HALUK BAYLAN
haluk@anneoluncaanladim.com
Belirsiz...

Eee, n’olcak şimdi? İstediğine ulaştın mı, yoksa aslında istediğin bu değil miymiş? Yaptığın şeylerin farkında mısın, yoksa kendiliğinden mi oluyor her şey? Akışta mısın, yoksa düşüşte mi? Bütün her şeyi, tüm hayatını kendi seçimlerinle yarattığına inanmak ne kadar zor değil mi?

 

**********

Hayat devam ederken yalpalarsın bazen, bir o yana bir bu yana. Nefesin kesilir, dizlerin tutmaz.. Nefesini kesenin hayat mı, kendin mi olduğunu anlayamazsın. Her şeyi bileceğin, güvende olduğun anın gelmesini umut etmeye çalışırsın sadece. O an gelmez...
 
Sevinirsin, sevdiklerin olduğu için. Sevdiklerinin arasına bir tek kendini koyamazsın. Farkına da varmazsın koymadığının. Sevdiklerinin en başına kendini koymadıktan sonra, başkalarını sevdiğini iddia etmenin çelişkisini düşünmezsin. Sevmeyi feda ile eşdeğer görürsün.

Hayatın zorlukları geçsin gitsin istersin. Hep sonraki andaki kolaylığını, güvenliği beklersin. Ama hayat hep zordur, ne kolaylaşır ne de daha güvenli olur. Yaşamayı sevdiğini iddia ederken, bitmesini beklersin. Korkularından doğan bütün umutlarının aslında sona ulaşma isteği olduğunu farketmezsin. Hem hep bir sonraki anı hayal ederken nasıl yaşayabilirsin ki?

**********

Belki de, galiba bütün derdin belirsizliktir. Yarının belirsizdir, hatta az sonrası belirsizdir, sevdiklerinin geleceği belirsizdir, aşkın belirsizdir. Belirsizlikler çevrelemiştir etrafını... Ve hep kötü ihtimaller vardır başına gelebilecek...

Korkarsın...

**********

Bak, üstadın bana söylediği sözlerini paylaşıyorum seninle.

Oku...
 
Hayatının belirsiz anlarında, lazım olduğunda hatırlarsın belki de...

Ne demişti: “Belirsizlikten korkma, onun içine gir. Seni korkutan şeye bak, o geleceğin belirsizliği ise demek ki gelecekten korkuyorsun. Bu korkuyla yüzleşsen iyi olur. Çünkü o her şeyin en kötüsünü düşünmekten kaynaklanan bir yanılsama... Belirsizlik azalmayacak aksine hep daha da artacak. Ta ki sen bir sonraki an için varolmadan, yaşamayı öğrenene kadar.”
 
Ben ardından tekrarladım: “Bir sonraki an için varolmadan, yaşamayı öğrenene kadar...”



Yazarın Diğer Yazıları
- Bebek
- Güven bana...
- Unutmayacaksın
- Bir varmış...
- Alacak-verecek...
- Sınav...
- Pencere
- Değiştir...
- Öğle yemeği…
- Bak, yine yaptın...
- İyi ki...
- Beni bul!
- Yamuk
- Yeni...
- Lunapark…
- Anlamı var...
- Biliyor musun?
- Gün...
- Yaşamın…
- Pofu, Pamuk, Nejat, Mişa...
- Gitmek...
- Yalnız!..
- Ve top ağlarda...
- Bana...
- Gücüne güç katmaya geldik...
- Can Cin Cun...
- İyi ya da kötü...
- Kendine gel...
- Ben kumralım di’mi anne?
- Belirsiz...
- Hiç sormadım ki!..
- Hayatının tamamı...
- Oyuna devam...
- Devam et...
- Korkuyor musun?
- Ben ağladım, o gitti...
- Al senin olsun...
- Sadece yap...
- Korkma...
- Hepsini isterim...
- Sen gideli...
- Hepsi senin...
- Güzel bir hayat seç kendine...
- Sen büyü, ben bekliyorum...
- Aşık olacaksın...
- Babamdın!..
- Büyüyorsun işte!..
- An...
- Ben küçükken...
- Umut, Tanrı’nın lütfuyla yaşayamayanlar içindir...
- Sen de kendi hikayelerini yaşayacaksın kızım...
- Evet, hâlâ yaşıyorum!..
- Ne yapacak şimdi yavrucak?
- Aç gözlerini!..
- Pinokyo ve ben (2)
- Pinokyo ve ben (1)
- "Erkek adamı kurtarmak"
- Uyan yakışıklı, sabah oldu...
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE