HALUK BAYLAN
haluk@anneoluncaanladim.com
Aç gözlerini!..

 

Sevdiğim bir arkadaşımı kaybettim geçen günlerde... Nedeni, niçini değil burada anlatacağım... Dün onun kayıp haberini aldığımda, aklıma son görüşmemizin gelmesi ve “Baba olmak nasıl bir şey?” diye sormasının bana çağrıştırdıkları sadece...

 

                                                          ********


Sanki aşk acısıyla başlamış gibi görünen bir acının içimi yakmasıyla, yıllarca savruldum durdum. Ne tarafa bile gittiğim belli olmadan...

 

Sonra aramaya başladım, sonra aradıkça kaybettiğimi farkettim. Sonra aramayı bilmediğimi gördüm, öğrendikçe daha da unuttuğumu farkettim...  Hatırlamaya çalıştım; zaten bildiğim ama ilk ağlamamdan hemen sonra unuttuğum şeyleri. Uğraştım, uğraştım, uğraştım...

 

Bu kadar uğraşının sonunda acımın daha da içinden çıkılmaz bir varoluş problemine döndüğünü ve anlamsızlaştığımı farkedemedim. Hiç durmadan anlam katmaya çalışırken, anlam iyice yokoldu... Yolculuklar iyi geliyor gibiydi sadece; uzun ve tehlikeli olması koşuluyla!...

 

Her tanıştığıma “hayatın anlamını” sorar oldum, belki benim bilmediğim bir şeyi bana söylerler umuduyla... Kimse bir şey söyleyemedi (belki de söylediklerini anlayamadım)...

 

Pes ettim sonunda!...

 

                                                          ********


Hayat benim pes etmemi bekliyormuş gibi çıktı karşıma. “Pes etmek yok!” dedi bana... Titredim kendime geldim...

 

Yine uğraştım, uğraştım, uğraştım... Fakat bu kez hedef için uğraşmıyordum, süreç için uğraşmayı öğrenmiştim. En çok da hayatta uğraşmaktan başka çaremiz olmadığını ve hep bir dinamiklik hali içinde olmamız gerektiğini biliyordum artık... Durmaya gelmiyordu, hep hareket istiyordu...

 

                                                          ********


Şimdi kızım var!.. Önüm, arkam, sağım, solum, sobem... Hiçbir şey boşuna değilmiş, her şey beni sana hazırlamış yavrum. Annen bile beni adam etmiş ki, sana baba olabileyim diye... Canım çok yanmış ki senin can acılarına, yaralarına her zaman olamasa da merhem yapmayı öğrenebileyim veya sana öğretebileyim diye...

 

                                                          ********


Şu anda güzel bir yerlerde olduğunu umduğum arkadaşım “Baba olmak nasıl bir şey” sorusunu  bana sorduğunda ne cevap verdiğimi bile hatırlamıyorum. Hatta şimdi de, cevabın yukarıdakiler olmadığını biliyorum. Ama bunlar geçiyor kafamdan...

 

                                                          ********


Bir de; biliyorum artık neden nefes aldığımı...

 

 

Yazarın Diğer Yazıları
- Bebek
- Güven bana...
- Unutmayacaksın
- Bir varmış...
- Alacak-verecek...
- Sınav...
- Pencere
- Değiştir...
- Öğle yemeği…
- Bak, yine yaptın...
- İyi ki...
- Beni bul!
- Yamuk
- Yeni...
- Lunapark…
- Anlamı var...
- Biliyor musun?
- Gün...
- Yaşamın…
- Pofu, Pamuk, Nejat, Mişa...
- Gitmek...
- Yalnız!..
- Ve top ağlarda...
- Bana...
- Gücüne güç katmaya geldik...
- Can Cin Cun...
- İyi ya da kötü...
- Kendine gel...
- Ben kumralım di’mi anne?
- Belirsiz...
- Hiç sormadım ki!..
- Hayatının tamamı...
- Oyuna devam...
- Devam et...
- Korkuyor musun?
- Ben ağladım, o gitti...
- Al senin olsun...
- Sadece yap...
- Korkma...
- Hepsini isterim...
- Sen gideli...
- Hepsi senin...
- Güzel bir hayat seç kendine...
- Sen büyü, ben bekliyorum...
- Aşık olacaksın...
- Babamdın!..
- Büyüyorsun işte!..
- An...
- Ben küçükken...
- Umut, Tanrı’nın lütfuyla yaşayamayanlar içindir...
- Sen de kendi hikayelerini yaşayacaksın kızım...
- Evet, hâlâ yaşıyorum!..
- Ne yapacak şimdi yavrucak?
- Aç gözlerini!..
- Pinokyo ve ben (2)
- Pinokyo ve ben (1)
- "Erkek adamı kurtarmak"
- Uyan yakışıklı, sabah oldu...
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE