NUR EDA KASAP
nureda@anneoluncaanladim.com
23 Nisan geldi!

Geçen gün bir öğrencim ile çalışma yapıyorum. 7.sınıf öğrencisi. Seneye sınavlara girecek. Kitap okumayı pek sevmiyor. Çok açıkçası dersler pek ilgi alanı değil. Bu kadar yıl bir şekilde geçmiş, ama anne baskısı ama öğretmen diretmesi geçer not almış sınıfları geçmiş. Oysa şimdi durum değişiyor. Seneye hayatını şekillendireceği sınava girecek. Bu nedenle de bir programa girmesi gerektiğinden birlikte çalışıyoruz.

En azından artık daha disiplinli olması gerektiğini biliyor olması bile artı. Bağlama tekniğini anlattığım çalışmamızda, tamamen güncel olması nedeniyle şöyle bir soru sordum? “Sence 23 Nisan tarihini ne ile bağlayabilirsek aklımızda hiç çıkmaz?” cevabı şöyle oldu.”23 Nisan Çocuk Bayramı’dır.” “Evet çok doğru da 23 Nisan’ın başka bir özelliği daha var. Yani bizim ülkemiz için o nedir?” “Atatürk, kurtuluş mücadelesi başlatmıştır.” “Hıı o daha erken bir zamanda olabilir mi?” “Evet olabilir. Yaa işte Nur abla ben bunların tarihlerini hep karıştırıyorum.” “Tam olarak bilmediğin tarih konuları neler?” “İşte bu savaşlar falan.” Gerçekten üzüldüm. Ciddi anlamda üzüldüm. Aslında çocuğa da kızamadım. Dersler mecburiyet, ezber şeklinde olunca sıkılıyorlar. Neden bilmesi gerektiği konusunda fikirleri yok. Sadece sınav için o anlık ezber, sonra bilgi yok. Tabii biraz kitap da karıştırmayınca işte bu tarz konuşmalar olabiliyor.

Koçluk çalışmalarımda öğrenci ile ders çalışmam. Öğrenciye nasıl doğru ders çalışacağını ve bilgileri uzun süreli hafızaya nasıl kayıt edeceğini, belli teknikler ile bilgileri nasıl aklında hiç unutmadan tutabileceğini öğretirim. Bu kez bağlama tekniğini kendi odasıyla kullanmasını istedim. Kendi odasında bulunan eşyalar ve odasıyla ilgili olaylarla Kurtuluş Mücadelesi ve tarih sıralamasını anlatan bir kompozisyon hazırlamasını rica ettim. Özellikle de komik olmasını ve çok eğlenmesini rica ettim. Bir sonraki hafta o kompozisyon geldi.

Gelir gelmez şu cümleyi söyledi. “Nur abla keşke bunu daha önce bilseydim. Artık tüm derslerimde kullanacağım. Yazdıkları özetle şöyle; “Annem ve Ayşe teyze odamı işgal etmek istedi. Bir yandan annem bir yandan Ayşe teyze kendi istedikleri gibi odamı düzenlemek her işime karışmak niyetindeydi. Ben de Atatürk’ten ilham aldım. Odamın daha fazla işgal edilmesine seyirci kalamazdım. Önce 19-19-19 gücünü kullandım. (19 Mayıs 1919) Yani çekmece ve dolap içlerine 19 eşya tıkıştırmaya karar verdim. Tabii bununla baş edemediler. Ancak onlarda hazırlıksız değildi. Ardından daha büyük bir hamle yapmalıydım. Bu kez 23-20 tekniğine geçtim. (23 Nisan 1920) Odamın kapılarını tamamen açarak onları şaşırttım. (TBMM açılışı) Bu beklemedikleri bir olaydı. Artık daha güçlü olduğumu ve bu odanın hakiminin ben olduğumu anladılar. Yıldırmak için ellerinden geleni yaptılar. Her taraftan saldırmaya balkonumu, halılarımı, yatağımı değiştirmeye kalktılar. Daha organizeydim. Nihayet bir akşam saat 19.22 de odamdaki tüm güçleri temizledim. (Büyük Taarruz 1922) Artık sıra kendi Cumhuriyetimi kurmaya gelmişti. Annem ve Ayşe teyzeyi karşıma alıp 29.23 adını verdiğim kararlarımı ve uzlaşma yazımı okudum.(29 Ekim 1923)”

Artık çok eminim bu öğrencim bir daha tarih sıralamasını karıştırmayacak. 23 Nisan’ın neden önemli olduğunu da hiç unutmayacak. İşte şimdi onun için “Çocuk Bayramı”. En azından kendisine zul gelen bilgiler artık aklında. Hem de sıkılmadan. Çocuklarımıza okumayı sevdirebilmek için öncelikle eğlenmeleri gerektiği gerçeğini unutmamamız gerekiyor.

Zorla kitap okutmak, zorla bilgileri ezberletmez işe yaramıyor yazık ki. Eğlenmek gerek. Hele ki okumayı sevdirebilmek için asla zorlamamak gerekiyor. Yani benim inancım böyle.

Sevgili İzmir’liler sizin için güzel bir fırsat başladı. 19.İzmir Kitap Fuarı. Haydi çocuklarınızı alıp gezin. Bırakın kitaplara dokunsun. İncelesin, karıştırsın. Hatta mümkünse 23 Nisan Çarşamba günü saat 13.00-15.00 arası Hayy Kitap standına buyurun. Ben orada son kitabım, “Çocuk Eğitiminde Oyun Dili”ni imzalıyor olacağım. Bekliyorum…

Yazarın Diğer Yazıları
- Çocuk ve oyun
- Başarmak...
- Öğrendim ki...
- Bişnev
- 23 Nisan
- Dört mevsim
- Günler ağır
- Yaş almak, yaşamak...
- Ağzını kilitleyen bebek ile inatlaşmayın!
- Vaatlerimizi yaşamalıyız!
- Çocuğa farklı olanı öğretmek!
- Sorumluluk mu? Zorunluluk mu?
- Sancılı doğum
- Zihni çalıştırma alıştırmaları
- Etamin işi ve çocukluğumuz
- Kendine bir bak!
- Kerem’ce...
- Acımız var!
- 23 Nisan geldi!
- Çocuklar için sözler
- Bebek bakıcısı (3)
- Bebek bakıcısı (2)
- Bebek bakıcısı (1)
- Beynini Tanı*
- Anaokulu nedir?
- Ölüm
- Dolmuş şoförü ile biletçi
- Çocuğu sıkıntıdan kurtaran tatil önerileri
- Okul serüveni - 2
- Okul serüveni - 1
- İki yaşında olmak - 2
- İki yaşında olmak!
- Tiyatro aşkı
- Anne-baba davranış modelleri
- Özel bir kadın
- İletişim nedir?
- Halil İbrahim bereketi
- Bebek meme emmeyi nasıl bırakır?
- Üstün yetenekli çocuklar
- Oyun parklarının gerçek sahibi kim?
- Çocukla tatil mi?!
- Acil durum!
- Fotoğraf albümü
- İlk vukuatımız!
- İlişkinizde mutsuz musunuz?
- Çocukta zihinsel gelişimin durması
- Geleceğin liderlerini yetiştirmek
- Annelere yaz önerileri...
- Kıyamet senaryosu
- M vitamini*
- Anneye Özlem
- Çocuğum kitap okumuyor!
- Fobiler
- Çocukların soruları ve yaratıcı yanıtları
- Çocuğunuzu yanlış eğitiyorsunuz!
- Hepimiz aynıyız
- Gerçekler…
- Yeni yıl, yeni kararlar
- Sihirli kurabiye
- Çocuk gözüyle görebilmek...
- Ayna ayna söyle bana!
- Dikkat edin! Hayalleriniz gerçekleşebilir!
- Sevmek dokunma-ma-ktır!
- Anne karnından dış dünyaya mesajlar
- İyi baba, kötü baba…
- Benimle oynar mısın?
- Farklı çözümler
- Divine annesi olmak
- Hayat düşlerden yaratılır!
- “Yeni sen”
- Uykusuz her gece
- Kolik bebek
- Karanlıktan aydınlığa
- Bakış açısı...
- Kimlik, delilik, annelik...
- 14 cm.lik bir bebek size ne öğretebilir?
- Merhaba
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE