Zeka'nın gelişiminde aileye düşen görevler
Çocukların zeka alanlarının gelişiminde ailelere ve eğitimcilere düşen görevleri şöyle sıralayabiliriz.
ANNE BABALARA DÜŞEN GÖREVLER: Çocukların hepsi birbirinden farklıdır. Anne ve babalar kendi çocuklarını başka çocuklarla karşılaştırmamalı, onları yakından gözlemleyerek ve onlarla konuşarak ilgi alanlarını ve yeteneklerini keşfetmelidirler. Çocukları sevmedikleri şeyleri yapmaya zorlamak yerine sevdikleri şeylerle ilgilenmelerini sağlamalıdırlar. Ebeveynler çocukların değişik etkinliklere katılmasını sağlayarak kendi ilgi alanlarını keşfetmelerine yardımcı olabilirler.
Ailelere önerim, çocuklarına yeterince zaman ayırmalarıdır. Her akşam uykudan önce kendisine öykü okunan çocuk hem anne ve babasıyla kaliteli vakit geçirmiş olacak hem de kitapları ve okumayı severek dil yeteneğini geliştirecektir.
Parkta oynamak her çocuk için çok zevklidir. Parka yürüyüş yaparken yol boyunca sohbet etmek, ağaçları, çiçekleri ve yaprakları incelemek çocuğun doğaya ilgi duymasını sağlayacaktır. Birlikte top oynamak, ip atlamak, sallanmak, koşmak çocuğun bedensel yeteneklerini geliştirecektir. Çocuğunuzun arkadaşlarını haftasonu eve çağırmasına ve bu küçük partiyi kendisinin organize etmesine izin vermeniz onun sosyal becerilerini geliştirmesine yardımcı olacaktır.
Ailecek büyük bir kağıdın üzerine yapacağınız bir resmi birlikte planlayıp sonrada yaptığınız resim ve kullandığınız renkler hakkında konuşmak sanata atılan ilk adım olacaktır. Alışveriş gününüzü çocuğunuzla birlikte geçireceğiniz özel bir gün haline dönüştürebilirsiniz. Birlikte alışveriş listesi hazırlamak, markete hangi yoldan gideceğinizi planlamak ve alışverişten sonra ödeme sırasında paranın üstünü hesaplamak çocuğunuzun hem dil hem de matematik yeteneğini geliştirmesine yardımcı olacaktır. Bu örnekler çoğaltılabilir. Kısacası ebeveynler, çocuklarına yeteneklerini ve ilgi alanlarını keşfetmelerinde ve geliştirmelerinde çeşitli etkinlikleri birlikte yaparak yardımcı olabilirler.
EĞİTİMCİLERE DÜŞEN GÖREVLER: Çocukların, kendilerini tanımaya, yeteneklerinin farkına varmaya, oldukları gibi kabul edilerek sevilmeye sayılmaya, öğrenmeye, kendilerine güven duymaya, başarılı ve mutlu olmaya ihtiyaçları vardır.
Eğitimcilerin bu ihtiyaçlara karşılık verebilmesi için unutmamaları gereken şeyler:
• Çocukların birbirlerinden farklı oldukları. • Her birinin farklı zeka alanlarına sahip oldukları (farklı yetenek, farklı ilgi alanları ve farklı öğrenme kapasitesi). • Her birinin farklı zeka alanlarına göre farklı öğrenme ortamlarına ihtiyaç duydukları. • Uygun öğrenme ortamı sağlandığında başarısız öğrencilerinde mutlaka kendi yetenekleri ve kapasiteleri çerçevesinde başarıya ulaştıkları.
Halen okullarımızın pek çoğunda öğrencilerin sadece dil ve matematik yeteneklerini geliştirmeye yönelik geleneksel eğitim sistemi ön plandadır ve bu da diğer yeteneklerin geliştirilememesine sebep olmaktadır. Buna karşın bütün yetenek ve zeka alanlarına hitap eden farklı öğrenme tekniklerinin kullanılması ile her öğrenciye eşit öğrenme şansı verilebilir.
Öğrencilerin ilgi alanlarını ve yeteneklerini belirlemede okulların uygulaması gereken yöntemlerden bazıları:
• Çoklu zeka anketi uygulayarak öğrencilerin kuvvetli ve zayıf oldukları yanlarını görmelerini sağlamak. • Öğrencileri gözlemleyerek nelere ilgi duyduklarını keşfetmek. • Öğrencilere ait ürünleri (resim, şiir, yazı, katıldıkları faaliyetler vs) toplayarak başarılı oldukları alanları tespit etmektir.
Bunların sonucunda okulun (öğretmenin), öğrencinin ailesiyle görüşerek okulda alınan sonuçları aileyle paylaşması ve onların da görüşlerini alması önemlidir. Okul ve ailenin işbirliği içinde olması, her iki tarafın da çocuğun öğrenmesiyle ilgili ortak çaba içine girmesini sağlar. Bu da öğrencinin öğrenmesini olumlu yönde etkileyecektir.
|