SUÇUN NEDENİ ERKEK ZİHNİYETİNİN SORGULANMIYOR OLUŞU!

Her şeyin ailede başlıyor. Hastalıklı kişiler bir araya gelip hastalıklı bir aile ortamında çocuk yetiştiriyor. Böyle bir aile ortamında çocuğun; fiziksel ve duygusal şiddet görmesi, taciz ve tecavüze uğraması kaçınılmaz oluyor. Sonrasında değersizlik, aşağılık ve sevilmeme duyguları nedeniyle kendi de hastalıklı bir ürün haline gelebiliyor. Bu hastalıklı ürünler sadistik eylemlerde bulunmaya yani bir başkasına fiziksel ve psikolojik acı çektirmeye yönelik özlem duyabiliyor. Sadistik yapılar bir tecavüz girişiminde bulunduğunda kendini suçlu hissedebiliyor. Bu suçluluk duygusundan kurtulamazsa depresyona girebileceği için suçluluk hissini kurbanına yüklüyor ve kurbanını öldürerek kendi suçluluk hissini de yok etmiş oluyor. Kurbanına eziyet ederken kurbanında gördüğü acıdan, korkudan ve dehşet duygusundan zevk alıyor. Kurbanının üzerindeki hâkimiyeti ve ona egemen olması sebebiyle kendini bir nevi o kurbanın tanrısı gibi görüyor. Yakarak, yaşama hakkını elinden alarak kurbanını bir tanrı gibi cezalandırdığını düşünüyor. Tanrıya atfedilen “tüm güçlü duygular”ı yaşayarak kendi değersizlik ve aşağılık duygusundan kurtulmaya çalışıyor.

Sonuçta; “ne giyiyordu, o saatte neden dışarıdaydı, tahrik edici bir yanı var mıydı” gibi soruların ne kadar yersiz olduğunu görmek gerek! Kadınların cinsel sadistler tarafından kurban edilmelerinin güzellikleri, açık kıyafetleri, kahkaha atmaları, tahrik edici olmaları ile hiçbir ilgisi yoktur. Cinsel kökenli aşağılık ve suçluluk duygusu içinde olan bu hastalıklı caniler kurbanlarını belli bir mantığa, kriterlere göre seçmezler. Eğer böyle olmuş olsaydı kadına yönelik şiddet suçları Amerika’da Türkiye’ye oranla on kat fazla işleniyor olurdu ve İran gibi kadına kapalı olmayı emreden toplumlarda ise bu gibi suçlar hiç işlenmezdi. Bu nedenle artık kadınların kıyafetlerini ve davranışlarını sorgulamak yerine erk'in ve erkeklerin zihniyetlerini kurcalama vakti geldi.

RUH SAĞLIĞI PROFESYONELLERİ GÖREVE!
Hastalıklı ruhlar tarafından canice işlenen bu suçlar; fail yerine kurbanı suçlayan söylemlerde bulunarak, suça bahaneler üreterek, kadının özgürlüklerini kısıtlayarak asla engellenemez. Bu tür yaklaşımlarla ancak kadına yönelik nefret körüklenmiş olur ve hastalıklı yapıların suç işlemek için daha da cesaret bulması sağlanır. Her şey ailede başladığına göre önlem ve çözümlerin de aileden başlaması gerekiyor. Evlenmek, aile kurmak, çocuk sahibi olmak gibi toplumun temelini oluşturan eylemler bir ehliyete bağlanmalı. Evlenmeden önce evliliğe ve cinselliğe dair kişilere eğitim verilmesi büyük önem taşıyor. Bunun için yetkililerin ülkemizde var olan ve atıl bir vaziyette görev bekleyen ruh sağlığı profesyonellerini görevlendirmesi gerekiyor. Eğitim sonrasında evlilik ehliyeti alabilenlerin bile evliliklerinin belli sürelerde yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor. Kişilerin sosyal adalet duygusunun geliştirilmesi, hak ve özgürlüklere dair toplumun bilinçlendirilmesi, ekonomik refahın arttırılması gibi konularda yetkililerin atılımlar yapması gerekiyor. Özellikle çocukların şiddet içerikli oyunlar oynaması, ergenlerin sado-mazoşizm içerikli görüntülere erişmesinin kısıtlanması büyük önem taşıyor.

EVLİLİK EHLİYETİ ŞART...
Kadına yönelik şiddetin engellenebilmesi için öncelikle şiddet uygulayabilecek bireyler yetiştirilmemesi gerekiyor. Bunun için;

1-Anaokulundan itibaren çocuklara cinsel eğitim verilmesi,
2-Ergenlik öncesi cinsel danışmanlık ve rehberlik hizmetleri verilmesi,
3-Evlilik öncesi cinsel danışmanlık ve rehberlik hizmetleri verilmesi,
4-Evlilik öncesi anne, baba ve eş eğitimleriyle birlikte "Evlilik Ehliyeti" verilmesi ve bu ehliyetin düzenli olarak gözden geçirilmesi ve ailelere psikolojik destek, eğitim, seminer gibi bilgilendirici faaliyetlerin yasalaştırılmalıdır.


anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE