5,5 MİLYON “EV KIZI” NE YAPIYOR?

Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) tarafından genç nüfusta ''atalet oranının'' saptanmasına yönelik bir araştırma yapıldı. TİSK Araştırma Servisi’nin çalışmasına göre, Türkiye'de 15-29 yaş grubundaki kadınların yüzde 60'ı, 25-29 yaş grubundaki kadınların da yüzde 66'sı ne öğrenim görüyor ne de çalışıyor.


Araştırma, genç kadınlarda atalet oranının Türkiye'de 15-19 yaş grubunda yüzde 47,5'e, 20-24 yaş grubunda yüzde 58,3'e, 25-29 yaş grubunda yüzde 65,8'e yükseldiğini gösteriyor. OECD genelinde bu oranlar aynı sırayla yüzde 6,7, yüzde 13,2 ve yüzde 20 düzeylerinde seyrediyor. Buna göre Türkiye, OECD'ye üye ve aday 30 ülke arasında öğrenim görmeyen, istihdam edilmeyen ve iş aramayan genç kadınların çağ nüfusuna oranının en yüksek olduğu ülke olarak kayda geçti. Avrupa ülkelerinde ise genç nüfus atalet oranı çok daha düşük; sırasıyla yüzde 3,9, yüzde 10 ve yüzde 17,1 olarak bildiriliyor.

KIZLAR NE OKUYOR, NE ÇALIŞIYOR!
Araştırmaya göre, Türkiye'de atıl kalan (ne okuyan ne de çalışan) gençlerin sayısı devasa boyutlara ulaştı. Türkiye'de oranlar Batı Avrupa'nın 5 katı ve Türkiye'deki durum için, ''Meksika'dan bile çok daha kötü'' ifadesi kullanılıyor. Çalışma hayatının başlangıç ve gelişme devresine rastlaması gereken 25-29 yaş dönemindeki kadınlardan üçte ikisinin ''ev kızı'' olarak tanımlanması, Türkiye’nin bu konuda nerede olduğunu, bu sorunu ne kadar önemsediğini de ortaya koyuyor.

Gençlikte atalet oranı, erkekler dahil edildiğinde bile OECD'nin en yüksek oranını yansıtıyor. Türkiye'de 15-29 yaş grubundaki erkek ve kadınların yüzde 35'i atıl durumda bulunuyor. Bu oran, OECD genelinde yüzde 9, AB genelinde ise yüzde 7 olarak belirtiliyor.

KADININ YERİ EVİ MİDİR?
Türkiye'de 2007 yılı sonu itibarıyla 15-29 yaş grubunda 5 milyon 324 bini kız olmak üzere toplam 6 milyon 624 bin genç, geleceklerine yatırım yapma imkanından yoksun şekilde en verimli çağlarını boşa harcıyor. Bunlardan 2 milyon 117 bini 25-29 yaş grubundaki genç kadınlar oluşturuyor.

Türkiye'de ev kadınlarının sayısı 5,5 milyona yakın ve bu sayı Avrupa'daki 16 ülkenin nüfusundan daha fazla. ''Çağ dışı nitelikteki bu durumun alarm zili olarak kabul edilmesi'' gerektiğine dikkat çekilen araştırmada, ''Genç kadınların eğitim ve istihdamdan dışlanmasına son verecek bir seferberlik başlatılarak 'kadının yeri evidir' yaklaşımı terk edilmelidir'' görüşüne yer verildi. Araştırmada, bu büyük kitle, çalışma hayatına ve ekonomiye katılmadığı takdirde ülke ekonomisinin taşıyamayacağı bir sosyal yardım yüküyle karşı karşıya kalacağı ve kalkınmanın riske gireceği vurgulandı.


anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE