Anne sütüyle beslenme, yeni doğmuş bir bebek için seçilebilecek en doğal beslenme şeklidir. Anne sütüyle ilgili olmak üzere bugün için kabul edilen bütün bilimsel gerçekler anne sütünün, bebeğin beslenmesi için en uygun bileşimdeki süt olduğunu işaret etmektedir. Anne sütü bebeğin en önemli ihtiyacı olan özgüven gelişimini geliştiren ilk günden itibaren mevcut olan olağanüstü bir besindir.

Ayrıca, bebeği pek çok hastalığa karşı koruyucu özelliğe sahip olması nedeniyle de anne sütünün bebeğin ilk aşısı olduğunu bile düşünmek mümkündür.   

Biberon mamaları, bebeklerin beslenmesini sağlamak amacıyla özel koşullarda oluşturulmuş yapay sütlerdir. Bu sütler hazırlanırken protein kaynağı olarak, ısı ile işlem görmüş inek sütü proteini kullanılır. Laktoz ve mineral kaynağı da inek sütüdür. Bitkisel sıvı yağ ve vitamin ilave edilir.

Normal sağlıklı bebek beslenmesinde kullanılabilecek olanları başlıca iki çeşittir. Hayatın ilk dört ayı içinde “anne sütü muadili” olanlar kullanılır. Bunlar, anne sütünün besin bileşimi dikkate alınarak hazırlanır. Bir diğer çeşit ise, “devam maması” adıyla anılır. Bunların besin bileşimi anne sütü örnek alınarak hazırlanmaz.

Biberon mamaları bebeğe verilmek üzere hazırlanırken, sulandırma çok dikkatli yapılmalıdır. Uygun olmayan yoğunlukta hazırlanan mamalar bebeklerin hem böbrek hem de mide-bağırsak sistemleri için zararlı olabilir.

BİBERON TEMİZLİĞİ DE ÇOK ÖNEMLİDİR!
Biberon temizliği de çok önemlidir. Biberonlar ve emzikler önce sabunlu suyla yıkanmalı sonra kaynatılmalıdır. Bu da annenin ayrıca zamanını alır. Biberon temizliğine dikkat edilmediğinde bebeğin sık sık ishal olması kaçınılmazdır.  

Anne sütüyle beslenen bebeklerle karşılaştırıldığında, biberonla beslenen bebeklerde hastalanma hikayesi daha fazladır. Bakteriyel enfeksiyonların on kez, menenjitin dört, ishalin beş, kulak iltihaplarının üç defa daha fazla görüldüğü bilimsel araştırmalarla ortaya konmuştur. Ayrıca, solunum yolu hastalıkları, ani bebek ölümü, reflü hastalığı (tekrarlayan kusma ile kendini gösterir), astım, şeker hastalığı, şişmanlık (obezite), “lenfoma” ve “lösemi” gibi çocukluk yaş grubu kanserleri de daha sık görülmektedir.  Mide-bağırsak sisteminin uzun süreli hastalıklarından olan “Crohn hastalığı” ve “kolit” gibi mayasıl da (“egzema”)  biberonla beslenen çocuklarda daha sık görülür. Biberon mamasıyla beslenen çocukların aşılara karşı verdiklere vücut cevabının da (immün cevap) anne sütüyle beslenenlere oranla daha düşük veya zayıf olduğu görülmüştür.

BEBEK ANNESİNİN MEMESİNİ FARKLI ŞEKİLDE EMER!
Bebek biberonu ve anne memesini farklı şekillerde emer. Bu bilimsel gerçek nedeniyle, anne sütüyle beslenmenin bebeğin çene yapısının gelişmesi üzerinde de etkili olduğu düşüncesi ortaya atılmıştır. Biberonla beslenen bebeklerde çene ve diş uyumsuzluğu (“ortodontik”) problemlerinin de daha sık görülmesi ve bu bebeklerin net konuşma becerisini daha geç yaş gruplarında geliştirmeleri de, bu düşünceyi desteklemektedir.

Biberonla beslenme, anne için de bazı riskler içermektedir. Biberonla beslenen bebeklerin annelerinde, doğum sonu kanamaları daha sık görülmekte ve kanama daha uzun süre devam etmektedir. Bebeğini emziren annede, ortaya çıkan bazı reflekslerle, rahmin (uterus) doğumdan sonra kasılmasını sağlayan ve bu nedenle de kanamaların kısa sürmesini sağlayan hormonlar salgılanmaktadır. Ayrıca, emzirmemiş annelerde menopoz öncesinde görülen meme kanseri ve yumurtalık kanseri riski de daha yüksektir.

Biberon mamasıyla beslenen bebekleri, sadece anne değil, bir başkası da besleyebilir. Bu annenin günlük yaşamında biraz rahatlık sağlayabilir. Bunun dışında avantajı yoktur.  Ekonomik olarak aile bütçesindeki yükü ise çok fazladır.

Bir bebeğin ilk altı ayında beslenmesinde kullanılabilecek besin maddesi Tanrı tarafından anne olmuş her kadına verilmiştir. Bu dönemde bebek beslenmesinde kullanılabilecek en uygun besin anne sütüdür. Lütfen, bunun dışında başka bir besin maddesi aramayınız. Her şeyden önce bebeğinizin anne sütüyle beslenmesi gerektiğini bilerek,  sütünüze güvenin...