Çocuklarımız yüzsün ama nasıl?
Yaz aylarının en sağlıklı
ve en keyif verici aktivitelerinden biri olan yüzme konusunda çocuklarımız için almamız gereken
önlemleri unutmayalım.
Yaz aylarında büyük küçük hepimiz suyla haşır neşir
olmaktan hoşlanıyor, bol bol yüzeceğimiz fırsatlar yaratıyoruz. Yüzme çocuklar için de hem
eğlenceli, hem faydalı, ama bir o kadar tehlikeli bir aktivite... Çünkü boğulmalar özellikle
1-18 yaşları arasındaki çocuklar arasında en önemli ölüm nedenlerinden biri. Bebekler ve ergenlik
yaşındaki erkek çocuklar ise en fazla risk taşıyan grup. Çünkü çocuklar oynarken her şeyi unuturlar
ve başları da vücutlarına oranla ağır olduğunda bir karış suda boğulmaları an meselesidir. Bebekler
ve küçük çocuklar 3-5 santimlik suda bile boğulabilirler. Dolayısıyla, banyo küveti, siz temizlik
yaparken ortada bıraktığınız kova, içi su dolu bir leğen, tuvalet; keza havuzlar, denizler, göller,
çocuklar için tehlike arz ederler.
Bu nedenle, evde ya da havuz ve deniz kenarlarında
çocuklarınızı bir an bile yalnız bırakmamalı, gözünüzün önünden ayırmamalısınız. Ayrıca çocukları
birbirine emanet etmemelisiniz, birkaç yaş büyük bir çocuk kendisinden küçük bir çocuğu koruyamaz.
Kola takılan can yelekleri ve şişme simitlere ise pek güvenmeyin, bunlar patlayabilir, çocuğun
kolundan çıkabilir veya yanlış bir harekette çocuğun boğulmasına neden olabilir.
Havuz ve
deniz kenarlarındaki en büyük tehlikelerden biri de kayarak düşmeler ve biçimsizce suya
atlamalar... Bu konuda da çocukları yaşlarına uygun olarak sık sık uyarmalı ve küçük çocukları
yalnız bırakmayarak önleminizi almalısınız. Bu arada, herhangi olası bir kaza durumunda ise ilk
yardım bilmeniz hayat kurtaracaktır. Eğer kendinize ait yüzme havuzunuz varsa, havuza bir şey
düşünce dalgalanan suyun sarsıntısından çalan alarmlardan havuza koyabilirsiniz. Ayrıca, deniz
kenarlarına kadar uygunsuzca giren jet-skiler de ciddi tehlikeler yaratıyorlar, bunları da
sahil güvenlik birimlerine bildirmek gerekiyor, çünkü gün geçmiyor ki, ölümcül bir kazaya mahal
vermesinler...
Sonuçta, "Çok iyi yüzücüler bile boğulabilir" bilgisini unutmadan, yüzme
sırasında çocuklarınızı dikkatli bir şekilde gözlemleyerek ve gerektiğinde kullanmak üzere temel
yaşam desteği (ilk yardım) bilgilerine sahip olarak çocukların sağlıkla ve keyifle yüzmesini
sağlayabilirsiniz.
Bu arada, havuzları dezenfekte etmek üzere kullanılan klorun bazı
çocuklarda astım ve alerji riskini arttırdığı konusu da aileleri en çok kafasını karıştıran
konuların başında geliyor. Gerçekten de klor alerji vakalarını tetikleyebiliyor. Bu konuda nasıl bir
yol izlememiz gerektiğini ise, www.anneoluncaanladim.com ‘un yazarlarından Prof. Dr. Fazilet
Karakoç'tan öğrenelim.
Prof. Dr. Fazilet Karakoç (Çocuk
Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı): "ÇOCUKLARIMIZ İÇİN HAVUZ SEÇERKEN BUNLARA DİKKAT
ETMELİYİZ" "Yüzmenin çocuklarda astım ve diğer alerjik hastalıklar üzerine olan etkisini
araştıran çok değerli çalışmalar var. İngiltere'de yapılan bir çalışmada bebeklik ve çocukluk
döneminde haftada 1 ya da daha fazla düzenli olarak yüzen çocuklar 7-10 yıl sonra astım, rinit,
hırıltı, egzema, açısından tekrar değerlendirilmiştir. Bu çalışma yüzmenin çocuklarda alerjik
hastalıklar üzerine etkisini inceleyen ilk uzun dönem çalışmadır. Ve yüzmenin hem sağlıklı
çocuklarda hem de alerjik yapılı çocuklarda astım ya da diğer alerjik hastalıkların ortaya çıkışını
arttırmadığı gösterilmiştir. Bu çalışmada ayrıca, özellikle önceden solunum problemleri olan
çocuklarda yüzmenin akciğer kapasitesini arttırdığı ve solunum ile ilgili şikayetleri azalttığı
gösterilmiştir. | KLOR ÇOCUKLARA ZARARLI
MI? Öte
yandan, yüzme havuzlarının mikroplardan arındırılması çok önemlidir. Bu iyi bir şekilde
yapılmadığında çocuklarda ishal, dış kulak yolu iltihabı, cilt enfeksiyonları gibi bazı
enfeksiyonlar ortaya çıkabilir. Havuzları temizlemek için en yaygın olarak klor
kullanılır.
Genellikle havuzda olması gereken serbest klor düzeyi 1-2 mg/L'dir. Halka
açık havuzlarda da bu düzeyin 3 mg/L'yi geçmemesi önerilir. Hatta duş alma, etkin bir filtrasyon
sistemi var ve iyi havalandırılan bir havuz ise daha düşük klor düzeyleri de kabul edilebilir.
Yaygın olarak kullanılmamakla birlikte klor dışında ozon, ultraviyole, hidrojen peroksid
gibi başka bazı dezenfeksiyon yöntemleri de vardır.Bu sistemleri kullanılarak klorun içerebileceğini
düşündüğümüz risklerden çocuklarımızı koruyabilir miyiz? Ama sorun şu ki bu sistemlerin ne kadar
etkin bir şekilde havuz suyundaki mikropları temizlediği bilinmemektedir ve yan etkileri gözlemleyen
yeterli sayıda çalışma yoktur.
Önemli noktalardan biri de şu ki, klor aslında havuzu
kullanan yüzücülerin oraya getirdiği bazı organik materyaller ile yani tükrük, ter, idrar ya da
vücut yağları ya da losyonlar ile birleşince ‘kloramin' adı verilen zararlı bazı maddeler
ortaya çıkar. Çocukların çok da hoşuna gitmeyen havuz kokusu da aslında bu şekilde ortaya
çıkar.
Yani havuzu kullanmadan önce sabun ile alınan bir duş vücuttaki yağ, ter vb. gibi
maddelerin havuza girmesini engeller. Bu da havuzda kullanılması gereken klor miktarını yarı yarıya
azaltabilir. Çocuklara havuza girmeden önce kirli oldukları için değil, havuzdaki zararlı maddelerin
miktarını azaltmak amacı ile duş aldıklarını anlatmamız gerekir.
Bu zararlı maddelerin havuz
ortamında azaltılabilmesi için havuz öncesi sabunla duş alınması yanı sıra dersler sırasında
özellikle küçük çocukların tuvalet ihtiyaçlarını giderebilmeleri için aralar verilmesi ve havuzun
iyi havalandırılması önemlidir. Bu önlemlerin alındığı havuzlarda, yeterli klor mevcut ve suyun
pH'ı uygun ise yoğun bir kimyasal kokunun olmaması gerekir.
Havuzun iyi havalandırılıyor
olması, havuz etrafında kir ve küf olmaması çok önemlidir. Muhtemel kimyasal maddelerden korunmak
için havuza girmeden önce ve çıktıktan sonra çocuğun vücudunun iyice yıkanması gerekir. Özellikle
astımı olan çocukların yüzmeye başlamadan önce ısınma egzersizleri yapması yüzme sonrası da soğuma
egzersizleri yapılması önerilir."
BEBEKLER NE ZAMAN YÜZMEYE
BAŞLAYABİLİR? Bazı çalışmalar daha sıcak ve daha küçük havuzlara girdikleri için henüz
gelişme çağında akciğerleri olan özellikle hayatın ilk 1 yılındaki bebeklerin klorun olumsuz
etkilerinden daha fazla etkilenebileceğini ileri sürüyor. Bu bebeklerde daha sık üst ve alt solunum
yolu şikayetleri olduğunu gösteren çalışmalar var. Bu çalışmalar hayatın ilk 1 yılında yüzme
dersleri alan çocuklarda okul çağında daha sıklıkla bronşit olduklarını göstermişler. Bununla
birlikte hayatın erken dönemlerinde yüzmenin takip eden yıllarda astım ve diğer alerjik
hastalıklarda bir artışa yol açmadığını gösteren çalışmalar da var.
Amerikan Pediatri Akademisi
(AAP), 2010 yılına kadar 3 yaşın altındaki çocukların yüzme dersine devam etmesini onaylamıyordu.
Bunun nedeni çocukların gelişimsel olarak henüz hazır olmamaları ve çocuklarda su korkularının
ortadan kalkması ve ailelerinde yanlış bir şekilde boğulmaya karşı güvenli hissetmeleri idi. Ama
2010 Haziran ayında yayınladığı bir bülten ile AAP bu konuda bir fikir değişikliğine gittiğini
duyurdu.
AAP, artık 4 yaşın altındaki çocuklara yüzme derslerini öneriyor, çünkü yeni
istatistikler erken yaşta yüzme eğitiminin verilmesi 4 yaşın altında boğulma hızlarını azalttığı
göstermiş. Sonuç olarak, bu yaşlarda yüzmenin çocukların sağlığı üzerine zararlı etkileri de çok
tartışmalı olduğundan artık bu yaş grubuna yüzme dersleri öneriliyor. "Ama bu, herkesin hemen
çocuklarına yüzme dersi aldırması gerektiği anlamına gelmemeli" de diyor
AAP...
|
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? *
Bir çocuk su altında 2 dakika kalınca bilincini kaybeder.
* Su altında kalan çocukta 4-6
dakika arasındaki bir sürede geri dönülmez beyin hasarı oluşmaya başlar.
* Çoğunlukla
çocuklar su altında 10 dakika kaldıktan sonra bulunurlarsa, yapacak bir şey
kalmamıştır.
|
|