|
|||
Pinokyo ve ben (1)
Yüzmeyi öğrenen ve bu sayede
egoları tavanlarda dolaşan küçük prensesime öğretmeye doyamıyorum. Gerçi o da hiç durmadan yeni bir
şeyler öğrenmek, hayatına yeni renkler katmak için yanıp
tutuşuyor... Eskiden biz mi fakirdik, yoksa Türkiye çok mu farklıydı emin değilim ama
ilk bisikletime sahip olabilmek için uzun bir süre beklemek zorunda kaldığımı biliyorum. Yanlış
hatırlamıyorsam, ilkokul 3. sınıfa geçtiğimde, yine takdirname alınca, babam artık oğlunun bir
bisiklet sahibi olması gerektiğine ikna
olmuştu.
********
Ve ben en güzeli aramaktan vazgeçip, bana sunulanların en güzeliyle
yetinmeye karar verdim. Önümde 3-4 alternatif vardı. Bir tanesi bana “Beni al, ben
süperim, hem de iyi arkadaş oluruz” diye bakıyordu adeta... Kırmızıydı, hem de öyle böyle
değil, kan kırmızısı... Gıcırdı... Boyu boyuma uygun, fiyatı da babamın cüzdanına uygundu. İlk
görüşte aşk gibiydi. Birbirimiz için yaratılmıştık. Adı da güzeldi hem:
Pinokyo... Babamın, Pinokyo’yu satıcının esaretinden kurtarıp, kucağına aldığı
gibi otobüse tıkıştırmasını, tek eliyle de beni peşinden otobüse çekelediğini unutamam (Çoookk
güçlüydü babam, çookkk). O otobüs yolculuğu asırlar gibi geçmişti. Uzun yıllar süren özlemin
bitişine doğru dönen tekerlekler ne kadar da yavaş dönüyordu. Nihayet eve geldik. Babam bisikletin
ıvır zıvır ayarlarını yaptı ve bana “Al bakalım oğlum, bu senin bisikletin artık, güle güle
kullan” dedi.
********
Alana gelince
Pinokyo’yu dik bir şekilde tuttum ve selesine doğru popomu yerleştirdim. Şimdi iş ayaklarımı
yerden kaldırıp, pedallara koymaya ve çevirmeye kalmıştı. Ayaklarımı yerden kaldırınca acı gerçeğin
farkına vardım: Ben bisiklete binmeyi bilmiyordum!.. Hemen düştüm, bacağım sıyrılmıştı. Pinokyo iyiydi neyse ki... Yaklaşık 1,5-2 saat o arsada debelendim ve bisikletin üzerinde kalmayı ve sürmeyi becerdiğimi gördüm... Artık Pinokyo ile ikimiz bir ikili olmayı becermiştik. Arsada bir sağa bir sola deliler gibi gidip gelmeye başladık. Süperdi... Bu işi kolayca çözmüştük işte... Sihirli bir şeydi bu!.. (Aynı yanılsamayı 18 yaşında motor aldığımda da yaşamıştım. İlk motor kazamdan hemen önce motora binmenin ne kadar kolay olduğunu düşünüyordum; Mobiletimi alalı ve öğreneli 30 dakika olmuşken. Ne kadar da kolay halledilebiliyordu herşey böyle!.. Demek ki akıl yaşta değilmiş)
********
Arsayla bizim apartmanın kenarında bir balkon boşluğu vardı ve
yüksekliği yaklaşık 1,5-2 metre kadardı. Pinokyo ile bir o yana bir yana salınırken, bir ara o
boşluğa doğru gittiğimizi farkettik. Pinokyo panik yapmamıştı, o halde benim de yapmama gerek yoktu.
Fren diye bir şey vardı ve basınca duracaktık. Boşluğa 5 metre kala hala sakindik, 4 metre kala
da... 3-2-1 ve derken ne olduğunu anlamadan kendimizi beton zeminde bulduk. Benim bacaklarım
kanıyordu ve canım da çok acıyordu. Pinokyo’nun durumu benden vahimdi, direksiyonu feci bir
şekilde sola doğru yamulmuştu ve benim kanlarım onun kan kırmızısı renginde bile rahatlıkla
seçilebiliyordu... Canının yandığı her halinden belliydi...
******** Kızımın sihri bu kadar kolay
uçmamalıydı...
(Haftaya: Duru, bisiklete binmeyi
öğreniyor...) |
|||
Yazarın Diğer Yazıları | |||
- Bebek - Güven bana... - Unutmayacaksın - Bir varmış... - Alacak-verecek... - Sınav... - Pencere - Değiştir... - Öğle yemeği… - Bak, yine yaptın... - İyi ki... - Beni bul! - Yamuk - Yeni... - Lunapark… - Anlamı var... - Biliyor musun? - Gün... - Yaşamın… - Pofu, Pamuk, Nejat, Mişa... - Gitmek... - Yalnız!.. - Ve top ağlarda... - Bana... - Gücüne güç katmaya geldik... - Can Cin Cun... - İyi ya da kötü... - Kendine gel... - Ben kumralım di’mi anne? - Belirsiz... - Hiç sormadım ki!.. - Hayatının tamamı... - Oyuna devam... - Devam et... - Korkuyor musun? - Ben ağladım, o gitti... - Al senin olsun... - Sadece yap... - Korkma... - Hepsini isterim... - Sen gideli... - Hepsi senin... - Güzel bir hayat seç kendine... - Sen büyü, ben bekliyorum... - Aşık olacaksın... - Babamdın!.. - Büyüyorsun işte!.. - An... - Ben küçükken... - Umut, Tanrı’nın lütfuyla yaşayamayanlar içindir... - Sen de kendi hikayelerini yaşayacaksın kızım... - Evet, hâlâ yaşıyorum!.. - Ne yapacak şimdi yavrucak? - Aç gözlerini!.. - Pinokyo ve ben (2) - Pinokyo ve ben (1) - "Erkek adamı kurtarmak" - Uyan yakışıklı, sabah oldu... |
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın |
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE |