Hülya Avşar

Hülya Avşar son günlerde magazin dünyasında karşılaştığımız boşanma haberlerinin üzerine bir yazı kaleme aldı ve şunları söyledi: “Eeeeeeeee ama evliliği de şamar oğlanına çevirdiler. Çünkü evliliği moda sanmaya başladılar. Nikah masasına oturanlara, ‘Vay be kadına bak herifi masaya oturttu ne kadınmış be dedirtmek ya da ne herifmiş be kadını kendine aşık etti’ dedirtmekten keyif alıyorlar. Amaaan, anlaşamazsak boşanırız demek de ağızlara sakız olmuş. Hele çocuk yapmak trend olmuş. Ayrıca sanmayın ki bu hal sadece ünlü kesimde, kimsede sabır kalmamış. Olan çocuklara oluyor. Evliliğin ne anlama geldiğini tekrar ele almak gerekiyor. Aşkın biteceğini monotonlaşacağını göze alamayacaksan, aşkı sevgiye döndürmeyeceksen EV-LEN-ME. Tabii ki evlilik saydığım bu üç şeyle ilgili değil. Oturup otorite gibi kaleme almayacağım. Ama evleneceğin kişiyle ortak hobileriniz-zevkleriniz yoksa, birbirinize güven-saygı yoksa, birbirinize özgürlük alanı bırakmayacaksanız hiç evlenmeyin. Evlendin mi kardeşim, üç sene çocuk yapmayacaksın. Yedi sene ayrılmayacaksın, eğer ayrılırsan dört sene evlenmeyeceksin veya tekrar evlenmek istiyorsan yüklü bir para cezası ödeyeceksin.”

Hülya Avşar, evliliği de boşanmayı da tatmış biri. Evliliğin her iki tarafın çabalarına rağmen sonlanabilen bir kurum olduğunu unutarak kaleme aldığı bu yazı da çoğu yazısı gibi kavram kargaşasından geçilmiyor, sapla saman birbirine karışıyor. Evlenene de boşanana da söz söylemek kimseye düşmez diyerek, Hülya Avşar’a biber sürüyoruz.