DERYA GÜLTERLER
derya@anneoluncaanladim.com
Hayata kör bakmayan anne olmak!

Anne olunca anladıklarımız çok... Ona hiç şüphe yok. Ancak işin bir de öteki yüzü var: Anne olunca insan aynı zamanda körleşmeye de başlayabilir.

Önce, kendimize körleşebiliriz. Kendimizi anne olarak tanımlamak ve bu rolümüzü diğerlerinin üzerinde tutmak, insanı hiç farkına varmadan bir cenderenin içerisine sokar. Bütün beklenti, çocuğun sağlığına, yapabildiklerine, yapamadıklarına, duruşuna, bakışına, yediğine, yemediğine bağlanır. Böyle olunca, önce kendimizi beslemekten uzaklaşmaya başlarız. En son ne zaman kendinizin en çok sevdiği yemeği yaptığınızı, en sevdiğiniz arkadaş grubunuzla biraraya geldiğinizi, okumak istediğiniz kitaba kendinizi bırakıp elinizde kahveniz saatlerce okuyabildiğinizi düşünün. Uzun zamandır gelmesini beklediğiniz bir gösteri, gitmeyi planladığınız bir oyun, açılmasını beklediğiniz bir kurs var mı?

İnsan aslında kendini beslemekten uzaklaştığında, etrafına katabilecekleri, çocuğuna öğretebilecekleri de sınırlanır. Hep aynı kaynaktan beslenirseniz, anlatacaklarınıza bir yenisini ekleyemezsiniz. Sohbetleriniz sizi bile bunaltmaya başlar. Dünyayı en çok görerek tanıyan çocuğunuz, sizden sadece kendisine yönelmiş bir ilgi gördüğü için herkesin böyle yapması gerektiğine inanır. Hayatın çocuk sahibi olmakla bittiğini, bunun bir insanın kendisi için ulaşabileceği son nokta olduğunu düşünmeye başlayabilir. Bu gördüklerinden sıkılıp sizden uzaklaşması da beklenen doğal bir sonuçtur.

ODAĞINIZ SADECE ÇOCUK MU?
Odağımız yalnızca çocuk olduğunda, aslında çocuğumuza da körleşmeye başlarız. Onun en zeki, en yaratıcı, en mükemmel olduğuna kendimizi inandırırken, üzerine yüklediğimiz sorumlulukla birlikte onun olmak istediği kimliğini gözardı etmeye başlarız. Tüm hayatımızı ona odaklı yaşadığımız anda, onun kendisi için yaşayabileceği bir alan bırakmamamız, bütün alanlarını işgal etmemiz olasıdır. En iyi okulda okusun ki iyi yerlere gelebilsin, keman çalsın ki duygularını ifade edecek bir alanı olsun, jimnastik yapsın ki bedeni daha küçükten şekillesin derken onun bütün bunlardan zevk alıp almadığını kaçırmaya başlayabiliriz. Biz onun için her şeyin en iyisi yapmaya çalışırken, onun bu kadar öfkeli olmasına hiçbir anlam veremeyeye başlarız. Körlüğümüzden, çocuğumuzun öfkesini ancak suratımıza çarptığında görebilir hale geliriz.

Kendimizi yalnızca anne olarak tanımladığımızda, eş olmak, iş sahibi olmak, arkadaş olmak, evlat olmak, dahası insan olmaya dair birçok özelliğimize körleşmemiz de bir o kadar mümkündür. İnsan tüm bunlara körleştiğinde, artık onu gerçekten anne yapan yanı da kayboluverir.

Bana sorarsanız en iyisi, anne olunca anladıklarımızı da cebimize koyup bu zenginlikle hayatı dolu dolu yaşamaya devam etmek. Çünkü hayatı anlamak, ona bütünüyle dahil olabilmekle mümkün.

Yazarın Diğer Yazıları
- Çocuklarda cinsel kimlik karmaşası
- Çocuklarda görülen ilişki sorunları
- Çocuğun zekasından korkmak!
- Çocukluk döneminde mastürbasyon
- Öğrenme güçlüğünü erken tanımanın yolları
- Ders çalışmak istemiyor!
- Çocuklarda cinsel kimlik karmaşası
- Çocuğum için en iyi okul hangisi?
- Tatile herkesin ihtiyacı var!
- Tuvalet eğitimi ne zaman ve nasıl verilmelidir?
- Çocuğunuz ev kurallarına uyuyor mu?
- Sorumluluk sahibi çocukların anne-babaları
- Anne babalara yeni yıl fırsatları
- Çocuklara boşanmayı anlatmak
- Çocuğumuzu övelim mi, övmeyelim mi?
- Okula annem de gelsin!
- Büyümeyen çocuklar
- Zalimin çocukluğu
- Çocuğa iyi gelen altın formül
- Çocuklara hikaye okumak
- Duygusunu tanımayan çocuk
- Çocuğun her şeyi olan anneler
- Çocuğunuz sizden yeni yılda ne istiyor?
- Siz fark etmeden çocuğunuz öğrenir!
- Hayata kör bakmayan anne olmak!
- Yeniden büyümek
- Merhaba
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE