İŞTE, TÜRK AİLESİNİN BOŞANMA NEDENLERİ…

Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü’nün, Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf’ın talimatıyla 2009’da başlattığı “boşanma nedenleri” araştırması, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sunuldu. Hükümetin aile politikasına yön verilmesinin amaçlandığı araştırmada sorumsuzluk, müdahale ve tartışma; boşanmayı tetikleyen faktörler olarak öne çıktı. Boşanmaların çoğuna kadınların karar vermesi ve boşanmaların çoğunlukla evliliğin ilk 5 yılında gerçekleştiği de diğer çarpıcı sonuçlar arasında. Yapılan çalışma sonucu boşanma nedenleri şöyle sıralanıyor:

-  Boşanma kararıyla ilgili olarak, kadınların yüzde 58 “Ben verdim” derken, erkeklerin ise yüzde 52’si “Birlikte verdik” diyor.
-  İlk boşanma düşüncesi evliliğin 1. ila 3. yılları arasında öne çıkıyor. Boşanmaların çoğunluğu ise evliliğin ilk 5 yılında gerçekleşiyor.
- Boşanma öncesinde başvurulan çözüm yolları arasında en çok yüzde 39 ile “Konuyu zamana bırakma” öne çıkıyor. Yüzde 35 ise “Aile büyüklerinden yardım isteme” şıkkını işaretlemiş.
-  Araştırmaya katılanların yüzde 71’i “Şu an içinde bulunduğunuz durumu düşündüğünüzde yine boşanır mısınız” sorusuna “Evet” yanıtını veriyor.
-  Erkeklerin yüzde 64’ü yeniden evlenmeyi düşünürken, kadınların yüzde 58’i tekrar evlenmeyi düşünmüyor.

KADIN “SORUMSUZLUKTAN”, ERKEK “AİLEYE DÜŞKÜNLÜKTEN” ŞİKAYETÇİ
-  Kadınların eski eşinin beğenmediği özelliklerinde, sorumsuz olması (yüzde 50), alkol alması (yüzde 30), ailesine aşırı düşkünlük (yüzde 27) öne çıkıyor. Erkeklerde ise en yüksek oran olarak, eski eşinin ailesine düşkünlüğü (yüzde 41), çok para harcaması (yüzde 25), soğuk ve uzak olması (yüzde 20) dikkat çekiyor.
-  Boşanmış kadınların yüzde 55’i kendi aileleri ile eski eşlerinin ailesi arasında anlaşmazlık olduğunu söylüyor.
-  Boşanan kadınların yüzde 40’ı kredi kartı borcu yüzünden eşleriyle tartışmış.

“MÜDAHALE” BOŞANMA NEDENİ
-  Boşanan kadın ve erkekler, evlilik ilişkilerine eşlerinin ailesinin müdahalesinin olduğunu söylüyor. Çiftler bu müdahalenin de en çok ekonomik nedenler (yüzde 50) ve evin düzeni (yüzde 40) konusunda olduğunu söylüyor.
-  Kadınlar en çok eşlerinin kıyafetlerine müdahale ettiğini söylüyor. Kadınların yüzde 70’i de bu müdahalelerin sürekli öfkelenmeye ve çatışmaya neden olduğunu dile getiriyor.
-  Araştırmaya katılanların yüzde 41’i kendilerini ilgilendiren konularda eşlerden zorlama ve baskı gördüğünü dile getiriyor.

BOŞANANLARIN YÜZDE 90’I ŞEHİRLİ
-  Boşananların yüzde 90’ı kentlerde yaşıyor.
- Yüzde 40’lık oranla lise ve dengi okul mezunu olanlar boşananlarda en büyük grubu oluşturuyor.
-  Evlenme biçimlerinde en yüksek oran “tanıştırılma ve bir süre flört etme” (yüzde 37) olarak görülüyor. İnternette sohbet ederken tanışıp, evlenip daha sonra boşananların oranı ise yüzde 0,3.
-  Boşanan kadınların yüzde 40’ı, boşanan erkeklerin yüzde 33’ü eşinin, ailesinin yanında başka, baş başa kaldıklarında başka davrandığını söylüyor. Kadınların yüzde 36’sı erkeklerin de yüzde 32’si eşlerinin küçük düşürücü davranış içine girdiğini vurguluyor.
-  Katılımcıların yüzde 80’i eşleriyle sık sık tartıştığını belirtiyor.
-  Tartışma sonrası eşlerin davranış biçimiyle ilgili olarak kadınların yüzde 51’i “Hep kendini haklı görür ve kabahati bende bulur”, yüzde 16’sı “Beni döverek sustururdu” şıkkını işaretlemiş.
-  Araştırmaya göre çocuk sayısının artması boşanmayı azaltıyor. Araştırmaya katılanların yüzde 50’si tek çocuklu, yüzde 38’si 2 çocuklu, yüzde 8’i de 3 çocuklu.

 

ÇOCUK YÜZÜNDEN SAĞLIKSIZ BİR EVLİLİĞİ SÜRDÜRMEK DOĞRU DEĞİL!
Araştırmanın sonuçlar bölümünde, çocuk olmasına rağmen boşananların sayısının arttığına da dikkat çekildi. Hazırlanan raporda çözüme yönelik bazı öneriler sunuldu. İşte, o tespitlerden bazıları ve çözüm yolları:

-Çocuk olmasına rağmen boşanmaların yaygınlaştığı gözleniyor. Yapılan araştırmalar özellikle çocuk üzerinde çok ciddi travmalara yol açabilecek sağlıksız bir evliliğin yürütülmesi yerine, boşanmanın daha tercih edilebilir olduğu durumlarda evlilikte ısrar etmenin gereksiz olduğuna dikkat çekiyor.

-Sorunlar evliliğin kuruluş aşamasında ve ilk yıllarında başlayarak devam ediyor. Önemli olan bu sorunların çözümlenmesinde gösterilen çabalar ve izlenen yöntemlerin sağlıklı olması. Evliliklerde çiftlerin birbirlerine gösterdikleri sabır, saygı, anlayış ile uyumu sağlama çabaları önemli.

-Evliliklerinin kuruluş aşamasında sorunla (aile, çevre vb.) karşılaşmayan bireyleri ise eşler arası iletişimsizlik, ekonomik sorunlar ve eşlerin farklı karakter özellikleri taşıması boşanmaya götürüyor.

EV İÇİ ROLÜNÜ AKSATAN ERKEK BOŞANMA NEDENİ
-Çalışan kadınların artan sorumlulukları nedeniyle aile içinde rol çatışması yaşanması, eşleri çalışan erkeklerin ev içi rollerini aksatmaları nedeniyle çıkan sorunlar da boşanmaya neden oluyor.

-Küreselleşme, iletişim teknolojilerinde yaşanan gelişmeler, tüketim kültürü, bireyleşme, değerlerde yozlaşma, bir sorun çözme mekanizması olması gereken ailenin sorun üreten bir birime dönüşmesine neden oluyor. Ailede boşanma oranlarının artması bunun bir yansıması şeklinde ortaya çıkıyor.

-Boşanma öncesi evlilik sorunlarının çözümünde aile danışma merkezi gibi merkezlerden profesyonel yardım ve hizmet alanların oranı düşük.

-Bireyler ailelerindeki boşanmaları, kendi boşanmalarında model alabiliyor.



anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE