YASEMİN BRADLEY
yaseminbradley@anneoluncaanladim.com
Diyabetliler için günün en önemli öğünü kahvaltı

Diyabet tüm dünyada bir çok ülkenin milli sağlık sorunu haline gelmiş durumda. Örneğin; İngiltere’de geçen yıl yapılan araştırmada her gün 700 kişeye erişkin diyabeti dediğimiz Tip 2 diyabet tanısı konduğu belirlenmişti.

Diyabet üzerine sayısız araştırma yapılıyor. İşte bunlardan biri de İsrail’de Hebrew Üniversitesi’nde yapılmış.

Diyabetliler için en önemli öğünün kahvaltı olduğu belirlenmiş.
Deney şöyle yapılmış: Yaşları 30 ila 70 arasında değişen 8 erkek ve 10 kadın iki gruba ayrılmış. 1 hafta süreyle değişik iki diyet uygulanmış.

1. gruptakiler kahvaltıda en yüksek kalori, öğlen yemeğinde orta, akşam yemeğinde ise düşük kalorili  yemekle beslenmiş. 2. gruptakiler ise gün boyunca toplam aynı kaloriyi almış, ama kahvaltı yerine en yoğun kalorili öğünü akşama konmuş.

Araştırmayı yapan İsrail Hebrew Üniversitesi’nden Prof. Oren Froy şunu söylüyor: "Araştırmamız öğünlerdeki kalori değişikliğinin tüm günü etkilediğini ortaya koyuyor. Yemek  sonrası insulin seviyemiz ve kan şekerini düşürmeye yardımcı  diğer metabolik hormonların günlük salınma ritmlerine etki ediyor. Glukoz dengesi ve Tip 2 diyabette komplikasyonları önlemek için  kişinin yemek zamanı önemli."

Bu bulgular diyabetin yol açtığı kalp-damar hastalıkları başta olmak üzere diğer komplikasyonları önlemekte kullanılabilir.

Etrafı yiyecek dolu olan çocukta obesite riski artıyor
Çocuklukta etrafta bol yiyecek olması obesiteyi tetikleyebiliyor. Hatta genetik olarak geçen obesiteden daha çok!

Virgina Tech araştırmacıları iyi beslenmeyen hamile annenin çocuklarıyla, etrafı bol yiyecekle dolu çocukları inceleyip sonuca öyle varmışlar.

Görmüşler ki; çocuk fazla yağlı yemekten çok yiyip şişmanlamıyor, etrafta hem az yağlı, hem çok yağlı yiyecekler olduğunda; yani seçme şansı olduğunda daha çok yemeye itiliyor.

Prof. Deborah J. Good: "Çeşitlilik hoşumuza gidiyor. Ancak seçenek olunca  hiç seçenek olmadığından çok daha fazla tüketmeye meyilliyiz" diyor.

Araştırma şöyle yapılmış: Anneler iki gruba ayrılmış. 1. gruba az yağlı, 2. gruba çok yağlı yiyecekler sunulmuş. Çocuklarına da aynı şekilde hem az yağlı-hem çok yağlı yiyecekler verilmiş. Bir de az yağlı ve çok yağlı seçenekler birarada sunulmuş. Hem az yağlı-hem çok yağlı yiyeceklerden seçmesi istenen çocukların kilosu artmış, vücut yağ oranları ve kan şekerleri yükselmiş.

Az yağlı beslenen çocuklarda herhangi bir negatif durum oluşmamış.

Bu deneyi gerçek yaşama uyarlayacak olursak çıkartacağımız sonuç şu: Eğer bir dükkanda sağlıklı ve yağlı yiyeceklerden seçme şansımız olursa her ikisini de seçebiliyoruz ve bu ileride daha kilolu olmamıza yol açıyor. Deney farelerde yapılmış, ancak araştırmacılar sonuçların insanlarda da aynı olacağını düşünüyor.

Araştırmacılar eğer çok yağlı ve sağlıksız yiyecekler yerine az yağlı yiyecekler sunulursa  şişman annelerden doğan çocukların bile fazla kilolu olmayabileceğini düşünüyor.

Sağlıklı yiyecekler artıyor, ancak diyet kalitesi düşüyor
Dünyadaki beslenme trendleri üzerinde yapılan bir araştırmaya göre sağlıklı yiyecek tüketimi artsa da küresel olarak diyet kalitemiz düşüyor.

Araştırma dünyanın en önemli üniversitelerinden Tufts ve Cambridge, Bill ve Melinda Gates Vakfı ve İngiliz Tıbbi Araştırma Konseyi tarafından yapılmış:

Dünya nüfusunun %90’ını içeren birçok anket taranmış. Analizde sağlıklı yiyecekler; tam tahıllar, balık, sebze, meyve, bitkisel yağlar, sağlıksız seçenekler ise tuz, kolesterol, işlenmiş et ve şekerli içcekler olarak tanımlanmış.

Sonuç özetle şöyle:

1- Yaşlandıkça sağlıklı yiyeceklere eğilim artıyor.
2- Kadınlar erkeklerden daha sağlıklı yiyor.
3- Yüksek ve orta gelir seviyesindeki ülkelerde diyet kalitesi ve ülkenin genel geliri arasında ilişki var. Daha sağlıklı yiyecekleri tercih etmede bir yükseliş gözleniyor.  
4- Düşük gelir seviyesindeki ülkelerde sağlıklı yiyeceklere yönelim pek yok.
5- Milli gelirin yüksek olduğu ülkeler ve gelişmekte olan ülkelerin insanları en sağlıksız beslenenler. (Daha sağlıklı seçenekleri tercihte yükseliş olsa bile!)
 
İşte sağlıklı seçenek: Propolisli  beyaz çay
1 litre  su
2 çubuk tarçın
4 karanfil tanesi
1/2 limon suyu
Beyaz çay( 3 poşet)
2 yemek kaşığı bal - polen - propolis - arı sütü karışımı

•    Su, tarçın ve karanfilleri birlikte kaynatın.
•    Altını söndürdükten sonra içine limon suyunu ve 3 poşet beyaz çayı atın, demlensin.
•    İçine bal-propolis-polen-arı sütü karışımını da ekleyip iyice karıştırın. Gün boyunca sıcak-soğuk yudumlayın.

Tarçın

Kan şekerini kontrol ediyor. Şeker metabolizmasının düzenlenmesi ve insülin direncinin kontrol altında tutulması konusunda etkileri ortaya konulmuş bitkiler arasında.

Beyaz çay

Beyaz çay 2009’da İngiltere’de Kingston Üniversitesi’nde yapılan araştırmada cilde destek veren kolajeni güçlendirme açısından tüm bitkileri solladı. Kısacası güzel bir cilde sahip olmak için adeta içilen krem gibi düşünebiliriz beyaz  çayı...

Propolis

Bir arı ürünü ve adı gittikçe daha çok duyulmaya başlandı. Direnci artırıcı etkisi var.

Yazarın Diğer Yazıları
- Tohumların yeni gözdesi: Chia
- Uçuk soğuk havayı çok seviyor
- Tıpta son araştırmalar
- Hintlilerin meyvesi "Amla" her derde deva
- Yaş yalnızca bir sayıdır!
- Gelecek böceklerde
- Gün aşırı oruç tutarak kilo verme yöntemi doğru mu?
- Bulimik beynin kullandığı silah: YİYECEK
- Obesite Kongresi'nden önemli açıklamalar
- Küçük ama büyük: Yumurta
- Kilom tamamen duygusal!
- Mavi zonluların sırrı ne?
- Kışın şampiyon dörtlüsü
- Glisemik yükle, yükten kurtulabilirsiniz
- Mercimek öksüz kaldı
- Anne sütünü artıran yiyecekler
- Direncimizi artırmak için ne yiyelim?
- Çocuğunuzun sağlığı sizin elinizde!
- Şişmanlık kronik bir hastalık mı?
- 17 kiloyu nasıl verdi?
- 10 soruda "Sessiz Katil"
- Eşlerin en çok yakındığı konu: Ağız kokusu
- Öksürüğü doğanın şifasıyla keselim
- Yiyeceklerdeki kanser savaşçıları
- Dr. Oliver'ın zayıflatan bisküvisi
- Yeni baklagilller ve tohumlarla tanışıyoruz
- Dünya bu tatlı bitkiyi konuşuyor: Stevia
- Hangi kahvaltı daha sağlıklı?
- Evet, arı sütü cinsel performansı artırıyor...
- Arılara fısıldayan adam
- Pancar deyip geçmeyin!
- Karaciğer sadece alkolden yağlanmıyor!
- Süte bal karıştırmak doğru mu?
- Kunalar sağlıklarını kakaoya borçlu
- Hafiflemenin yolları
- Doğal bakım reçetelerim var
- Parlak bir gülüş için ne yemeli?
- Kranberi, kadınları sistit olmaktan koruyor
- Avrupa obesite kongresi ve şeker
- Diyabetliler için günün en önemli öğünü kahvaltı
- Çocuğunuzun hayat başarısını bu test belirliyor!
- Kadınlar bana bir şey olmaz diyor?!
- Hamilelik kilolarından kurtulmakta zorlananlar bu yazıyı okumalı!
- Kolik bebekle yaşamak!
- Yumurtalarınızı saklayarak, istediğinizde çocuk sahibi olabilirsiniz!
- Kadın evlendikten ve boşandıktan sonra kilo alıyor!
- İlginç bilimsel araştırmalar diyor ki...
- Beslenme çantasının vazgeçilmezi peynir olmalı
- Sonbahar için doğal reçeteler
- Hava değişiyor, bağışıklığı güçlendirmek gerek!
- Kalsiyum destekleri kalp-damar hastalığı riskini artırıyor mu?
- Su hakkında bilmek istediğiniz her şey
- Açlık krizine girmeden kilo verebilir, daha rahat oruç tutabilirsiniz!
- Gelsin çaylar, gitsin yağlar!
- Gerçek bal kanser hücrelerini engelliyor, sahtesi geliştiriyor!
- Obesite hakkında son bilimsel gerçekler
- Mucize sıvı: Anne sütü
- Propolis gelecekte kansere ilaç olacak!
- Grip salgınından korunmak için nasıl beslenmeli?
- Süt, peynir, yoğurtla zayıflayın!
- Limona gel!
- Tiroid sorunu ve İyot kullanımı
- Anne iyi beslenmezse ne olur?
- İlk 5 yıl çok önemli!
- Kömürleşmiş et yemeyin!
- Ramazan’da beslenme
- 5-7 kilo vermek meme kanseri riskini azaltıyor!
- Yazın müjdecileri
- Saman nezlesi
- Kırmızı etteki tehlike: TMAO
- Tatlandırıcıları güvenle kullanabilir miyiz?
- Gerçek balı sahtesinden nasıl ayıracağız?
- Kiloları verme zamanı
- Hamilelikte fazla kilolar nereden geliyor?
- Merhaba anneler!
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE