Büyüklerimiz, “Kadını sev, ona iyi davran, o insanın annesidir” buyurmuşlar. Fakat, kendimize soralım, bizler kadına iyi davranıyor muyuz?! Ve biz kadınlar, her birimiz, kendimize soralım: “Ben kendime iyi davranıyor muyum?”

Ve kendimize itiraf edelim: Genellikle kendimize iyi davranmıyoruz işte! Ve genellikle kendi istediğimiz hayatı değil, anne babamızın, eşimizin, çocuklarımızın, içinde bulunduğumuz çevrenin istediği hayatı yaşıyoruz. 195 ülkede milyonlarca kadın tarafından okunan www.anneoluncaanladim.com’da yaptığımız araştırma sonuçlarında da çıkmıştı bu gerçek maalesef! Araştırmaya katılan kadınlar; eş, anne ve çalışan kadın olmalarına rağmen kendilerini gerçekleştirmediklerini söylemişlerdi. Kendini sevmek, kendini gerçekleştirmek; sadece eş, anne ve evde-işte çalışan kadın olmak demek değil, buradan da anlaşılacağı üzere… Bunlar çok güzel, harikulade meziyetler; fakat insan olmak, kadın olmak bunlarla sınırlı değil şüphesiz; çünkü buraya biricikliğimizin, bu dünyadaki olmazsa olmazlığımızın tezahürü için geliyoruz. Bir benzerimiz yok!
 
MUCİZENİ YAŞA!
Her birimiz bir mucizeyiz, mucizemiz bu dünyaya doğarak başlıyor, kendimizi-biricikliğimizi ifade etmek için buradayız. Ve bu dünyaya gelen her insan, bir kadının rahminde büyüyerek bu dünyaya geliyor. Ama kadın, kendini çoğu kez gerçekten ve bütünüyle ifade edemediğini hissederek yaşıyor tüm yaşamını… Kadın anlaşılmamanın, suçlanmanın, yargılanmanın acısını ve korkusunu çeke çeke yaşıyor...

Bırakın kadının kendini gerçekleştirmesini, biricikliğini bu dünyada tezahür ettirmesini; çoğu kadın, şiddet, taciz, dayak, maddi sorunlarla boğuşmaktan nefes bile alamıyor yaşamda…
Anlayacağımız ve yaşadığımız üzere, kadın bin yıllardır, birilerinin işine gelmediği her an yargılanıyor, suçlanıyor, eziliyor, hor görülüp aşağılanıyor ve değersizleştiriliyor. Ve o kadın ki, insanın anası!!!

Kanımca, kadının önce kendi değerinin farkına varması, mucizesine yeniden uyanması ve kendini şifalandırması gerekiyor. Kadının önce kendi yaralarını sarıp iyileşmesi, diğerlerinden beklentiyi bırakması, ne istediğini ve ne istemediğini bilmesi ve kendini yeniden bütünüyle sevip, kendine iyi davranmayı öğrenmesi gerekiyor.
 
“KIZ KARDEŞLER BİRLİĞİ”NE KATIL!
Kadının bin yıllardır süregelen örselenmişliğini şifalandırmak üzere, sağlıklı ve mutlu kadınlar ve anneler olmak üzere, “Kız Kardeşler Birliği” adında haftada bir gün 4 saat süren atölye çalışmaları yapıyorum şimdilerde… Eğer siz de, yaşam sona ermeden kadın olmanın mucizesini bu dünyada yaşamak istiyorsanız, lütfen bana ulaşın, mailinizi bekliyorum. Sevgili kız kardeşim, kadın arkadaşım; biz kadınlar her hafta aynı gün bir araya gelip şifalanıyoruz, sen de aramıza katıl! Sevgiyle, neşeyle yaşa kendini ve ilişkilerini, bu yaşamı mutlu ve gönlünce yaşa, bunu her şeyden çok hak ediyorsun. Hatırla, sen kadınsın! Kadınlar Günün kutlu olsun, yenilenmene vesile olsun. Haydi!..