|
|||
Baba olmak ve hamile eğitimi
Baba olmanın duygularını sizlere anlatmayı düşünürken, kendi kızımla yaşadıklarım aklıma geldi. 2000 yılında eşimin hamileliği döneminde yılda bin doğumun sorumluluğunu aldığım Sürmene’de çalışıyordum. Tahmin edeceğiniz gibi çok yoğun geçen bir günün ardından hep eve yorgun geliyordum. O günleri düşündüğümde, hamilelik ile ilgili çok az anı hatırladığımı fark ediyorum. Birçok doğum uzmanı gibi muayenelerde bebeğe odaklanıyor, bir problem olup olmadığına bakıyordum. Hamilelik döneminde eşimin yaşadığı değişimler gözümden kaçıyordu. Kızım doğduktan sonra da uzun süre adapte olamadım. Sadece annesine ihtiyacı varmış gibi geliyordu. Ara sıra onunla ilgilenmek beni yeterince tatmin ediyordu. Ancak eşim aynı fikirde değildi. Sonraki yıllarda eşim, ilk aylarda bebekle yeterince ilgilenmediğimi söylediğinde, ona anlam verememiştim. Ben görevimi yaptığımı düşünüyordum: Bütün gün yoğun olarak çalışıyor, evin ihtiyaçlarını karşılıyordum. Akşamları ve hafta sonları enerjim yettiğince onlarla da ilgileniyordum. Kızımla asıl ilgilenmem gereken zamanların henüz Hamile eğitimi sayesinde çiftlerle daha yakın tanışma ve onların duygularıyla da ilgilenme şansım oldu. Öyle çiftlerle tanıştım ki, daha hamileliğin ilk günlerinden itibaren müthiş bir bağ içine girmişlerdi. Birbirlerine her konuda destek veriyor, hamileliğin her aşamasını birlikte yaşıyorlardı. Birlikte kursa geliyor, soruları hep “biz” olarak soruyorlardı. Birlikte çalışıyorlardı. Doğum zamanı geldiğinde de, bu babalar mutlaka orada olmak istediler. Birlikte saatler geçirdiler. Yoruldular ama kopmadılar. Doğum anının büyüsünü birlikte yaşadılar. Birlikte “aile” oldular. Profesyonel hayatım gereği artık bu konularda birçok yayını takip ediyorum. Bebeğinizin anne karnında her şeyin farkında olarak yaşadığı artık şüphe götürmez bilimsel bir gerçek olarak karşımızda duruyor. Yani, bebeğiniz dış dünyada olan her şeyden haberdar ve etkileniyor. Bu aynı zamanda dış dünyadaki kişileri de algıladığını ve tanıdığını gösteriyor. Görmese bile sesini, dokunuşunu hatırlıyor. Yani, hamilelik döneminde bebekleri ile konuşarak ve dokunarak iletişim kuran babalar, doğumdan sonra baba-bebek bağında bir adım önde başlıyorlar. BEBEKLER BABALARINI DAHA DOĞMADAN TANIYORLAR Dr. Veldman, hamileliğin son 3 ayında yaptığı araştırmalarda, ultrason imajlarında, şu muhteşem görüntüyü defalarca yakalamış: Baba, annenin çıplak karnına dokunduğunda, bunu bir davet olarak algılayan bebek, sokulmak istercesine babanın eline yaklaşıyormuş! El çekildiğinde, bebek de uzaklaşıyormuş. Tahmin edebileceğiniz gibi bu da, bebeğin iletişim kurma arzusundan ileri geliyormuş... Baba olmak, anne olmakla kıyaslandığında çok daha zor adapte olunan bir duygudur. Anne olmak için içinizde çok büyük bir yardımcı var, bebeğiniz. 9 aylık süre bebeklerin dış dünyaya uyum sağlayacak kadar gelişmeleri için gerekli bir zamandır. Ancak bu 9 ay, aynı zamanda bir kadının, anneye dönüşümü için de gereklidir. Hamilelik dönemi, doğum anında salgılanan hormonlar ve bebeğinin anneyle kurduğu iletişim, anne olmayı kolaylaştırır. BABALAR NE YAPACAKLARINI BİLEMİYORLAR İşte bu aşamada devreye giren hamile eğitimi, babaları çok kısa sürede “doğum” gerçeği ve bunun öneminin içine çekiyor. Hamilelik döneminde bir kadının en büyük ihtiyacı sevgi ve güven ihtiyacının karşılanmasıdır. Kurs sırasında babalar, anne ve bebeğini daha yakından tanıma fırsatı buluyor. Onların hissettikleri duyguları ve geçirdikleri değişimi daha iyi algılıyorlar. Aile olarak ortak bir dil konuşmaya ve birbirlerine destek olmaya başlıyorlar. Öğrendikleri teknikleri birlikte uyguluyorlar. Ve doğumun her aşamasını, eğer isterlerse, “KADINLARI KISKANDIM” Ancak en önemlisi bebeğinin ihtiyaçlarını öğrenen babalar, artık onlarla daha anne karnında başlayarak çok iyi iletişim kuruyorlar. Bu iletişim doğumda en üst seviyede yaşanırken, doğumdan sonra da bebeğin bakımı konusunda babalar kendi istekleri ile aktif rol alıyorlar. Bu aktif katılım sayesinde, çocukları ile ilgili çok daha sağlıklı beraberliğin temellerini daha ilk aylarda atıyorlar. Bu iletişim bebeği olduğu kadar anneyi de etkiliyor. Anne sevilmenin, kabullenilmenin ve güvenmenin duygularını yaşıyor. Eşine saygısı bir kat daha artıyor. Doğum sonrası dönemini çok daha rahat geçiriyor. EVET, BABA OLMAK ÖĞRENİLİR! Dinlerseniz, önem verirseniz, aktif bir rol alırsanız…
|
|||
Yazarın Diğer Yazıları | |||
- Çatı darlığı doğumu etkiler mi? - Doğumda şiddeti konuşma zamanı geldi - Anne adayının doğumdaki destekçisi: Doula - Doğum ekip işidir - Keşkesiz doğumun hikayesi - Doktor aramayın! - Doğum uzmanının yeni rolü - Doğumla ilgili merak edilen her şey - Sezaryene zorlanan anneler! - Sağlıklı bir doğum için - Doğuma hazırlık eğitimleri - Doğumda babanın rolü - Anne ve bebek dostu sezaryen - Çatı darlığı nedir? - İsteğe bağlı sezaryen! - Suda doğum ve psikolojisi - Suyun hamilelik ve doğuma etkisi - Doğum yapan kadınlara destek verilmeli - Doğumda maymunu oynamak - Doğal doğum nedir ve nasıl hazırlanılır? - Bebeğiniz anne karnında her şeyi kaydediyor! - Bir doğuma hazırlık yöntemi: Hypnobirthing - Doğumda ağrı kesici teknikler - Doğru nefes almanın önemi - Korkuyla beslenmiş doğumlar - Doğumda yenilikler - Anne dostu hastane - Doğum sonrası bağ kurma - Doktorunuza güven verin! - Doğumda abartılan risklerle kaygıya sürüklenen anneler… - Ters gelen bebeğin başarı öyküsü - Doğumda egzersiz ve yoganın yararları - Katıldığınız hamile eğitimi ne kadar anne dostu? - Doğumda bebekler ağlamalı mı? - Baba olmak ve hamile eğitimi - Doğumda mahremiyet ve güven... - Doğumu kolaylaştıran 30 uygulama - İlk gece korkusu ve doğum ilişkisi - Doğum korkusunun hikayesi - Sezaryen sonrası vajinal doğum olur!.. - Anne ve bebeğine saygılı sezaryen - Aklımızdaki doğum imajı değişiyor... - Doğum kendi başlamalıdır! - İnsan çocuğundan öğrenir mi? - Anneliğe doğmak - Doğum sanatına ne oldu? - Bir başlangıçtır doğum - Merhaba |
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın |
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE |