NURAN GÜRSES
nuran@anneoluncaanladim.com
Çocuklarda sinüzit

Sinüzit paranazal sinüslerin viral, alerjik ve bakteriyel nedenlere bağlı iltahaplanmasıdır.

Viral üst solunum yolu enfeksiyonları (ÜSYE), alerjik rinit ve sinüzit çocuk hekimlerinin polikliniklerde gördüğü hastaların büyük çoğunluğunu oluşturur ve bu hastalıkların üçünde de burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve öksürük belirtileri vermektedir.

Akut sinüzit viral ÜSYE'unu takiben meydana gelen akut bakteriyel bir enfeksiyondur. Viral ÜSYE'ları genellikle 5-7 gün süren hafif veya orta şiddette belirtilerle seyreder. Belirtiler 10 gün sonra tam olarak kaybolur veya büyük ölçüde düzelir. Belirtilerin ısrarla devam etmesi veya şiddetlenmesi çocuklarda akut sinüziti düşündürmelidir. Belirtilerin 10 günden daha fazla ve 30 günden daha az sürmesi "akut sinüzit", 1 ay ile 2-3 ay arası süreyle devam etmesi "subakut sinüzit" ve 2-3 aydan daha uzun sürmesi "kronik sinüzit" olarak kabul edilmektedir.

Adolesan dönemde ve erişkinlerde en sık görülen sinüzit belirtileri yüz ağrısı, baş ağrısı ve ateştir. Çocukluk döneminde görülen belirtiler genellikle belirgin değildir. Bu nedenle viral ÜSYE olan çocukların takibinde dikkatli olunmalıdır. Akut sinüzitte nazal akıntı seröz, mukoid veya pürülan olabilir. Gün boyu olabilen, fakat özellikle geceleri şiddetlenen yaş veya kuru vasıflı bir öksürük vardır.
Çocuğun nefesi kötü kokar. Baş ve yüz ağrısı nadirdir, fakat hastanın öyküsünde sabahları görülen ağrılı periorbital şişliğin olduğu öğrenilebilir. Bazen sinüzite bağlı yüz ağrısı, diş ağrısı şeklinde de kendini gösterebilir. Akut sinüzitli çocuklarda ateş genellikle düşüktür ve önemli bir hasta görünümleri yoktur.

Çocuklarda nadir olmakla beraber bazen 39 derecenin üstünde bir ateş, pürülan nazal akıntı, periorbital şişme ve yüz ağrısı ile seyreden şiddetli sinüzitler görülebilir. Üst ve alt dudakta şişme ile birlikte olabilen periorbital şişlik, özellikle sabah uykudan uyanınca belirgin olur.

ÇOCUK 10 YAŞINDAN KÜÇÜKSE...
Genellikle 10 yaşından küçük çocuklarda fizik muayenede sinüzit tablosunu değerlendirmek zor olabilmektedir. Muayenede, burun ve nazofarinkste mukopürülan bir akıntı saptanabilir. Burun mukozası kızarık ve farinks normaldir. Servikal lenf nodları hafif büyümüş ve hassas olabilir. Bu özelliklerde sinüziti rinitten ayırt edebilmek mümkün değildir. Periorbital şişliğin görülmesi ve paranazal sinüslerin üzerine bastırmak veya perküte etmekle ağrı olması sinüziti düşündürmelidir. Ağız hijyeni iyi olan, farejit veya burunda yabancı cisim olmayan hastalarda nefesin kötü kokması muhtemel bir sinüziti akla getirmelidir.

Üst solunum yolu enfeksiyonlarının sinüzit gelişimi için kolaylaştırıcı bir faktör olabileceği, ayrıca adenoid hipertrofisi, nazal polip, alerjik rinit, immün yetmezlik ve immotil silia sendromu gibi hastalıkların sinüzite eğilimi arttırabileceği bilinmektedir.

Çocuklarda akut maksiller sinüzit etkenleri erişkinlerdekine benzerdir. En sık görülen etkenler sıklık sırasına göre S. pneumonia, H. Influenzae ve M. catarhalis bakterileridir. Kronik sinüzitlerde anaerop bakteriler söz konusu olabilmektedir. Sinüzite neden olan ajan patojen sinüs kavitesinden alınan örneklerden üretilebilse de bu oldukça zor ve invaziv bir yöntemdir. Boğaz kültürü çalışmalarının ise sinüzitin etkeninin saptanmasında yararlı olmadığı gösterilmiştir.

TEDAVİ
Çocukluk yaş grubunda sık görülen sinüzitler, belirtilerin değişken ve çoğu zaman belirsiz olması, hem de birçok hekimin paranazal sinüslerin yeterince gelişmemiş olduğu şeklindeki düşünceleri nedeniyle kolaylıkla gözden kaçabilmektedir. Kronik akciğer hastalığı ve immün yetmezliği olan hastalarda hastalığın tablosu ağır seyredebilmektedir. Tedavisinde, serum fizyolojikle yıkayarak nazal hijyeni sağlamak gibi basit yöntemlerden faydalanılabildiği gibi, antibiyotik tedavisi ve cerrahi işlemlere kadar değişen tedavi yöntemleri söz konusu olabilmektedir.

Yazarın Diğer Yazıları
- Covid-19 mu yoksa grip mi geçiriyorum?
- Covid-19'lu çocuklarda klinik
- PFAPA Sendorumunda soru ve cevaplar
- Altıncı hastalık
- HPV pozitif gebelik ve yenidoğan
- Gebelikte ateş düşürücüye dikkat!
- Çocuklarda e.koli (0157=H7) ishali
- Gebelik ve yenidoğanda zona enfeksiyonu
- Hepatit E
- Kılkurdu enfeksiyonu
- Gonokok enfeksiyonu ve yenidoğan
- Çocuklarda tekrarlayan ortakulak iltihapları
- Çocuklarda Malta Humması (Bruselloz)
- Çocuklarda Mikoplazma Enfeksiyonları
- Çocuklarda grip enfeksiyonu
- Bebeklerde ve çocuklarda krup
- Gebelik ve tüberküloz
- Gebelik ve Streptokok Enfeksiyonları
- Çocuklarda sinüzit
- Amipli dizanteri (Amebiyaz)
- Emziren annenin aşılanması
- Gebelikte aşılama
- Çocuklarda kulak enfeksiyonları
- Bilinçsizce ateş düşürücü kullanmayın
- Gebelik ve su çiçeği
- Evde beslenen hayvanlar ve salmonella
- Toksoplazma ve gebelik
- Kısa süreli antibiyotik farenjitte uygulanabilir mi?
- Çocuklarda akut pyelonefrit
- Solunum yolu enfeksiyonlarında yeni tanımlanan virüs: Metapnömovirüs
- Alt solunum yolu enfeksiyonları
- Yenidoğan dönemindeki enfeksiyöz hepatitler
- Çocuklara çinko verilmeli mi?
- Birbirine çok benzeyen iki hastalık: soğuk algınlığı ve grip
- Çocuklarda boğaz enfeksiyonu
- Gebelikte enfeksiyonlardan korunma
- Yenidoğanda kandida enfeksiyonu
- Çocuklarda soğuk algınlığı
- Yenidoğanın herpes simpleks virüs enfeksiyonu
- Dizanteri nasıl bulaşır?
- Gebe, bebek ve çocuklarda CMV enfeksiyonu
- Sistit nedir?
- Yenidoğan’ın idrar yolu enfeksiyonu
- Merhaba
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE