NURAN GÜRSES
nuran@anneoluncaanladim.com
Yenidoğanın herpes simpleks virüs enfeksiyonu

Yenidoğanda ciddi tablolara neden olan herpes simpleks virüs (HSV) enfeksiyonunda son yıllarda artış görülmektedir. Görülme sıklığı 3200 canlı doğumda 1 olarak bildirilmiştir. Bu virüs insanlarda çok yaygın bulunmaktadır. Herpes simpleks virüsü ağızdan, konjunktiva, genital bölge ve derideki çatlaklardan vücuda girmektedir. Virüsün tek rezervuarı insanlardır.

Vücuda giren virüs sinir lifleri boyunca ilerler ve sinirlerin arka köklerine yerleşerek yaşam boyu burada kalır. Herpes virüs enfeksiyonun latent bir virüs enfeksiyonudur. Birincil enfeksiyondan sonra virüs yaşam boyunca varlığını sürdürür. Enfeksiyon birincil veya yineleyen HSV enfeksiyonu şeklinde seyredebilir.
 
HSV TİPLERİ
Bir DNA virüsü olan HSV virüsünün başlıca iki tipi mevcuttur:
HSV Tip 1: Uçuk virüsü olarak tanımlanmaktadır. Yüz ve belin üstündeki vücut bölgelerini tutar.
HSV Tip 2: Ergen ve yetişkinlerde genital bölgeyi tutar. Genital herpes ismi verilen bu virüs yenidoğandaki hastalığın en sık nedenidir. Son yıllarda genital herpes vakalarındaki artışa paralel olarak yenidoğanda HSV enfeksiyonlarında 2000 yılından sonra ciddi artış dikkati çekmektedir.Yenidoğan enfeksiyonlarının yüzde 75’i HSV-2 oluşturmaktadır. Enfeksiyonların yüzde 25’inde ise neden HSV-1’dir.

Yenidoğan HSV enfeksiyonu intrauterin, perinatal ve postnatal dönem de ortaya çıkabilir. İntrauterin enfeksiyonu veya konjenital HSV enfeksiyonu nadirdir (yüzde 5).

Perinatal: Yenidoğan HSV enfeksiyonlarının yüzde 85 enfeksiyon bu dönemde oluşmaktadır. Perinatal enfeksiyona etki eden bazı faktörler vardır. Annenin primer veya tekrarlayan enfeksiyonu, annedeki HSV karşı oluşan antikorlar, membranların rüptüre olma zamanı, doğum şekli önemlidir. Diğer taraftan HSV enfeksiyonu ile doğan birçok bebeğin annesinde HSV enfeksiyonu öyküsünün olmaması ve yukarıda belirttiğim risk faktörlerinin bulunmaması dikkat çekicidir.

Postnatal (doğum sonrası): Vakaların yüzde 10’u bu dönemde enfekte olmaktadır. Bebekle temas eden şahıslarda anne veya aile bireylerinde uçuk öyküsünün olması (örneğin dudaktaki uçuk) önemlidir.

İntrauterin HSV enfeksiyonu (anne karnında enfeksiyon) geçiren fetus genellikle kaybedilmektedir.Yaşayan bebeklerde ise göz, santral sinir sistemi ve deride lezyonlar görülebilir. Bu bebekler sıklıkla prematüre ve intrauterine büyüme geriliği ile doğmaktadır.

Neonatal HSV vakalarının büyük bir çoğunluğu doğum sırasında enfekte olmakta özellikle gebeliğin son döneminde primer HSV enfeksiyonu geçiren annelerin bebeklerinde görülmektedir. Bu dönemde tekrarlayan HSV enfeksiyonu geçiren annelerin bebeklerinde ise bu oranın daha düşük olduğu bilinmektedir.

HSV HANGİ SİSTEMLERİ TUTUYOR?
Yenidoğan HSV enfeksiyonunda başlıca 3 sistemin tutulduğu görülmektedir.
1- Ağız,göz ve derideki veziküller: İçi sıvı dolu lezyonlar şeklinde görülebilir. Bu görüntü halk arasında uçuk olarak tanımlanır.
2- Merkezi sinir sistemi bulguları: Letarji, irritabilite, tremor, beslenme zorluğu, ateşin düşük veya yüksek oluşu, ön fontanelin kabarıklığı ve bebeklerin nöbet geçirmesi şeklinde görülür.
3- Yaygın hastalık bulguları: Solunum sıkıntısı, yenidoğan pnömonisi, akut karaciğer yetmezliği, sarılık, kan değerlerinde düşüş ve kanamaya yatkınlık görülebilir.

ERKEN TANI HAYAT KURTARIYOR
Herpes virüs enfeksiyonlu bebeklerde tanı ve tedavide gecikme, bebeklerin sekelli kalması veya kaybedilmesi ile sonuçlanmaktadır.

TANI
Herpes simpleks virüsünü doku kültüründe üretmek kolaydır ve kısa sürede sonuç alınabilmektedir.Viral kültürler (lezyon bölgesine göre değişebilen) PCR test, seroloji (tam kan sayımı, karaciğer ve böbrek fonksiyon testleri) bu hastalarda değerlendirilmelidir.

HSV virüs enfeksiyonlarının tanısında MSS tutulumu varsa, radyolojik incelemelerin yeri tartışılmaz. MR ve CT incelemeleri beyindeki tutulum bölgesini tanımlamada yardımcı olmaktadır. Özellikle MR incelemesinin yapılması önerilmektedir. İntrauterine HSV enfeksiyonun tanısında USG’den faydalanılmaktadır.

Elektroensefalografi (EEG) MSS tutulumu olan her bebekte yapılmalıdır. Tanıda EEG bulguları önemlidir. MSS tutulumu HSV’li bebeklerde, EEG bulguları radyolojik incelemelere göre erken dönemde daha duyarlı sonuç vermektedir.

TEDAVİ
Yenidoğan herpes enfeksiyonu tedavisinde antiviral ajan Asiklovir kullanılır. İlacın dozu yüksek olup 60 mg/kg/gün 8 saat aralıklarla verilmektedir. Tedavi süresi deri, göz, ağız hastalığında 14 gün, MSS hastalığında ise 21 gündür. Tedavinin başarısı erken tedavi edilen hastalarda yüksek olmaktadır. Mortalite oranı antiviral tedaviden önce yüzdeb 50-85 iken, antiviral tedavi ile bu oran yüzde 4-29 arasında değişmektedir.

Göğüslerinde herpes lezyonu bulunan anneler, bu lezyonlar bebeğe geçerek enfeksiyona yol açabileceği için, bu lezyonlar tamamen iyileşinceye kadar enfekte olan göğüsten bebeğe süt vermemeleri ve annenin hijyene dikkat etmesi önemlidir.

Aşılar konusunda yoğun çalışmalar yapılmaktadır. Özellikle HSV-Tip2 aşısına ait çalışmalar son safhalara gelmiştir.

Yenidoğan HSV enfeksiyonunun tanısında bazı sorunlar mevcuttur.
  
Annelerin HSV enfeksiyonunun primer veya yineleyen enfeksiyon olup olmadığını ayırt etmek zordur. Primer HSV enfeksiyonu belirtisiz seyredebileceği düşünülürse, annenin enfeksiyon konusunda bilgisinin olmaması da söz konusudur. Özellikle klinik bulguları özgül olmayan yenidoğanlar da başlangıçta HSV tanısı düşünülmemekte hastalık ilerlemekte, tedavide gecikmeler ise bebeğin kaybedilmesi veya sekelli doğmasına neden olmaktadır. Diğer taraftan annenin birincil enfeksiyonundan sonra latent döneme geçen bu enfeksiyonun ne zaman aktive olacağını tahmin etmek imkansızdır. Diğer taraftan serolojik tanıda güçlükler mevcuttur. HSV1 ve HSV2 virüslerinin tiplendirilmesini yapmak her zaman mümkün olmamaktadır.
 
Yukarıda belirttiğim sorunlardan dolayı HSV ile enfekte anneyi tanımlamak zor olsa da, antiviral tedaviye iyi yanıt veren yenidoğan HSV enfeksiyonunda, erken tanının hayat kurtarıcı olduğunun unutulmaması gerekir.


 

Yazarın Diğer Yazıları
- Covid-19 mu yoksa grip mi geçiriyorum?
- Covid-19'lu çocuklarda klinik
- PFAPA Sendorumunda soru ve cevaplar
- Altıncı hastalık
- HPV pozitif gebelik ve yenidoğan
- Gebelikte ateş düşürücüye dikkat!
- Çocuklarda e.koli (0157=H7) ishali
- Gebelik ve yenidoğanda zona enfeksiyonu
- Hepatit E
- Kılkurdu enfeksiyonu
- Gonokok enfeksiyonu ve yenidoğan
- Çocuklarda tekrarlayan ortakulak iltihapları
- Çocuklarda Malta Humması (Bruselloz)
- Çocuklarda Mikoplazma Enfeksiyonları
- Çocuklarda grip enfeksiyonu
- Bebeklerde ve çocuklarda krup
- Gebelik ve tüberküloz
- Gebelik ve Streptokok Enfeksiyonları
- Çocuklarda sinüzit
- Amipli dizanteri (Amebiyaz)
- Emziren annenin aşılanması
- Gebelikte aşılama
- Çocuklarda kulak enfeksiyonları
- Bilinçsizce ateş düşürücü kullanmayın
- Gebelik ve su çiçeği
- Evde beslenen hayvanlar ve salmonella
- Toksoplazma ve gebelik
- Kısa süreli antibiyotik farenjitte uygulanabilir mi?
- Çocuklarda akut pyelonefrit
- Solunum yolu enfeksiyonlarında yeni tanımlanan virüs: Metapnömovirüs
- Alt solunum yolu enfeksiyonları
- Yenidoğan dönemindeki enfeksiyöz hepatitler
- Çocuklara çinko verilmeli mi?
- Birbirine çok benzeyen iki hastalık: soğuk algınlığı ve grip
- Çocuklarda boğaz enfeksiyonu
- Gebelikte enfeksiyonlardan korunma
- Yenidoğanda kandida enfeksiyonu
- Çocuklarda soğuk algınlığı
- Yenidoğanın herpes simpleks virüs enfeksiyonu
- Dizanteri nasıl bulaşır?
- Gebe, bebek ve çocuklarda CMV enfeksiyonu
- Sistit nedir?
- Yenidoğan’ın idrar yolu enfeksiyonu
- Merhaba
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE