Can Dündar

Gazeteci-Yazar Can Dündar 15 Mayıs tarihli yazınında şunları anlattı: “Mutsuzluk korkusu, bu kuşağın hastalıklardan biri... Reklamlar, diziler, filmler, çevremizde öyle bir mutluluk balonu şişirdi ki, uçup gidişini hayranlıkla izlediğimiz bu balon, bir türlü binemediğimiz, umutla beklediğimiz bir hasrete dönüştü. İdealize ettikçe şişen talepler, çekingenliği de büyüttü. Mutluluk beklentisini abarttıkça mutsuz olduk. Kasvetli devirlere özgü bir sigorta arayışı bu... 60’ların gözükara gençlerinde yoktu mesela... Bugün çağın tekinsizliğinden kaynaklanan bir istikbali garantiye alma, saadeti sağlam ipe bağlama azmi var. Liseli delikanlılar, aşkı için dershaneyi asmıyorlar. Formülleri şu: ‘Mutluluk eşittir, ona ulaşmak için ödeyeceğim bedel, artı onun uğruna vazgeçtiğim şeyler...’  İşlem sonucunda mutluluk küçük mü çıktı; öyleyse daha az fedakârlıkla yakalayabileceğin daha büyük mutluluğu bekle... ‘Mutsuz olalım, ne var’ cümlesinin kıymeti burada... Üzerinde ‘Mutluluk garantilidir’ damgası olmayan bir tutku iksiri var bu lafta... Kökeni çocuklukta: Bazısı kreşe verildiği gün feryat figândır. Çözülmez kolları ana boynundan... Dövünür ‘Gitme’ diye... Kimisi özgüvenlidir; bilir annesinin kendisini terk etmeyeceğini... Uyar ortama... İlişkilerine yansır bu fark: Güvensiz büyümüş çocuk, habire terk edilme korkusu yaşayan âşığa dönüşür zamanla... Mutluluk uğruna risk almaz, sarıldığı boyundan ayrılmaz. Özgüvenlilerse ayrılıkta bile sevdiğinin döneceğini bilir; dönmese de bununla baş edebilir.”

Bu harika tespitleri ve güvensizliğin kökeninin nerelere vardığı konusundaki farkındalıklı yaklaşımı nedeniyle Can Dündar’ı öpüyoruz.



anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE