüm önemli anları kaçırınca, halen yattığı Ümraniye Cezaevi’nde, “Anı Yaşamak” adında 20 dakikalık kısa bir film çekti. Tamamı gerçek mekanlarda geçen filmin başrol oyuncusu Şevket Çoruh’a, gerçek mahkumlar eşlik etti. “Anı Yaşamak” Altın Portakal Film Festivali’nde de aday.

İnsanlar hatalar da yapabilir ya da hataları olmadan cezalar çekmek zorunda kalabilirler. Önemli olan her koşulda dik durmak ve hayata küsmemektir. Hakan Metin Mercan hem dik durmuş hem de yaşadıklarını bir sanat eserini yaratmak için kullanmış. Mercan’ı öpüyor ve Allah kurtarsın diyoruz.