KADİR TUĞCU
kadir@anneoluncaanladim.com
Bebek bakımında hurafeler

 

Maalesef ülkemizde bebek bakımı ağır bir şekilde hurafelerin etkisi altındadır. Bebek ölüm oranlarının hala Avrupa standartlarının çok üstünde olmasının en önemli nedeni bu hurafelerdir. Hurafeler daha bebek anne karnındayken başlar.  

- Annenin yediğine içtiğine karışılır, ekşi yerse “Ayşe”, tatlı yerse ”Atlı” doğacağı inancı çok yaygındır. Oysa, babadan gecen “X” veya “Y” kromozomuna göre cinsiyet değişmemek üzere daha ilk anda tayin olmuştur.

- Bebek doğduktan sonra anneye bebeğini “3 ezan” emzirmemesi söylenir. Bunun sonucunda bebek 9-12 saat aç kalacak demektir. Oysa, bebeğin “Hipoglisemi”ye girmemesi için doğar doğmaz emzirilmesi şarttır.

- Anneye “Al basması” olmasın diye altın takılır, kırmızı bezler bağlanır, yatağının altına süpürge, makas gibi cisimler konulur. Bu boş işlerin Allah’tan bebeğe bir zararı yoktur, gereksizdir. Al basması dedikleri durum “Loğusa humması” denilen mikrobik bir durumdur, antibiyotikler sayesinde artık hiç görülmemektedir.

- “Memeden gelen ilk ağız sütü denilen ‘kolostrum’ bebeğe verilmez ve toprağa atılır.” Bunun sebebi ilk ürünün toprağa verilmesi ile bereketinin artacağı inancıdır. Çok tanrılı dinlerden kalmadır. Oysa, ilk ağız sütü bebek için hayatidir, aşı görevi görür.

- “Anne sütü sarılık yapar.” Genellikle Anadolu hekimlerinin iddiası olup, literatürde sadece 1970’li yıllarda bir makale görebiliriz, hiçbir yerden desteklenmemiş ve ispatlanamamış bir tuhaf makaledir.

- “Bebek, göbek düşene kadar yıkanmaz.” Günümüzün ezberci tıbbına en güzel örneği budur. Eskiden “Göbek tozu” diye bir ilaç kullanılırdı. Bu durumdaki bebek suya girdiğinde bu çıkın ıslanır ve etrafa çok kötü kokular yayılırdı. Artık göbek tozu kullanılmadığı için, bebek ilk günden itibaren yıkanabilir.

- Banyoda bebeğin kulağına su kaçması diye bir şey yoktur, kasten kulağa su dökülse bile bir şey olmaz.

- Meme veren anne çok su içerse sütünün sulu olacağına inanılır. Oysa, annenin çok su içmesi gereklidir ama annenin sütü sulanmaz.

- “Meme veren anne hamile kalırsa sütü bebeği zehirler.” Yalandır. Sadece anne için zor bir durumdur.

- “İlk 6 ay bebek oturtulmaz, oturtulur veya bastırılırsa, ‘geğreği’ batar, kemikleri eğrilir.” Böyle bir organ yoktur. Eski insanlar “Raşitizm”le karşılaştıklarında bunun erken oturtma veya bastırtma sonucu olduğunu zannetmişlerdir. Tabii bir kısmı da “doğuştan kalça çıkığı” olabilir.

- “Bebek çok kucağa alınmaz, alınırsa kucağa alışır.” Bu söz, annenin daha fazla ev işi yapabilmesi için söylenmiştir.

- “Peynir, sucuk gibi gıdalar ekmeksiz yenirse kurt yapar.” Burada gaye çocuğun pahalı gıdaları çok tüketmemesidir.

- “Yazın yumurta yenmez.” Afrika 12 ay yaz. Oralarda çocuklar hiç mi yumurta yemiyorlar?!

- “Kalaysız kaptan yemek yenilirse zehirlenme olur.” Bakır kap zehirlemez. İyi yıkanmayan kap zehirler. Aynı zehirlenme alüminyum ve çelik tencerelerde de olur. Ayrıca, günümüzde çok yararlı denilerek bakır ihtiva eden ilaçlar satılıyor.

- “Paslı çivi veya teneke tetanos yapar.” Yapmaz. Tetanos, Tetanos basili ile olur. Bu bakteri de en fazla at ve diğer geviş getiren hayvanların dışkısında bulunur.

- “Çiçek aşısı yapılmadan bebeklere çiçek koklatılmaz.” Çiçek aşısı tarihe karışınca bu sözün de ne kadar boş olduğu anlaşıldı.

- “Suçiçeği geçiren çocuk yıkanmaz, su değdirilmez.” Banyo, suçiçeğinin kaşıntısının en iyi ilacıdır.

- “Ateşli hastalık geçiren çocuğa et yedirilmez.” Tam tersi, ateşli hastalık esnasında  aşırı antikor yapımı için proteine çok ihtiyaç vardır.

- “Pekmez kan yapar.” Hayır yapmaz. Esasında hiçbir şey kan yapmaz, vücut kan yapar. Bunun için de hayvansal gıdalara ihtiyaç vardır. Eskiden Türkiye’de şeker fabrikaları yokken, reçel çok kıymetli idi ve evin efendisine saklanırdı, çocuklar heveslenmesin diye “Pekmez kan yapar, siz pekmez yiyin” derlerdi. Maalesef buna inanan doktorlar da vardır. Eski insanlar çocukların et, süt gibi pahalı gıdaları tüketmelerini pek istemezlerdi.

- 40. gün bebeklerin kırklanması. İçine altın atılmış su ile bebeğin 40 defa yıkanması. Hıristiyanların vaftiz merasiminden uyarlamadır, Türkiye dışında hiçbir Müslüman ülkede yapılmaz.

- “Yoğurtla balık yenilirse zehirlenme olur.” Olmaz. Bu da Musevi adetidir.

- Maalesef günümüze kadar gelen bu hurafeler yetmezmiş gibi bir de yenileri uydurulmaktadır. Bunlara mani olmanın en iyi yolu, çok okumak ve bilgi sahibi olmaktır.

Yazarın Diğer Yazıları
- İshaller ve tedavileri
- Hamilelikte zararlı olan antibiyotikler
- Tifo hastalıkları
- Kuduz hastalığı ve tedavileri
- Streptokok cahilliği ve yapılan saçmalıklar
- Düşük lökosit ve nötrofil sahtekarlığı
- Görüntüleme cihazları
- "Kulağında sıvı var"
- Kulak ağrıları ve akıntıları
- Korona ve interferon
- Covid 19 Aşısı (BioNTech ve Pfizer aşısı)
- 2020-2021 grip aşıları
- Koronavirüs (Covid-19) testleri
- Ateş hakkında uydurmalar ve gerçekler
- Alice in wonderland sendromu
- Döküntülü-Ateşli Hastalıklar
- Bactrim: Nedir, ne değildir?
- Virüslerle kanser tedavisi
- Ateşin yan bulguları ve sebepleri
- Yenidoğan bebekte cilt lekeleri
- 2016-2017 Grip aşıları
- MR ve zararları
- Bitkisel toksinler, hücre direnci ve yararları
- İlk intiba
- Hemofili ve tarihte hemofili
- Bal, mikroplar ve enfeksiyonlar
- D vitamini yapımı ve tedavileri
- Barsak cidarı, bakteriler ve ishaller
- Ebola virüsü
- Geleceğin tedavileri
- Ateşin bakteriler ve virüsler üzerine etkileri
- Alerjiler
- Yemeklerin tarihi
- Yenidoğan bebeğinin özellikleri
- Yemek pişirmenin kimyası
- Çocuklarda risk değerlendirmesi
- 2013-2014 Grip Aşıları
- Coronavirusler
- Bebeklerde beslenme sayısı ve miktarları
- Terkedilen çocuğun ıstırabı
- Bağışıklık sistemimiz
- Sağlıkta kalite kimleri ilgilendirir?
- Meningokok aşıları
- Çocuk felci aşılarının yapımı ve farkları
- Mikroplar ve bağışıklık sistemi
- Ateşin yan bulguları ve sebepleri
- Evdeki klimalar tehlikeli midir?
- İlk antibiyotik ve...
- Yuttuğumuz sakızlar nereye gidiyor?
- Kurşun zehirlenmeleri ve tedavileri
- İdrar yolu enfeksiyonları
- Demir eksikliği anemisi
- Gaz yapıcı gıdalar
- Pastörizasyon!..
- Gıdaların raf ömrü uzayınca, insanların raf ömrü kısalır mı?
- Yoğurt yapmak için maya yerine toprak kullanmak
- 2010-2011 dönemi grip aşıları
- Patojen E.coli İshalleri
- Çocuklu ailelerin tatile çıkması
- Bebeklere çiğneme nasıl öğretilir?
- Hava değişimleri ve çocuklar
- Kızamık ve Suçiçeği aşıları: 1 doz? 2 doz?
- Yenidoğan Tetanisi ve Tetanosu
- Prevenar13 aşısı kimlere kaç doz yapılacak?
- Hipotermi ve kanguru tedavisi
- Kanguru aparatının kullanımı
- Bitlenme ve tedavisi
- Çocuk yetiştirme anlayışı
- 2010-2011'de grip aşısı kimlere, kaç doz yapılmalı?
- Yenidoğan sarılığı ve tedavisi
- Yeni doğanın kan değerleri
- Türk Porfiriası
- Adjuvant
- Genetiği değiştirilmiş gıdalar
- Domuz gribi: A/(H1N1) 2009
- Araçlarda çocuk koltukları şart!
- Ateşli hastalıklar
- Yaz ishalleri
- Gripler, salgınlar ve pandemiler
- BCG Aşısı
- Kanında mikrop var!
- Süt alerjisi, bağırsak kanaması ve yalanlar
- Virüslerin çoğalması
- Çocuklarda konuşma bozuklukları
- C vitamini efsaneleri
- Yağlar, Yağ asitleri ve Omega 3
- Cıva ve Tıb
- Grip aşısı zamanı geldi, kafalar yine karıştırıldı!
- Lejyoner hastalığı ve yanlış bilgiler
- Down Sendromu, Mongolizm, doğrular ve aldatmacalar
- D vitamini ve bilinmeyen yönleri
- Anne sütü ve rakipleri
- Bebek bakımında hurafeler
- Çocukların hava yolculuğu
- Bir beyaz yalan uğruna…
- Demir eksikliği anemisi
- Aşı kartları ve kayıtları
- Kenelerle bulaşan hastalıklar
- Öksürük ve nezlenin tedavisi…
- Döküntülü hastalıkların tarihi sınıflandırılması
- Rotavirüs aşıları
- Bebeklerin gaz problemi
- Beta diye bir virüs!
- Ateş ve tedavisi
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE