KADİR TUĞCU
kadir@anneoluncaanladim.com
Hipotermi ve kanguru tedavisi

Bebeklerde, bilhassa prematüre denilen erken doğmuş bebeklerde en korkulan durumlardan biri, bebeğin vücut ısısının düşmesi (Hipotermi) durumudur. Bu durumdaki bir bebek gerekli müdahaleler yapılmazsa, kaybedilebilir.

Hipotermi: Vücut ısısının normal değerlerinin altına düşmesi durumudur. Beden derecesi olan 36.5 °C alt sınır değil, ortalama beden derecesidir. Üst sınır: Makattan: 39 °C ; Koltuk altından: 38.5 °C’dır. (Çocuklarda üst sınır; makattan 38 °C ve koltuk altından 37.5 °C olarak da kullanılabilir.)  Alt sınır: Makattan 35.5 °C. Koltuk altından: 35.5 °C un altındaki değerlerdir. Bu değerlerin altı, “Hipotermi” olarak kabul edilir.

Hipotermi, iç veya dış sebeplerle olabilir. Dış sebepler daha ziyade erişkinlerde, spor veya savaşlar sırasında görülebilir. Burada soğuğa maruz kalmak esas sebeptir. Bizim konumuz, iç sebeplerle olan hipotermidir.

İç sebeplerle olan hipotermi: Prematürelik, enfeksiyonlar, beyin harabiyetleri,  anoksi, hipoglisemi, hipotiroidi, bazı ilaçlar, kimyasal maddeler,  zehirlenmeler ve şok ile olan ısı düşmeleridir.

Prematüreler, gerekli yağ dokusuna sahip olamadıklarından iç ısılarını yükseltmekte zorlanırlar. Bu sebeple, hastanelerde kuvöz denilen cihazlarla bu tip bebeklerin ısıları sabit derecelerde tutulmaya çalışılır. Bu cihazların hem kendileri çok pahalıdır, hem elektrik sarfiyatları çok yüksektir. Fakir ülkelerde, bu durumdaki bebekler, annelerinin çıplak göğüslerine, çıplak olarak yatırılır ve sarılırlar. Anne ısısı sabit olduğundan, bu sistem hem daha etkili, hem daha ucuzdur. Ayrıca annenin hareketli olması, bebekteki gazı da önler. (Bebek gazının sebebi, hareketsizliktir.)

 

Hipotermideki bir bebeğe, 36.5 °C’dan daha yüksek ısılarda sıcak tatbik edilmesi, daha kan dolaşımı düzelmeden hücre içi ısısını yükselteceği için, oluşan metabolizma ürünleri hücreye zarar verebilmektedir. Sıcak tatbiki, asla vücut ısısı olan 36.5 °C’den yüksek olmamalıdır.

2. Dünya Savaşı’nda, Atlantik Okyanusu’nun soğuk sularında uçağı düşen ve uzun süre soğuk su içinde kalan pilotları kurtarmak için de bu yöntem kullanılmıştı.

Isı ölçümü, günlük hayatımızda, iki sistemle yapılır.

1- Anders Celcius’un tarif ettiği, suyun donma derecesini 0 °C, kaynama derecesini 100 °C kabul eden, (daha evvelece Centigrade denilen) sistem, Celcius derecesi.

2- Gabriel Daniel Fahrenhait’ın tarif ettiği, suyun donma derecesini, 32 °F, kaynama derecesini 212 °F kabul eden sistem, Fahrenhait derecesi.

Sanayide kullanılan bir üçüncü sistem daha vardır, Lord Kelvin (doğumu William Thomson)’in tarif ettiği; suyun donma derecesini 273 °K ve kaynama derecesini 373 °K   kabul eden sistem, Kelvin derecesi. 


 

Yazarın Diğer Yazıları
- İshaller ve tedavileri
- Hamilelikte zararlı olan antibiyotikler
- Tifo hastalıkları
- Kuduz hastalığı ve tedavileri
- Streptokok cahilliği ve yapılan saçmalıklar
- Düşük lökosit ve nötrofil sahtekarlığı
- Görüntüleme cihazları
- "Kulağında sıvı var"
- Kulak ağrıları ve akıntıları
- Korona ve interferon
- Covid 19 Aşısı (BioNTech ve Pfizer aşısı)
- 2020-2021 grip aşıları
- Koronavirüs (Covid-19) testleri
- Ateş hakkında uydurmalar ve gerçekler
- Alice in wonderland sendromu
- Döküntülü-Ateşli Hastalıklar
- Bactrim: Nedir, ne değildir?
- Virüslerle kanser tedavisi
- Ateşin yan bulguları ve sebepleri
- Yenidoğan bebekte cilt lekeleri
- 2016-2017 Grip aşıları
- MR ve zararları
- Bitkisel toksinler, hücre direnci ve yararları
- İlk intiba
- Hemofili ve tarihte hemofili
- Bal, mikroplar ve enfeksiyonlar
- D vitamini yapımı ve tedavileri
- Barsak cidarı, bakteriler ve ishaller
- Ebola virüsü
- Geleceğin tedavileri
- Ateşin bakteriler ve virüsler üzerine etkileri
- Alerjiler
- Yemeklerin tarihi
- Yenidoğan bebeğinin özellikleri
- Yemek pişirmenin kimyası
- Çocuklarda risk değerlendirmesi
- 2013-2014 Grip Aşıları
- Coronavirusler
- Bebeklerde beslenme sayısı ve miktarları
- Terkedilen çocuğun ıstırabı
- Bağışıklık sistemimiz
- Sağlıkta kalite kimleri ilgilendirir?
- Meningokok aşıları
- Çocuk felci aşılarının yapımı ve farkları
- Mikroplar ve bağışıklık sistemi
- Ateşin yan bulguları ve sebepleri
- Evdeki klimalar tehlikeli midir?
- İlk antibiyotik ve...
- Yuttuğumuz sakızlar nereye gidiyor?
- Kurşun zehirlenmeleri ve tedavileri
- İdrar yolu enfeksiyonları
- Demir eksikliği anemisi
- Gaz yapıcı gıdalar
- Pastörizasyon!..
- Gıdaların raf ömrü uzayınca, insanların raf ömrü kısalır mı?
- Yoğurt yapmak için maya yerine toprak kullanmak
- 2010-2011 dönemi grip aşıları
- Patojen E.coli İshalleri
- Çocuklu ailelerin tatile çıkması
- Bebeklere çiğneme nasıl öğretilir?
- Hava değişimleri ve çocuklar
- Kızamık ve Suçiçeği aşıları: 1 doz? 2 doz?
- Yenidoğan Tetanisi ve Tetanosu
- Prevenar13 aşısı kimlere kaç doz yapılacak?
- Hipotermi ve kanguru tedavisi
- Kanguru aparatının kullanımı
- Bitlenme ve tedavisi
- Çocuk yetiştirme anlayışı
- 2010-2011'de grip aşısı kimlere, kaç doz yapılmalı?
- Yenidoğan sarılığı ve tedavisi
- Yeni doğanın kan değerleri
- Türk Porfiriası
- Adjuvant
- Genetiği değiştirilmiş gıdalar
- Domuz gribi: A/(H1N1) 2009
- Araçlarda çocuk koltukları şart!
- Ateşli hastalıklar
- Yaz ishalleri
- Gripler, salgınlar ve pandemiler
- BCG Aşısı
- Kanında mikrop var!
- Süt alerjisi, bağırsak kanaması ve yalanlar
- Virüslerin çoğalması
- Çocuklarda konuşma bozuklukları
- C vitamini efsaneleri
- Yağlar, Yağ asitleri ve Omega 3
- Cıva ve Tıb
- Grip aşısı zamanı geldi, kafalar yine karıştırıldı!
- Lejyoner hastalığı ve yanlış bilgiler
- Down Sendromu, Mongolizm, doğrular ve aldatmacalar
- D vitamini ve bilinmeyen yönleri
- Anne sütü ve rakipleri
- Bebek bakımında hurafeler
- Çocukların hava yolculuğu
- Bir beyaz yalan uğruna…
- Demir eksikliği anemisi
- Aşı kartları ve kayıtları
- Kenelerle bulaşan hastalıklar
- Öksürük ve nezlenin tedavisi…
- Döküntülü hastalıkların tarihi sınıflandırılması
- Rotavirüs aşıları
- Bebeklerin gaz problemi
- Beta diye bir virüs!
- Ateş ve tedavisi
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE