ATİLLA BÜYÜKGEBİZ
atilla@anneoluncaanladim.com
Hipoglisemi nedir?

Hipoglisemi, yani kan şekeri düşüklüğü diyabetin en sık rastlanılan komplikasyonudur. Kan şekeri seviyesinin 50 mg/dl altına düşmesidir; ancak hipoglisemide belirtiler kişiden kişiye değişir. Bazı hastalar 60 mg/dl altı değerlerde de hipoglisemi belirtileri gösterirler.

Diyabeti olmayan bir kişinin kan şekeri seviyesi hiçbir zaman 50 mg/dl altına düşmez, çünkü doğal olarak kontrol sistemi uyarılır, insülin salgılanması durur; glukagon, adrenalin, kortizol gibi kan şekerini yükselten hormonlar salgılanarak hormone tablosunu dengeler. Kişi kendini aç hissetmeye başlar ve birşeyler yiyerek kan şekerini yükseltir. Eğer insülin yapılır veya insülin salgısını arttıran bir ilaç kullanılır ve hiçbir şey yenmezse hipoglisemi gözlenir. Bazen de hata ile fazla doz insülin yapılır, bu da kan şekeri düşüklüğüne yol açar.

HİPOGLİSEMİ BELİRTİLERİ NELERDİR?
Terleme, titreme, kalp çarpıntısı, baş ağrısı, açlık hissi, sinirlilik ve bayılma hipoglisemi belirtileridir. Beynin normal çalışabilmesi için glukoz gereklidir, bu nedenle hipoglisemide beynin çalışma kapasitesi azalır. Hipoglisemiyi ortaya çıkarıcı durumları engellemek, hipoglisemi ile başa çıkmanın en iyi yoludur. Yeni tanı almış diyabetlilelere ilk öğrettiğimiz şey, hipoglisemi belirtileridir ve en korktuğumuz olayın hipoglisemi olduğundan bahsederiz.  Disiplinli bir diyabet hastasında hipoglisemi çok az gözlenir. Uygun doz ve zamanda insülinini yapan, yemeklerinin saatlerini atlamayan, öğün atlamayan hastalar riski en aza indirirler. Düzenli kan şekeri ölçümleri yapılmalıdır. Sık sık hipoglisemi nöbetleri geçirenlerin beslenme düzenlerinin yeniden ayarlanması ve insülin dozlarının yeniden hesaplanması gerekir. Eğer insülin iğnenizi yapmış ve herhangi bir nedenden dolayı yemek yiyememişseniz, yanınızda bulundurduğunuz şekerleme veya bisküvi gibi karbohidratlı gıdaları tüketin. Ani ve aşırı biçimde hareket etmeyin; mesela otobüse yetişmek için koşturmak, ek öğün almadan futbol oynamak gibi... Alkol almak, karaciğeri yorduğundan ve karaciğer alkolü parçalamak için çalıştığından, yeterli glukoz üretilemez ve hipoglisemiye yol açar.

Hipoglisemi atağı ardından sıklıkla, bir cevap olarak hiperglisemi gelişir. Bunun nedeni, organizmanın düzenleyici mekanizmalarının hızla devreye girmesi ve glukozun depo edildiği karaciğerden kana karışmasıdır.

Uygun tedavi uygulanmadığında, orta derecede bir hipoglisemi, bilinç bulanıklığı belirtisi ile hipoglisemik komaya dönüşebilir. Bu durumun acil tedavisi gerekir. Bilinç kaybı riski nedeniyle diyabet hastaları üzerlerinde diyabetli olduklarını ve kullandıkları tedaviyi belirten bir kart taşımalıdır. Hipoglisemi koması yaşlılarda daha ağır olabilir ve insülin ile birlikte sulfonamide cinsi antidiyabetik kullananlarda daha sık görülür. Ayrıca insülin dozunun fazla yapılması, öğün atlanması, az miktarda yemek yenmesi ve aşırı fizik aktivite de hipoglisemiye yol açar.

HİPOGLİSEMİ NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Hipoglisemi belirtileri saptandığında, hafif ataklarda limonata veya ağıza atılan 2-3 kesme şeker kan şekerini yükseltir. Diyet içeceklerde şeker yerine suni tatlandırıcılar kullanıldığı için bunları tüketmenin faydası yoktur. Diyabetlilerin yanında, çantalarında şekerleme, meyve suyu  ve bisküvi bulunması yararlı olur. Özellikle spor yapanlar ve araba kullananlar için bu daha da önemlidir. Sütün kana karışması daha yavaş olduğu için, ani hipoglisemi atağında  kullanılması uygun değildir.

ACİL DURUMLARDA NE YAPMALI?
Aniden kan şekeri düşerse, eğer limonata ve şeker gibi kan şekeri yükselticileri kullanacak vakit bulunamazsa, belirtiler ağırlaşabilir ve hasta havale geçirebilir. Bu durumda yapılacak en önemli şey “glukagen” isimli iğneyi kol veya kalçadan yapmaktır. Diyabetlilerin “glukagen” isimli ilacı acil durumlar için yanlarında bulundurmaları faydalıdır. “Glukagen” insüline zıt etki yapıp kan şekerini yükseltir. Tabii bu mümkün olmazsa, hemen hastaneye başvurulmalıdır.

Özellikle tip 1 diyabetli çocuklarda en korktuğumuz hipoglisemi atağı, gece uykuda olandır. Gece saat 3-4 civarında terleme, huzursuzluk gibi belirtiler ortaya çıkarsa kan şekerinin ölçülmesi gerekir. Aslında yeni diyabetlilere de bu tavsiye edilir. Eğer gece kan şekerleri düşüyorsa insülin dozu yeniden ayarlanır, akşam yatarken ki öğün saati yeniden değerlendirilir.



 

Yazarın Diğer Yazıları
- Diyabet toplum sağlığını nasıl etkiliyor?
- Çocukluk çağı obezitesi ile ilgili sıkça sorulan sorular
- Her meme gelişimi ergenlik değildir!
- Okullarda dersler saat kaçta başlamalı?
- Çocuklar ve ergenlerde kemik sağlığı
- Ekmeğin formasyonu değişiyor!
- Ergenlikte en sık karşılaşılan sağlık problemleri
- Turner Sendromu nedir?
- Okul çağı çocuğuna dikkat!
- Ergenlik çağında hormonal değişimler
- Çocuk evlilikler ve ergen gebeler
- Erken ergenliğin nedenleri
- Diyabet kalıcı bir hastalık mıdır? Geçmez mi?
- Niçin sporcularda doping maddelerine sık rastlanıyor?
- Çocuklar en hızlı ne zaman büyür?
- Ergenlerde sağlıklı hormonal değişimler için
- Ergenlerde Testosteron 2
- Ergenlerde Testosteron 1
- Çocukta büyüme sorunu var mı?
- Hekimlere fazla yüklenmeyelim!
- 14 Kasım Diyabet Günü
- Medya Gülleri’ne dikkat!
- Organik ürünler ne kadar güvenilir?
- Genital bölge veya koltuk altı tüylenmesi
- Süt içelim, yoğurt yiyelim...
- Ergenlik çağında çocukların vücut yapılarında ne gibi değişiklikler olur?
- Büyüme hormonunun bilinçsiz kullanımına dikkat!
- Donmuş gıdalar bir kez çözüldükten sonra tekrar dondurulmalı mıdır?
- Türk usulü "Hollywood Sendromu"
- Şişman çocuğa dikkat!
- Ergende kalsiyum ihtiyacı
- Ergenlerde testosteronun önemi
- Diyabetin oluşma sebepleri nelerdir?
- Erişkinlik boyunun ne kadar olacağı, çocuklukta tahmin edilebilir mi?
- Çocukluk çağı diyabeti, erişkin diyabetinden farklı mıdır?
- Kemik yaşı nedir, nasıl hesaplanır?
- Çocukluk çağı obezitesi ile ilgili sıkça sorulan sorular
- Erken ergenlik konusunda ailelere uyarılar
- Erkek çocuklarda meme büyümesi
- Hormanların düzenli salgılanması için vitamin ve mineraller gerekli mi?
- Ailelerin kafası haklı olarak çok karışık!
- Boy uzattığı iddia edilen maddeler?!.
- Hipoglisemi nedir?
- Çocuklar ve ergenlerde kemik sağlığı
- İyot gerekli mi?
- Obezite sağlık harcamalarını arttırıyor
- Hipofizer cücelik
- Erken ergenlik
- Diyabet tedavisinde egzersizin rolü
- Kaç tip diyabet vardır?
- Şişman çocuğa dikkat!
- İnsülin pompası
- Çocukluk çağı diyabeti genetik midir?
- Hayatın ilk yılında ölçümler
- Gecikmiş ergenlik
- Kahvaltının önemi
- Düşük doğum ağırlığına bağlı boy kısalığı
- Boy uzattığı iddia edilen maddeler?!.
- Genetik bir hastalık: Turner sendromu
- Psikolojik durum ile boy uzaması arasındaki ilişki
- Her meme gelişimi ergenlik değildir!
- Kronik hastalıklarda kullanılan ilaçların boy uzamasına etkileri
- Boy uzaması ne zaman durur?
- Çocuklarda erişkin diyabeti görülüyor!
- Ergenliğin süresi boy uzamasını nasıl etkiler?
- Hayatımızı etkileyen çevresel faktörler
- Guatr deyince...
- Kızlar adet gördükten sonra, boyları ne kadar uzar?
- Boy kısalığına etki eden faktörler
- Prematür ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerde boy uzaması
- Erkeklerle, kızlar aynı zamanda mı uzarlar?
- Çocuklarda şişmanlığın tetiklediği diyabette artış var!
- Kemik yaşı ile boy uzaması arasındaki ilişki nedir?
- Kemik yaşı ne demektir?
- Boy uzunluğu nasıl değerlendirilir?
- Ergenlikte normal boy artışı hangi faktörlere bağlıdır?
- Ergenlik döneminde boy ne kadar uzar?
- Ergenlik gecikmesi nedir?
- Ergenlik öncesi genital bölge tüylenmesi normal midir?
- Çocukluk çağı diyabeti
- Ergenlik çağında çocuklar...
- Erkek çocuklarının ergenliğe girdiği nasıl anlaşılır?
- Kız çocuklarının ergenliğe girdiği nasıl anlaşılır?
- Çocuklarda boy kısalığı
- Ergenliğe girilmesinin nedeni nedir?
- Ergenliğe girme yaşını neler etkiler?
- Ergenliğe girmek ne demektir?
- Ergenlik nedir?
- Çocuğunuzun boyu kısa kalmasın!
- Doğumsal Hipotiroidi
- Merhaba...
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE