ÇOCUKLARI AİLELERİ BİLE İSTİSMAR EDİYOR! İstismara uğrayan çocukların yüzde 75'inin aile yakınları, yüzde 12'sinin yakın tanıdıkları ve yüzde 13'ünün ise tanınmayan kişiler tarafından istismar edildiğini kaydeden Derman, son yıllarda hastaneye başvuran istismar vakalarının arttığına işaret etti. Derman, görev yaptığı Hacettepe Eğitim ve Araştırma Hastanesi Adolesan Ünitesi'ne, Haziran ayında 8 istismar vakası geldiğini ve bunların 2'sinin cinsel istismar olduğunu söyledi. “Artışın, birey ve ailelerin bilinçlenmesi, hastanelere başvuruların artması, bu konuda çeşitli araştırmaların yapılması, bozuk aile yapısı, medya gibi nedenlerden kaynaklanabileceğini” belirten Derman, “Verdiğimiz oranlar, sadece buz dağının görünen kısmı” değerlendirmesinde bulundu. Derman, buluğ çağına gelmiş kızların yüzde 25'inin, erkeklerin ise yüzde 15'inin cinsel istismara maruz kaldığını belirterek, 15 yaş altındaki çocukların, genellikle aile, yakın akraba ve tanıdık olmayan kişiler tarafından, 15 yaş üstündekilerin ise flörtle birlikte cinsel ilişkiye zorlanma şeklinde cinsel istismara maruz kaldığını kaydetti.
“İSTİSMARIN ÜSTÜ ÖRTÜLÜYOR!” Cinsel istismara uğrayan çocuğun, “kendini kirlenmiş ve suçlu hissedebildiğini” belirten Derman, “Kendini toplumdan soyutluyor ve yalnızlaşıyor. Bir gün yaşadıklarının hıncını almak, başkasının da aynı acıyı çektiğini görmek, kendine mağdur bir paylaşımcı bulmak gibi nedenlerden dolayı, ileride istismarcı olabiliyor. Maalesef, bu bir kısır döngü halinde devam ediyor” dedi.
Derman, ailelerin çoğunun, konuyu, olayın duyulmaması, adli mercilere gitmemesi gibi nedenlerle, aile içinde çözmeye ya da üstünü örtmeye çalıştığını anlattı. Bu arada, internetin yaygınlaşmasıyla birlikte özellikle çocuk pornosu ve homoseksüel ilişkilerin artış gösterdiğini belirten Derman, “Özellikle ergenlik çağındaki gençlerin çoğu, cinsel partnerlerini internet aracılığıyla buluyor” dedi.
Çocukların, fiziksel, duygusal ve ihmal şeklinde de istismara maruz kaldıklarının altını çizen Yılmaz, özellikle bebeklerde ölümle sonuçlanabilen fiziksel istismar vakaları olduğunu kaydetti.
“Araştırma sonuçlarına göre, kimi bölgelerde 2 çocuktan birinin fiziksel istismara maruz kaldığının belirlendiğini” ifade eden Yılmaz; fiziksel istismarın, tekmeleme, çarpma, tokat atma, kafasına vurma ve sarsma şeklinde olduğunu söyledi. Fiziksel istismarda, belli bölgelerdeki çürüklerin, karın travmalarının ve uzun kemiklerdeki burkulmanın ve göğüs kafesi kırıklarının belirleyici olduğunu ifade eden Yılmaz, “En çok kafa kırıklarıyla karşılaşıyoruz ve bunların yüzde 30'u ölümle sonuçlanıyor” diye konuştu. Bu ve benzeri bulguların saptandığı vakaların, istismar ya da kaza olup olmadığının belirlenmesi gerektiğini kaydeden Yılmaz, “Maalesef, istismar gördüğü ortama dönen çocuklardan yüzde 30'unda istismar tekrarlanıyor” dedi.
“DUYGUSAL İLETİŞİM KURAMAYAN ANNE…” Yılmaz, eğitimli ve yaşça tecrübeli annenin, çocuğunu az istismar ettiğini söyledi. Öte yandan Türkiye'de, yüzde 72 oranında duygusal istismar görüldüğünü kaydeden Yılmaz, duygusal istismarın, hakaret, aşağılama, kıyaslama, yüksek başarı beklentisi, aşırı sevgi, sözel şiddet, anne babanın ilgisizliği, televizyonun elektronik bakıcı olarak kullanılması şeklinde görülebildiğini anlattı.
|
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın |
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE |