|
|||
Çocuklarda sembolik düşünce ve hayali oyun
Bir yılı geride bırakıp yeni yıla girdik. Hepimizin küçük çocuklardan, yetişkinler ve yaşlılara kadar yeni yıla dair hayallerimiz, planlarımız tasarımlarımız var. Hayallerimiz bizi biz yapan kişilik özelliklerimiz ve deneyimlerimizin ürünü olarak ortaya çıkıyor ve her daim yaşantımızı süslüyor. Kimi hayaller gerçekleşiyor, kimi de unutuluyor. Bu hayaller, tasarılar yani şu anda var olmayan olay ve nesnelerin akılda tutulabilmesi olarak tanımlayabileceğimiz sembolik düşünce ilk nasıl oluşuyor? Nasıl olgunlaşıyor ve gelişiyor? Doğumdan önce başlayan ve devam eden süreçte bebekler duyuları ve hareketleri aracılığı ile öğrenmeye başlarlar. Doğrudan duyuları ile hissettikleri olaylar ve olgular vardır. Duyularının menzilinde olmayan, onlar için yoktur. Okul öncesi devrede 2 yaşından başlayarak bu durum değişmeye başlar. Dış dünya ile ilgili tüm duyular ve uyaranlar içselleştirilmeye başlanır. Başka bir deyişle, nesneleri ve olguları duyuları ile algılamasalar bile o an var olmayan daha önce deneyimleşip içselleştirilmiş nesneleri akıllarında tutabilirler ve sembolik biçimde canlandırabilirler. Piaget, 1962 bu beceriye “temsil etme”, “sembolik düşünme” der. TAKLİT ETME Taklit etme, resim ve modelleri yorumlama çizme ve boyama, oyun hamurundan modeller yapma ve tabi ki hayali oyunlar ve hayal kurma sembolik düşünme yetisi ile mümkündür. Ayrıca, çocuklar yaşantılarından akıllarında kalan imgeleri “dil” yolu ile ifade ederler. Çocuk sanatı ile ilgili çalışmalar yapan iki psikolog (Rudolf Arnheim ve Claire Golomb, 1974) temsil etme yeteneğini bir yaratıcı problem çözme süreci olarak görürler. Hem sembolik oyun hem de sanat, gerçekliğin bir yönünü temsil eder. Çocuklar deneyimlerinden elde ettikleri çarpıcı ipuçlarını sembolize ederek gerçekliğe eş değer oluşumlar yaratırlar. Örneğin; kedi gibi miyavlamak ve dört ayağı üzerinde durmak ve yalanmak gibi. YARATICILIĞIN KAYNAĞI Sembolik düşünce tüm gelişim süreçlerinde olduğu gibi basitten karmaşığa doğru gelişir. Çocuk etkin duyusal deneyimler edinir ve duyusal ipuçlarını kullanarak semboller yaratma ve taklit etme yeteneğini kazanır. Daha sonra hayal kurma, hayali oyun oynama, modeller oluşturma, çizme ve boyama gelir. Bu süreç önce rastlantısal, sonra bilinçli ve ayrıntılı bir gelişim gösterir. Çocuk bir süre kendisi ile ürününü birbirinden ayıramaz; ikisini aynı şey olarak görür. (Golomb,1992) DUYGUSAL ÇATIŞMALARIN ÇÖZÜLMESİ İÇİN BİR FIRSAT Sembolik düşünce geliştikçe sadece şimdiki zamanı değil, geçmiş ve gelecek zamanı da düşünmek için bir zemin oluşur. Çocuklar hatırladıkları, gördükleri ve umdukları arasındaki ilişkiyi kurmaya başlarlar. Sembolik düşüncenin gelişimi ile hayali oyun oynama sıklaşır. Hayata dair olguları günlük yaşantıları ile ilgili biriktirdikleri zihinsel imgeleri hayata geçirirler, uygularlar. Hayali oyuna “mış gibi yapma oyunu” da denebilir. Örneğin; yastık bebekmiş gibi yastığı bebek gibi kollarında sallamak ve doyurmak. Çocuk bu tür oyunlarda gerçekle bağdaşmayan davranışlarda da bulunabilir. Temsil etme özgün örneğin bir kopyası gibi düşünülemez. HAYALİ OYUNA YETİŞKİN KATILIMI VE DESTEĞİ Yer: Okul Öncesi Ortamı: Yukarıda anlatılan oyunu desteklemek için bir yetişkin ne yapabilir? Çocuğun başlattığı oyunu zenginleştirebilecek bir fırsat yaratabilir. Oyuna aktif olarak katılmak için çocuğun yanına yaklaşabilir ve yavaşça çocuğun oyununu düzeltmeden ve müdahale etmeden, saygılı bir şekilde kendi kendine oynamaya başlar. Böylelikle çocuğun dikkatini kendine çeker. Çocuğa belli bir model oyun sergiler. Çocuk yetişkini izler. Örneğin yetişkin: “Bebeğin ateşi var mı acaba ?” diye kendi kendine konuşur. Bir legoyu derece gibi koyar ve “Ona ilaç vermeliyiz” diye başka küçük bir legoyu ilaç olarak verir. Yetişkin oynarken her yaptığı davranışı tarif eder. Böylelikle çocuk hem oyunu görür hem de duyar. Bu kısa katılım, yeni bir bakış açısı getirir ve oyunu genişletir. Böyle bir destek sadece öğretici olmakla kalmaz, çocuğun isteğini ve özgüvenini de yükseltir. Günlük olayların hayali oyunda art arda canlandırılmasına senaryo denir. Çocuk oyunlarını genişleten yetişkinin oyuna katılımı araştırılınca, çocukların oyunlarının içerik ve zaman olarak oldukça zenginleştiği görülmüş. (Rolf Oerter, 1999) Çocukların oyunlarında oluşturdukları senaryoların çok erken yaşantılarına dayandığı görülmüş. Önce çok basit başlayan oyunlar gittikçe karmaşık hale gelmiş. Çeşitli senaryolar; banyo yapmak, uyumak, yemek, sosyal ortamlarda bulunmak gibi. Yetişkinler oyuna katılımlarını oyunu genişletmek için çeşitli malzemeler ekleyerek genişletebilirler. Oyuna katılım dışında “hayali oyunları” desteklemek için biz yetişkinler ve okul öncesi kurumlar özetle: Bir başka yazıda buluşmak üzere, tüm hayallerinizin gerçekleşeceği bir yeni yıl dilerim.
|
|||
Yazarın Diğer Yazıları | |||
- Babanın çocuk için önemi ve değeri! - Çocuğun yaratıcı düşünmesi ve davranması nasıl desteklenir? - Çocuğun benlik gelişimi - Özgürce oynayan çocuğun farkı - Anne karnından itibaren müzik - Hareket etme özgürlüğü olan çocuklar - Büyükanne ve dedelerin önemi - Erken çocukluk çağında sosyal ilişkiler - Çocuk duygusal kriz yaşadığında ne yapmalı? - Dil gelişimi ve okuryazarlığa geçiş - Etkin öğrenmenin önemi - Okul öncesi çocuklarda düşünme - Etkin öğrenme üzerine temel düşünceler - Tüm duyularla öğrenmenin önemi - Bebeklerde Aktif Öğrenme - Mutlu olmak için ne gerekir? - Bebek beyninin yapısı - Stresin bebek gelişimi üzerindeki etkileri - Beyinde değişim nasıl sağlanabilir? - Öğrenme kolaylaştırılabilir mi? “Değişmez olan tek şey değişimdir” - Öğrenme aceleye getirilemez! - Çocukları yuvaya nasıl hazırlayalım? - Anaokulu nasıl olmalıdır? - Çocuklar zor durumlarla nasıl baş edebilir? - Babalar çok önemlidir! - Anne giyinmek istemiyorum! - Çocuklar neden öykü ve masallara bayılırlar? - Küçük çocuklar ve televizyon - Çocuklar ve çizgi kahramanlar… - Çocuklarda sembolik düşünce ve hayali oyun - Çocuğum yuvada nasıl oyun oynuyor? - Çocuklar ve oyun - İlk yıllar: Bebeğiniz gelişiyor - Küçük çocuklarda bağlanma süreci: - Erken çocukluk çağı karakterimizi ne kadar belirliyor? - “Anne Olunca Anladım” ailesine merhaba! |
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın |
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE |