BENAL BÜYÜKGEBİZ
benal@anneoluncaanladim.com
Bebeğin su ihtiyacı...

Hiç düşünmeden söylediğimiz bu söz aslında yaşamın en doğru gerçeklerinden biridir. Her canlı için su yaşamsaldır… Aynen hava gibi, her canlı susuzluğa ancak çok kısa bir süre dayanabilir… Ve her canlı gibi insanoğlu da bu sürenin sonunda yaşamını kaybeder!..

Hava alamadığımızda başımıza gelecekleri az çok tahmin edebilirsiniz. Değişik nedenlerle kısa süreli bazı sevimsiz deneyimlerimiz olmuştur. Ama su içmediğimiz zaman başımıza neler gelebilir, pek bilmeyiz. Çünkü gelişen susuzluk hissi bizi su içmeye yöneltir. Bu doğal eğilim canlılığın devamı için adeta bir emniyet vanasıdır ve bu eğilimimiz insanoğlunun daha doğarken sahip olduğu en temel içgüdülerden biridir.

Bebekler bunu ağlayarak dile getirirler. Daha pek çok şeyi belirttikleri gibi… Bir çığlıktır hayata tutunmak için… Beyninin yüzde 95’i, kanının yüzde 82’si, vücudunun yüzde 85’i su olan bebeğin yaşama tutunmak için attığı çığlıktır. Vücuttaki suyun yüzde 2’sini kaybedince vücutta susuzluk belirtileri ortaya çıkmaya başlar. Hani her şeyi tamam olsa da, bazen bebekler bir türlü mutlu olamazlar ya, işte bu susuzluktandır… Hani durup dururken ağlamaya başlar ya çocuğunuz, söylemeyi bilmese de susuzluktandır…  Küçük çocukların su ihtiyaçları erişkinlere göre belirgin derecede daha fazladır. Anne sütü ile beslendiği dönemde tüm su ihtiyacını bu yolla karşılayan bebek 6. aydan itibaren ek besinler başlandıkça su içmeye de başlamalıdır. Bebeğin su ve sıvı ihtiyacının bir yetişkine oranla 3 kat daha fazla olduğu unutulmamalıdır.

ANNELER DİKKAT!..
Her canlı susadığı zaman, bir şeyler içmek ister. Bebek ve küçük çocuklar bile… Ancak çocuklar su ihtiyaçlarının giderilmesi konusunda çok duyarlı olamayabilirler. İhmal edebilirler… Örneğin oyuna dalan bir çocuk, susuzluğunu unutur. Hatta susadığını algılaması bile gecikir. Bu nedenle susuzluk hissetmesi ve bunu giderebilmesi için oldukça fazla vakit geçirir. Hal böyle olunca, annelerin zaman zaman bebek ve küçük çocuklarına içilecek bir şeyler özellikle de su teklif etmeleri gerekir. 

Daha büyük çocuklarda ve erişkinlerde gün içinde yaşanılan yorgunluğun da en önemli nedeni susuzluktur. Erişkine göre kilosu başına çok daha fazla enerji alan çocukta yorgunluk her zaman dikkati çekmeyebilir. Ancak susuzluk onların okul başarılarını, akademik performanslarını etkiler. Huzursuzluk, dikkat eksikliği ve baş ağrılarının da çok defa nedeni uzun süreli susuzluktur. Pek çok okulda sağlıklı su kaynağının olmaması, çocukların su içebilecekleri zaman diliminde oyuna dalmaları ve su içme alışkanlıklarının yetersiz olması da okulda su içmeleri önündeki önemli engellerdir. Bu nedenle de okul çağındaki çocuklar uzun süreli susuzluk ve bunun olumsuz etkileri ile karşı karşıyadırlar. Çocuklarımızı sürekli olarak su içmeleri konusunda uyarmalı, teşvik etmeli, onlara hatırlatmalı ve onların bu sağlıklı alışkanlığı kazanmalarını sağlamalıyız.

Ancak günümüzde çocuklar su yerine içilebileceği düşünülen çok çeşitli sıvılar ile adeta şaşkına çevrilmiş durumdalar…

SU, ÇAYLAR VE MEYVE SULARI… HANGİSİ, NEDEN FAYDALIDIR?
Vücut su oranı anne karnında gelişmekte olan bebekte (fetüs) yüzde 95 iken, süt çocuğunda yüzde 70-75, erişkinde ise yüzde 60-65 olur. Vücut ısısının, kan basıncının ve kas tonüsünun normal sınırlarda tutulması için bu oranının korunması çok gereklidir. Vücutta bütün vücut sıvıları belirli bir süreç içinde yenilenir. Vücut sıvıları bir taraftan hücrelere besin ve oksijen taşınmasında aracılık yaparken diğer taraftan hücrelerde biriktirilen metabolizma ürünlerinin de taşınmasını sağlar. Bu nedenle insanlar ve çocuklar için ne içtiği yaşamsal önem taşır.

Susuzluğu gidermek için yeteri kadar su içmek gereklidir. Bir süre sonra vücudun tekrar suya ihtiyacı olur ve bunun giderilmesi amacıyla tekrar su içilmesi gerekir. Ancak susuzluk hissi daima belirgin olmayabilir. Fiziksel aktivite sonrasında, çevre ısısının yükseldiği durumlarda vücuttan su kaybı artar ve su ihtiyacı belirginleşir. Benzer şekilde vücut ısısı yükseldiğinde, kusma ve ishal ile su kaybı arttığında da sıvı ihtiyacı da susuzluk da artar ve belirginleşir. 

Sıvı ihtiyacının hangi sıvı ile karşılanacağı çocuğun yaş grubu ile çok yakından ilişkilidir. Hayatın ilk 6 ayında su veya sıvı ihtiyacı tamamen anne sütü ile karşılanmalıdır. Bebek büyüdükçe içebileceği sıvı çeşitleri de artar. Biberon maması, meyve suları, bitki çayları da söz konusu olur.

BÜTÜN SULAR BEBEK SAĞLIĞI İÇİN UYGUN MUDUR?
Kaynak suyu ve çeşme suyu: Birincisi yeraltı kaynaklıdır ve kirlenme riskine karşı korunaklıdır. Ama uygun mineral bileşimine sahip olmayabilir. İkincisine gelirsek bir ilçeden diğerine veya bir günden diğerine değişiklik gösterebilir ve de kesinlikle istikrarlı mineral oranına sahip değildir ve çıkış kaynakları yeraltı suları, nehirler ve de göller olduğundan içilir hale gelmesi için çeşitli işlemlerden geçtiği gibi çeşmeye gelene kadar dayanabilmesi içinde kimyasal katkı maddeleri ilave edilir. Filtreler ise tortuları tamamen yok etmez.

Doğal mineralli su: Doğal mineralli su tek bir kaynaktan gelir, jeolojik ve kayalık örtü sayesinde kirliliğe karşı korunma gibi bir özelliğe sahiptir.  Ayrıca mineralli su, mineral bakımından istikrarlı bir bileşime sahip olduğu gibi hiçbir kimyasal işlemden geçmemiştir. Sadece hafif mineral içeren mineralli sular yani içinde 500 mg/l’den daha az tortu ihtiva eden sular süt çocukları için uygundur.

Biberon suyu da bebeğin metabolik kapasitesine uygun olmalıdır. Süt çocuğunun metabolizmasının mineral dengesini sağlamak, fazla miktarda mineral almasına engel olmak için biberon maması hazırlanırken mineral içeriği hafif su kullanımı zorunlu hale gelir. Üstelik mineral fazlalığı önemsiz de değildir. Fazla miktarda magnezyum bebekte sindirim sorunlarına yol açabilir. Suyla birlikte alınan aşırı miktardaki nitrat kandaki oksijen dolaşımını etkileyebilir. Süt çocuğu bu problemlere karşı daha da hassastır. Vücudundaki dengeleme mekanizmaları çok iyi çalışmaz. Bu durumda biberon suyunun henüz gelişmemiş organizmasına uygun olması zorunludur.  

Meyve ve sebze suları: Meyve ve sebzeler ve bunlardan elde edilen sular,  vücudun sadece sıvı ihtiyacını karşılamaz; aynı zamanda mineral, vitamin, enerji ve lif de sağlarlar. Bu nedenle çocuk beslenmesinde değerli besinlerdir. Sebze ve meyve tüketimi teşvik edilirken, sebze-meyve sularının daha sınırlı tüketilmeleri istenir. 3 yaşından küçük çocukların içebileceği meyve-sebze sularının üzerinde “Special purpose food stuff” ibaresi olmalıdır. Tavsiye edilen sıvı alımı küçük çocuklar için 150-180cc. ile sınırlanmalıdır. Küçük çocuklar günde 200cc.’den daha fazla meyve suyu içmemelidirler! Mümkünse şeker katkılı olmayan meyve-sebze suları tercih edilmelidir. Meyve-sebze suları evde de taze olarak hazırlanabilir. Organik meyve-sebze tercih edilmelidir. İçeriğindeki meyvelerin de yaş gruplarına uygunluğuna dikkat edilmelidir.

Gazlı içecekler: Renkli, kola türünden gazlı içecekler çocuklar tarafından çok sevilirler. Üzerlerinde renkli ve komik nitelikler bu içecekleri çocuklar için daha da çekici kılar. Ancak bu cins içeceklerin hemen her tipi bebekler-çocuklar için önerilmeyen içeceklerdir. Yüksek kalori içermeleri, renk ve koku veren katkı maddeleri içermeleri sağlıklı değildir.

 

Çaylar: Çaylar çok çeşitlidir. Bitkisel, meyve, siyah, yeşil, kırmızı ve beyaz çaylar vardır. Ancak bebek-çocuk beslenmesinde kullanılmamalıdırlar. Çayların kafein içeriği yüksektir. Bitki çayları için ise sağlıklı bilgi yoktur. Aroma içermeyen şekersiz meyve çayları dışında bu grupta çocuk içeceği yoktur. Çayın her türlüsü, özellikle de ülkemizde yaygın olarak tüketilen siyah çay özellikleri itibariyle kahveye benzer. Çocuk içeceği değildir! Ancak ne yazık ki ülkemizde çocuklar çok erken yaş gruplarında çay içmeye başlamaktadırlar.

Bitki çayları konusunda da çok dikkatli olunması gerekir. Son yıllarda ülkemizde de çok çeşitli bitki çayı bulunmaktadır. Ancak tedbirli olunması ve çocuklar tarafından tüketilmemeleri gereklidir. Meyve çayları çocuklar için alternatif bir içecek olabilir. Ancak koku ve renk katkı maddesi içermediklerinden emin olmak gereklidir. Şekersiz tüketilmeleri doğru olur.



 

Yazarın Diğer Yazıları
- Yine iştah... Yine iştahsızlık...
- Bebekler ve çocuklarda sıvı tüketimi
- Reçetenizin değiştirilmesine izin vermeyin!
- Bebek ek gıdaları istemezse ve öğürürse?
- Obezitenin önlenmesinde önemli bir boyut: Su
- Şişmanlık ve Probiyotikler
- Yaz ishalleri ve kusmalar
- Anne sütü ve inek sütü alerjisi
- Mide tembelliği
- Obezitenin önlenmesinde okulların sorumluluğu
- Obezitenin önlenmesinde okulların sorumluluğu
- Emzirirken kilo vermek yanlış mı?
- Annenin diyeti ne kadar sonra bebekte gaz yapar?
- Kahıramanlar
- Anne sütünü arttıran yiyecekler
- Yemek yemeyen çocuğa ne yapılmalı?
- Anne sütünü arttıran içecekler
- Bebeğim, su içmelisin!
- İştahsız çocuklarda kemik sağlığı
- Bedeni ve ruhu beslemek
- Şişmanlığın tedavisinde geç kalıyoruz!
- İştah krizi
- Çocuklarda uykusuzluk!
- Bu mektup hepinize...
- Çocukların daha sağlıklı olmaları için...
- Doğumdan önce emzirmeye nasıl hazırlanmalı?
- İskender döner ve bıldırcın yumurtası efsanesi
- Okul başarısızlığında hastalıkların etkisi
- İrritabl bağırsak sendromu
- İştahsız çocuk mutfağı
- Kabızlık sorun olmasın…
- Çocuğunuz kusuyorsa…
- Ergenlik yaş grubunda kalsiyum neden çok önemli?
- Hastalıklar büyümeyi etkiler mi?
- Bebeğin kilo artışı yavaşlarsa ne olur?
- Genetik özellikler büyümeyi etkiler mi?
- Çocuğunuz sebze yemiyorsa…
- Mide tembelliği (gastroparez ) nedir?
- Çocuklarda dispepsi
- Bebek ilk 1 ay ne kadar büyür?
- Emziren anneye sakıncalı besinler hangileri?
- Bebeğin su ihtiyacı...
- İkinci 6 ay bebek neler yapabilir?
- İlk 6 ay bebek neler yapabilir?
- Hangi durumda kabızlıktan söz edilir?
- Büyüme geriliği
- Çocuklarımızı nasıl beslersek okul başarıları artar?
- Aynı öğünde karışık beslenme nedir?
- 1 yaşından önce süt ürünleri verilebilir mi?
- Ek besine başlarken anne-bebek ilişkisi
- Emziren annenin beslenmesi
- 3-6 yaş döneminde beslenme sorunları...
- Ispanak ve efsaneleri...
- Pekmez efsanesi
- Balık yağı şişmanlatmaz!
- Çocuklara diyet yaptırmak doğru mu?
- Mineral eksikliği ve kemik sağlığı
- Yoksa, çocuğum obez mi?
- Bildiğimiz yoğurt hakkında bilmediklerimiz…
- Gözünüz aydın!..
- Annelerin 3 sorusuna cevap
- İnfantil kolik nedir, nasıl başa çıkılır?
- Bebeğiniz kabızlık çekiyorsa...
- Zayıflık nedir?
- Reflü nedir?
- İnek sütü alerjisi
- Çocuklarda beslenme önerileri nasıl belirlenir?
- Bebek biberona alışırsa, emzirmek mümkün müdür?
- Biberon maması anne sütünden iyi midir?
- Anne sütünün rengi ve besleyici değeri arasında ilgi var mıdır?
- Zayıf çocuğun beslenme programı
- Öğün atlamak
- İştahsızlığa neden olan “mide-bağırsak hastalıkları”
- Kahvaltı etmek neden önemlidir?
- Doğru beslenme davranış modelleri
- İştah krizi
- İştahsız çocuğu bekleyen tehlikeler!
- İştahsız olmasın!
- Anne sütü bebek için neden önemlidir ?
- Şişmanlığın teşhisinde geç kalıyoruz!
- Anne sütü nasıl üretilir ?
- Bebek ek gıdaları istemezse ne yapılabilir?
- Okul öncesi yaş grubunun özellikleri ve iştahsızlık
- Çocuklarda beslenme önerileri nasıl belirlenir?
- Ek besinlere geçerken...
- İştahsızlık nedir?
- Dostluk üzerine...
- Elimi Tut, Beni Bırak...
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE