KADIN EVE MAHKUM
Türk Girişim ve İş Dünyası Konfederasyonu TÜRKONFED tarafından Eskişehir�de düzenlenen 11�inci Girişim ve İş Dünyası Zirvesi'nde �İş Dünyasında Kadın� konulu 128 sayfalık rapor açıklandı. Raporda, Türkiye�de işgücü piyasası verileri incelendiğinde, kadının işgücüne katılım oranının erkeğin işgücüne katılım oranının üçte biri olduğu açıklandı. Kırsal kesimde kadının işgücüne katılım oranı tarımda ücretsiz aile işçisi olarak çalışması nedeniyle yüksekken (yüzde 33), kadın kente geldiğinde eğitimsizlik, aile baskısı gibi nedenlerle iş gücü piyasasından çekildiği ve bu oranın yüzde 19.9�a gerilediği belirtilen raporda çarpıcı tespitler yer aldı.

KENTTE EV KADINI OLUYOR 
-  Türkiye�de kadın kırsalda tarımda ücretsiz aile işçisi olarak çalışırken, kentlerde ev kadını olup işgücüne katılamıyor.
-  Kadınların yüzde 41�i ücretli veya maaşlı, yüzde 6�sı yevmiyeli, yüzde 1�i işveren, yüzde 41�i ücretsiz aile işçisi olarak çalışıyor.
- Kadınların halen yüzde 48'i tarım sektöründe çalışıyor.
- Kadınların tarımdan sonra en çok istihdam edildikleri sektörler sırasıyla imalat sanayi yüzde 14, perakende ticaret yüzde 10, eğitim hizmetleri yüzde 1, sağlık işleri yüzde 5 ve diğer toplumsal hizmetler yüzde 5.
-  Kadının işgücüne katılımının düşük olmasının ekonomik ve demografik nedenleri var.
-  Kadının işgücüne katılması için elde edeceği ücret düzeyi, geleneksel aile sistemi içinde kadına yüklenen çocuk, yaşlı bakımı, ev işlerinde kadının yerine çalışacak olan kişiyi ya da kreş masraflarını karşılamalı.

İŞGÜCÜNE KATILIM ARTMALI
Raporda kadınların işgücüne katılımının artırılması ve cinsiyet ayrımcılığının son bulması için şu öneriler de yer aldı:

- Kadının işgücüne katılımının düşük olmasının ekonomik nedenleri; düşük ücret, sosyal güvencesizlik, çocuk ve yaşlı bakımı hizmetlerinin yetersizliği, kadına yönelik cinsiyet ayrımcılığı, eğitim seviyesinin düşüklüğü ve mesleki eğitim kalitesi.
- Türkiye�de yasalarda cinsiyet ayrıcılığına dönük madde olmamasına karşın, uygulamada kadınların erkeklere oranla daha az ücret geliri elde ettikleri görülüyor.
- Türkiye�de erkekler kadınlardan yüzde 42 daha fazla ücret geliri elde ediyor. Kadının işgücüne katılımının artmasını sağlayacak eğitim politikalarının hayata geçirilmesi gerekiyor. - Cinsiyet ayrımı gözetmeksizin, okul öncesi dönemden üniversiteye ve emek gücünün sürekli eğitimine kadar okullaşma oranlarının artırılması ve eğitim kalitesinin yükseltilmesi devletin en temel politikalarından olması gerekir.

POZİTİF AYRIMCILIK UYGULANMALI
- İstihdamda kadın erkek eşitliğiyle ilgili mevzuatın uygulanmasının sağlanması için söz konusu mevzuatın uygulanmasının izlenmesi ve denetimi son derece önemlidir.
- Bunun için TBMM Kadın Erkek Eşitliği Komisyonu kurulmalıdır. Kadın-erkek eşitliğinin gerçekleştirilmesi için kadınların siyasette yer alması şarttır.
- Bunun gerçekleşmesi için siyasi partiler kanunu ve seçim kanununda değişiklikler yapılarak siyasi partiler bünyesinde demokrasinin yerleşmesi sağlanmalı, siyasi partilere adaylık başvurularında paranın değil, liyakatin önemli olduğu bir sistem getirilmeli, parti içinde yükselmenin önündeki engeller kaldırılmalı, uluslararası hukuk ve anayasanın karşılığı olan kadınlar için geçici özel önlem (kota) uygulaması düzenlenmelidir.
- Okul öncesi eğitimin yaygınlaştırılması sağlanmalı. Özellikle Doğu ve Güneydoğu�da, okul öncesi eğitimde Türk dilinin öğretilmesi açısından kız çocuklarına pozitif ayrımcılık uygulanmalı ve okul öncesi eğitime ağırlık verilmeli.
- Ders kitapları cinsiyet ayrımcılığına yol açabilen geleneksel kadın rolünü sembolize eden kadın figürlerinden en kısa zamanda arındırılmalı.
- Kadına mikrokredi uygulamaları yaygınlaştırılmalı.
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE