YASEMİN BRADLEY
yaseminbradley@anneoluncaanladim.com
Çocuğunuzun hayat başarısını bu test belirliyor!

Çok ilginizi çekeceğini düşündüğüm bir deney paylaşacağım sizinle… Bu deney günümüzde fenomen olmuş durumda. Tekrarları yapılıyor, kitaplar çıkıyor, konferanslara konu oluyor.

1970’de Stanford Üniversitesi psikologlarından Prof. Walter Mischel ilginç bir deney yapıyor. Adı: Marshmallow deneyi. (Marshmallow: Süngerimsi bir şekerleme, lokuma benziyor. Avrupa’da çocuklar onun için çıldırıyor.)

Şimdi 80’lerinde olan Mischel diyor ki: "Beynimi  kemiren bir soruyla  koyuldum yola. 3 kız çocuğumun nasıl geliştiğini anlamak istedim. Bu çığlıklar atan, rahat durmayan çocuklar nasıl irade sahibi, konsantra olabilen, ders çalışan, uslu birer erişkine dönüşüyordu? Bu inanılmaz değişimi anlamak istedim. Ne zaman kendilerini kontrol etmeye başladılar ve nasıl yapıyorlar? Bilimde bu konuda büyük boşluk olduğunu farkettim."

Marshmallow deneyi
Prof. Mischel’in Marshmallow Deneyi şöyle:

Çocuk bir marshmallowun durduğu masanın yanındaki sandalyeye oturtuluyor. Yanında bir de zil var. 10 dakika yalnız bırakılıyor. İki seçeneği var:

1- Hemen zili çal, araştırmacıyı çağır ve marshmallowu ye. Bu seçenekte hiç beklemesine gerek yok. Hemen bir ödül kazanabiliyor.
2- Zili çalma, bekle, araştırmacı süre dolunca içeri girecek ve sana iki marshmallow verecek. Biraz sabredip beklerlersen iki ödül kazanabilirsin. Üstelik beklemesi gereken süre sadece 15 dakika!

Bu süre boyunca da testi yapan kişi odayı terkediyor, çocuğu ödülle başbaşa bırakıyor. Ödül ne mi? Bazen bir marshmallow, bazen bir küçük kurabiye…

Çocuklar nasıl davranmış?
Bazı çocuklar ödüle dokunmamak için elleriyle gözlerini kapamışlar ve başlarını çevirmişler. Bazıları masayı tekmelemeye başlamış. Bazıları ödüllerle küçük birer oyuncak gibi dokunarak oynamaya başlamış. Bazıları ise araştırmacılar odadan çıkar çıkmaz marshmallowları hemen ağızlarına atıp, hızlı hızlı yemişler.

Deneye 600 çocuk katılmış. Bunlardan yalnız küçük bir azınlık hemen yemiş ödülü. Yemeden beklemeyi başaranlardan da sadece üçte biri ikinci ödülü alabilecekleri kadar beklemeyi başarmış.

Çocukların yaşları  ne imiş?
Çocuklar ortalam yaşı 4 yaş 6 ay imiş.

Deney nerede yapılmış?
Stanford Üniversitesi içindeki anaokulunda gerçekleştirilmiş.

Deneyin amacı neymiş?
Deneyin asıl amacı istediğin bir şeyi elde etmek için bekleyebilmek acaba çocuklukta da mümkün mü, bunu görmekmiş. Prof. Mishel çocukların kendi kendilerini kontrol etme yeteneklerini incelemek istemiş.

Ödülü bekleyebilen çocuk hayatta daha başarılı
İlerleyen zamanlarda Mischel deneye katılan çocukların durumunu merak ediyor. Bu çocuklardan bazıları kızlarının arkadaşları… Soruyor: "Sam nasıl? Alice ne yapıyor? Tom nerde?" vs… Aldığı yanıtlar ilgisini çekiyor. Çocukların testteki davranışlarıyla hayatlarının seyri arasında bir ilişki olabileceğini düşünmeye başlıyor.

İradesi yüksek çocukların başarılı bir biçimde geliştiklerini saptıyor.Daha iyi konsantre olabilen, daha akıllı, kendi kendine yetebilen, özgüveni yüksek, kendi kararlarını kendisi verebilen çocuklar bunlar… Stres altındayken bile güçlüler.

1988’deki ilk araştırmada marshmallowu yemeden bekleyebilen çocukların anne –babaları da çocuklarını kendi kendine yetebilen ergenler olarak tanımlamış. 1990’daki ikinci çalışmada ise bu çocukların çok daha yüksek SAT puanları aldığı görülmüş. (Koleje girmek için standart  sınav)

Bu çocukların kiloları bile daha iyi imiş. Hayatın tüm alanlarında bekleyemeyen çocuklara göre daha başarılı olmuşlar.

Kısacası beklemeyi başarabilen çocuklar hayatta daha başarılı olmuşlar!

İradeli olmak daha akıllı da mı olmamıza yol açıyor?
Mischel "İlişki var" diyor. "Bu çocukların SAT puanları daha yüksek. Ama bu daha akıllı oldukları anlamına gemiyor, başka bir şeyi gösteriyor."

Sonraki yıllarda ne olmuş?
2011’de Stanford deneyine katılanlar orta yaşlara geldiğinde alınan beyin görüntüleri bekleyemeyen, biraz  bekleyen ve bekleyip iki ödülü birden alanlarda farklıymış.

Bekleyebilenlerde beynin ön bölümünde ve bağımlılıklarımızı kontrol eden bölümlerinde  daha aktif alanlar gözlenmiş.

Yazarın Diğer Yazıları
- Tohumların yeni gözdesi: Chia
- Uçuk soğuk havayı çok seviyor
- Tıpta son araştırmalar
- Hintlilerin meyvesi "Amla" her derde deva
- Yaş yalnızca bir sayıdır!
- Gelecek böceklerde
- Gün aşırı oruç tutarak kilo verme yöntemi doğru mu?
- Bulimik beynin kullandığı silah: YİYECEK
- Obesite Kongresi'nden önemli açıklamalar
- Küçük ama büyük: Yumurta
- Kilom tamamen duygusal!
- Mavi zonluların sırrı ne?
- Kışın şampiyon dörtlüsü
- Glisemik yükle, yükten kurtulabilirsiniz
- Mercimek öksüz kaldı
- Anne sütünü artıran yiyecekler
- Direncimizi artırmak için ne yiyelim?
- Çocuğunuzun sağlığı sizin elinizde!
- Şişmanlık kronik bir hastalık mı?
- 17 kiloyu nasıl verdi?
- 10 soruda "Sessiz Katil"
- Eşlerin en çok yakındığı konu: Ağız kokusu
- Öksürüğü doğanın şifasıyla keselim
- Yiyeceklerdeki kanser savaşçıları
- Dr. Oliver'ın zayıflatan bisküvisi
- Yeni baklagilller ve tohumlarla tanışıyoruz
- Dünya bu tatlı bitkiyi konuşuyor: Stevia
- Hangi kahvaltı daha sağlıklı?
- Evet, arı sütü cinsel performansı artırıyor...
- Arılara fısıldayan adam
- Pancar deyip geçmeyin!
- Karaciğer sadece alkolden yağlanmıyor!
- Süte bal karıştırmak doğru mu?
- Kunalar sağlıklarını kakaoya borçlu
- Hafiflemenin yolları
- Doğal bakım reçetelerim var
- Parlak bir gülüş için ne yemeli?
- Kranberi, kadınları sistit olmaktan koruyor
- Avrupa obesite kongresi ve şeker
- Diyabetliler için günün en önemli öğünü kahvaltı
- Çocuğunuzun hayat başarısını bu test belirliyor!
- Kadınlar bana bir şey olmaz diyor?!
- Hamilelik kilolarından kurtulmakta zorlananlar bu yazıyı okumalı!
- Kolik bebekle yaşamak!
- Yumurtalarınızı saklayarak, istediğinizde çocuk sahibi olabilirsiniz!
- Kadın evlendikten ve boşandıktan sonra kilo alıyor!
- İlginç bilimsel araştırmalar diyor ki...
- Beslenme çantasının vazgeçilmezi peynir olmalı
- Sonbahar için doğal reçeteler
- Hava değişiyor, bağışıklığı güçlendirmek gerek!
- Kalsiyum destekleri kalp-damar hastalığı riskini artırıyor mu?
- Su hakkında bilmek istediğiniz her şey
- Açlık krizine girmeden kilo verebilir, daha rahat oruç tutabilirsiniz!
- Gelsin çaylar, gitsin yağlar!
- Gerçek bal kanser hücrelerini engelliyor, sahtesi geliştiriyor!
- Obesite hakkında son bilimsel gerçekler
- Mucize sıvı: Anne sütü
- Propolis gelecekte kansere ilaç olacak!
- Grip salgınından korunmak için nasıl beslenmeli?
- Süt, peynir, yoğurtla zayıflayın!
- Limona gel!
- Tiroid sorunu ve İyot kullanımı
- Anne iyi beslenmezse ne olur?
- İlk 5 yıl çok önemli!
- Kömürleşmiş et yemeyin!
- Ramazan’da beslenme
- 5-7 kilo vermek meme kanseri riskini azaltıyor!
- Yazın müjdecileri
- Saman nezlesi
- Kırmızı etteki tehlike: TMAO
- Tatlandırıcıları güvenle kullanabilir miyiz?
- Gerçek balı sahtesinden nasıl ayıracağız?
- Kiloları verme zamanı
- Hamilelikte fazla kilolar nereden geliyor?
- Merhaba anneler!
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE