NUR EDA KASAP
nureda@anneoluncaanladim.com
Üstün yetenekli çocuklar

Bir çocuğa "Üç dilek hakkın var, dile benden ne dilersen" diye sorulduğunda sizce nasıl bir yanıt verir? Oyuncaktan yeni bir bilgisayara kadar pek çok seçenek geliyor akla değil mi?

Ama 9 yaşındaki Deniz bakın bu soruya nasıl yanıt vermiş:

1-Sonsuz dilek hakkı.
2-Sonsuz dilek haklarımı istediğim zaman kullanabilmek.
3-Bu dileklerimi miras olarak bırakabilmek!

Çünkü Deniz “üstün yetenekli” bir çocuk. Üstün yetenekli çocuklar yaratıcılık, liderlik, güzel sanatlar, spor ya da akademik bir alanda akranlarına göre potansiyeli ileri düzeyde olan çocuklardır. Bu çocukların yaratıcılıklarını ortaya koyabilmeleri için öncelikle ailelerin ve eğitimcilerin “üstün yetenek” kavramını çok iyi anlamaları gerekiyor” diyor, Eğitim Uzmanı Ahmet Bildiren, “Üstün yetenekli çocuklar” adlı kitabında.

Kitap, aileler ve eğitimciler için gerçekten bir kılavuz niteliğinde. Kitaptaki yaşanmış olayları okuduğunuzda ağzınız açık kalıyor. Hele bunları yaşayanların 4-9 yaş arası çocuklar olduğunu bilmek, şaşkınlığı daha da arttırıyor. Verilen o cevapların dahiliği, sıra dışılığı, elbette yaratıcılığı muhteşem.

Böyle bir çocuğa sahip olmak hoşumuza gidebilir, ancak burada bir ancak var. Eğer gerekli eğitim verilemez ise işte o müthiş yetenek çok yazık ki törpüleniyor. Aile belli bir zaman sonra, çocuğuna yetemez hale geliyor. Ve bilinçli bir aile değilse, çocuğuna özel eğitimi aldırabilmek için araştırma bile yapmıyor. Okulda da uyumsuz, grup içinde istenmeyen, çıkıntı gibi sıfatlarla çocuk yalnız kalmaya başlıyor.

Genellemek doğru olmasa da üstün yetenekli çocukların ortak özellikleri var. Bu çocuklar; yerinde duramıyor, öğretmenleri ile anlaşamıyor, ders notları sanılanın aksine bazen düşük olabiliyor, ders çalışmaktan hiç hoşlanmıyorlar, yazı yazmaktan hoşlanmıyorlar, arkadaş bulmakta güçlük çekiyorlar.

“Eeee nasıl üstün yetenek o zaman?” diyebilirsiniz. Ahmet Bildiren, bunun zeka ile karıştırılmaması gerektiğinin altını çiziyor. IQ puanı yüksek olan her kişi, üstün yetenekli değildir, diye belirtiyor. Zekayı, doğuştan sahip olduğumuz, öğrenme, beslenme ve çevreden kaynaklanan çeşitli etkenlerle biçimlenen, soyut veya somut ilişkiyi kavrayabilme, soyut düşünme, muhakeme etme ve bu zihinsel işlevleri uyumlu bir şekilde amaca yönelik bir veya birkaç alanda kullanabilme yeteneği olarak açıklıyor.

ZEKANIN ETKİSİ
Tabii ki IQ nun etkisi var. Ancak “üstün yetenek” farklı bir kavram. Kiminin genel zihinsel yeteneği çok güçlü. Bazılarının ise üstün yaratıcılık yeteneği. Bir kısım ise akademik olarak çok başarılı. Liderlik alanında üstün yetenek gösterenler var. Psikomotor alanında üstün yetenekler var. Güzel sanatlar alanında dâhiler var. Kısaca ille matematikte çok iyi olmak gerekmiyor. Farkı farklı konularda üstüne yeteneğimiz olabiliyor.

“Aileler çocuklarının nasıl üstün yetenekli olduğunu anlayabilir?” sorusunu Bildiren, şöyle açıklamış kitabında:

“Keskin gözlem gücü, çabuk kavrama, önem duygusu, sıra dışı olanı inceleme, kavramlaştırma, sentezleme, sebep-sonuç ilişkilerine ilgi, bağlantıları görme, bellek gücü, sorgulayıcı tutum, sözel yeterlilik, geniş kelime bilgisi, ifadede kolaylık, farklı alanlarda geniş bilgi, hızlı düşünme, aşırı merak, araştırmacılık, iç motivasyon, yüksek enerji, özdenetim, özeleştiri, heves, bireysel çalışma tercihi, çok sayıda hobi. Bu özellikler aynı zamanda, Üstün Yetenekli Çocuklar Tespit Komisyonu ön raporu (2004) öğrenmeyle ilgili özelliklerinin de listesi.

Kitabı okuyunca şunu anlıyorsunuz, bir çocuk üstün yetenekli ve kendi gibi olmayan kişilerle birlikte ise yazık ki (özellikle erken çocukluk döneminde) arkadaşları arasında pek kabul görmüyor. Yaşı ilerleyince ise, hayranlık duyulan yetişkinler haline geliyor. Arada geçen süreç kimi zaman çocuk için yıpratıcı olabiliyor.”

Konu hakkında detay sahibi olmak ve ülkemizde üstün yetenekli çocuklara eğitim veren kurumları öğrenmek istiyorsanız, bu kitabı mutlaka okumanızı tavsiye ederim.

Yazarın Diğer Yazıları
- Çocuk ve oyun
- Başarmak...
- Öğrendim ki...
- Bişnev
- 23 Nisan
- Dört mevsim
- Günler ağır
- Yaş almak, yaşamak...
- Ağzını kilitleyen bebek ile inatlaşmayın!
- Vaatlerimizi yaşamalıyız!
- Çocuğa farklı olanı öğretmek!
- Sorumluluk mu? Zorunluluk mu?
- Sancılı doğum
- Zihni çalıştırma alıştırmaları
- Etamin işi ve çocukluğumuz
- Kendine bir bak!
- Kerem’ce...
- Acımız var!
- 23 Nisan geldi!
- Çocuklar için sözler
- Bebek bakıcısı (3)
- Bebek bakıcısı (2)
- Bebek bakıcısı (1)
- Beynini Tanı*
- Anaokulu nedir?
- Ölüm
- Dolmuş şoförü ile biletçi
- Çocuğu sıkıntıdan kurtaran tatil önerileri
- Okul serüveni - 2
- Okul serüveni - 1
- İki yaşında olmak - 2
- İki yaşında olmak!
- Tiyatro aşkı
- Anne-baba davranış modelleri
- Özel bir kadın
- İletişim nedir?
- Halil İbrahim bereketi
- Bebek meme emmeyi nasıl bırakır?
- Üstün yetenekli çocuklar
- Oyun parklarının gerçek sahibi kim?
- Çocukla tatil mi?!
- Acil durum!
- Fotoğraf albümü
- İlk vukuatımız!
- İlişkinizde mutsuz musunuz?
- Çocukta zihinsel gelişimin durması
- Geleceğin liderlerini yetiştirmek
- Annelere yaz önerileri...
- Kıyamet senaryosu
- M vitamini*
- Anneye Özlem
- Çocuğum kitap okumuyor!
- Fobiler
- Çocukların soruları ve yaratıcı yanıtları
- Çocuğunuzu yanlış eğitiyorsunuz!
- Hepimiz aynıyız
- Gerçekler…
- Yeni yıl, yeni kararlar
- Sihirli kurabiye
- Çocuk gözüyle görebilmek...
- Ayna ayna söyle bana!
- Dikkat edin! Hayalleriniz gerçekleşebilir!
- Sevmek dokunma-ma-ktır!
- Anne karnından dış dünyaya mesajlar
- İyi baba, kötü baba…
- Benimle oynar mısın?
- Farklı çözümler
- Divine annesi olmak
- Hayat düşlerden yaratılır!
- “Yeni sen”
- Uykusuz her gece
- Kolik bebek
- Karanlıktan aydınlığa
- Bakış açısı...
- Kimlik, delilik, annelik...
- 14 cm.lik bir bebek size ne öğretebilir?
- Merhaba
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE