Birinci sınıf öğrencileri bu aralar son harflerini de öğrendiler. Hepsi de çok heyecanlı. Oyun odamıza geldiklerinde çoğu, şimdiye kadar öğrendikleri tüm kelimeleri yazarak başlıyorlar oyunlarına; ancak bir kelime söyleme ihtimalimden endişelenip oyun odasına girmek bile istemeyenler de yok değil.

Yılın bu zamanı, hem ailelerin hem de öğretmenlerin, özellikle birinci sınıf öğrencilerindeki isteksizliği, okuma yazmadaki güçlüğü fark etmeleri için çok doğru bir zaman. Döneme çok hevesli bir şekilde başlamış olsalar bile, bazı çocuklar için okumayı öğrenmek diğerlerinden daha zordur. Bu çocuklar, tahtada yazılanları genellikle ayna görüntüsü ile algıladıklarından, defterlerine geçirmekte zorluk yaşarlar. “b”, “d”, “p” gibi birbirine benzeyen harfleri karıştırır, birbirinin yerine kullanırlar. Zaman zaman bu zorluklarına dikkat dağınıklığı ya da hiperaktive de eşlik edebilir.

ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜNÜN ÇOCUĞA ETKİLERİ
Öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar, kısa sürede özgüvenlerini yitirmeye başlayabilir. Çünkü zekaları genellikle normal ya da normalin üzerindedir ve etraftaki diğer yaşıtlarının kolaylıkla öğrenebildiğini fark ederler. Kendilerinin onlar kadar çalışarak, aynı başarıyı gösteremediğini sezmek, yetersizlik ve başarısızlık endişelerini beraberinde getirir.
Oysa ki, bu durum uygun eğitim ve tedavi yaklaşımlarıyla, çocuğun kendine özgü öğrenme biçiminin tespit edilip, yardımcı olunması ile üstesinden gelinebilecek bir sorundur. Birçok zaman, çocuk öğrenmekte zorlanıp  çalışmaktan sıkılıp vazgeçtiği için, etrafındaki yetişkinler tarafından yargılanıp eleştirilir. Tembel olduğu, zekasının yetmediği uygunsuz bir şekilde sıkça söylenir. Bu durumda çocuk daha da mutsuz, isteksiz ya da hırçın hale gelir. Böyle bir durumda, öğrenme güçlüğüne, depresif belirtiler eşlik etmeye başlayabilir.

NASIL FARK EDEBİLİRSİNİZ?
Sevgili aileler ve öğretmenler; eğer öğrencinin:

•    “b”, “p”, “d” gibi harleri, “ev”, “ve” gibi kelimeleri ya da “6”, “9”; “E”,”3” gibi sayı ve harfleri birbirlerinin yerine kullandığını;
•    Sözcük atladığını, yazarken heceleri unuttuğunu,
•    Akıcı hesap yapmada zorlandığını,
•    Sağ-sol’unu karıştırdığını, yön belirlemede zorlandığını,
•    Derinlik algısında sorun yaşadığını,
•    Saati öğrenmede yaşıtlarının gerisinde kaldığını,
•    Çabuk unutup, dikkat süresinin kısa olduğunu,

fark ediyorsanız, hiç vakit kaybetmeden bir uzman desteği alması için yönlendiriniz. Bazen bu durumların hepsi aynı anda görülmez. Öğrencinizde sadece bir ya da birkaçı olsa bile, hızlı bir şekilde yardımcı olunması gerekir. Erken tanınan öğrenme güçlüğü, çocuğun yaşamında yıllar sürecek bir sorunun bir an evvel ortadan kalkması ve yoluna güvenli bir şekilde devam edebilmesi için, büyük bir fırsat yaratacaktır.