KADİR TUĞCU
kadir@anneoluncaanladim.com
Bal, mikroplar ve enfeksiyonlar

Balın tatlandırıcı özellikleri yanında, ayrıca mikrop öldürücü etkisi de vardır. Bal eski Romalılar zamanından beri, yara iyileşmesini hızlandırıcı bir madde olarak kullanılmıştır. Günümüzde Yeni Zelanda’nın, “Manuka bal”ı, yüzeysel yaraların iyileştirilmesinde kullanılmaktadır.

Bal; %38 Fruktoz ve %31 Glukoz ihtiva eder.  Balda ayrıca bitkilerden ve arılardan gelen bazı maddeler vardır. Bunlar, organik asitler, fenoller, protein ve amino asitlerdir.
Bal, mikrop öldürücü etkisini farklı şekillerde gösterir.

a) pH: Yani asiditesi; 3.2-4.5 arasındadır. Mikroplar için, “alkali ortam” gerekir, asit ortamlar mikropları öldürür.

b) Yüksek şeker oranı sayesinde, bakterilerden “osmos” yolu ile su çekerek, bakterilerin ölmesini sağlar.

c) Diğer bir husus, balda bulunan “hidrojen peroksit”tir. Hidrojen peroksit, bakteriler için çok toksik bir maddedir. Arılar bal yaparken, bala “Glukoz oksidaz enzimi” ilave ederler. Bu enzim glukoz’u okside ederken, açığa hidrojen peroksit çıkar. Bal, %30-50 arası sulandırıldığında, hidrojen peroksit etkisi en yüksek düzeye ulaşır.

d) Bal ayrıca, mikropların “quorum sensing” yöntemi ile birbirleri ile haberleşmelerini ve bu sayede, dişlerde oluşan plaklar gibi “biofilm”ler oluşturmalarını da önler.

Limonlu bal, hem öksürüğün etkisini arttırarak, öksürük sayını azaltır, hem de boğazdaki bakterilerin yok edilmelerini sağlar. Limonla sulandırılmaları sayesinde, hem balın pH’si daha asit olur, hem hidrojen peroksit’in daha etkili olması sağlanır.

Balın kendisi zararlı veya “toksik” değildir. Bala karışabilen maddeler zararlı olabilir.

1- Botilizmus: Diyorlar ki; arı bal yaparken, vücuduna topraktan, botilizmus sporları bulaşabilirmiş, bunlar da bala karışarak “yeni doğanlarda” botilizmus yapabilirmiş.
Yoğurt mayalamak için, (bazi profesörlerin tavsiye ettiği gibi) toprak kullanan bir milletin, ahvadına, arının sırtında taşınabilecek topraktan nasıl zarar gelebilir? Ayrıca da, cumhuriyet kurulduğundan beri, Türkiye’de botilizmus görülmemiştir.

2- Allerjiler: Arıların bal özü toplarlarken, üzerlerine bulaşan polenler, allerji yapabilir mi?
Bir allerjik reaksiyonun oluşabilmesi için, o şahsın, uzun süreler çok miktarlarda bu polenlerden alması ile olabilir. Bu da 10-20 yaşından evvel olmaz.
Ne tuhaftır ki; bal aleyhtarı doktorlar, iş “arı sütü” veya “propolis”e geldi mi hiç seslerini çıkarmazlar. Halbuki en allerjik olan maddeler bunlardır.

3- Toksik olmaları: Bir tek Dopu Karadeniz’de üretilen ve “deli bal” diye anılan balda, bazı çiçeklerden geçen toksik bir madde vardır. Bu madde aşırı derecede tansiyon düşürerek, tehlikeli olabiliyor. Çok eski zamanlarda ilaç olarak kullanılırdı.

Yazarın Diğer Yazıları
- İshaller ve tedavileri
- Hamilelikte zararlı olan antibiyotikler
- Tifo hastalıkları
- Kuduz hastalığı ve tedavileri
- Streptokok cahilliği ve yapılan saçmalıklar
- Düşük lökosit ve nötrofil sahtekarlığı
- Görüntüleme cihazları
- "Kulağında sıvı var"
- Kulak ağrıları ve akıntıları
- Korona ve interferon
- Covid 19 Aşısı (BioNTech ve Pfizer aşısı)
- 2020-2021 grip aşıları
- Koronavirüs (Covid-19) testleri
- Ateş hakkında uydurmalar ve gerçekler
- Alice in wonderland sendromu
- Döküntülü-Ateşli Hastalıklar
- Bactrim: Nedir, ne değildir?
- Virüslerle kanser tedavisi
- Ateşin yan bulguları ve sebepleri
- Yenidoğan bebekte cilt lekeleri
- 2016-2017 Grip aşıları
- MR ve zararları
- Bitkisel toksinler, hücre direnci ve yararları
- İlk intiba
- Hemofili ve tarihte hemofili
- Bal, mikroplar ve enfeksiyonlar
- D vitamini yapımı ve tedavileri
- Barsak cidarı, bakteriler ve ishaller
- Ebola virüsü
- Geleceğin tedavileri
- Ateşin bakteriler ve virüsler üzerine etkileri
- Alerjiler
- Yemeklerin tarihi
- Yenidoğan bebeğinin özellikleri
- Yemek pişirmenin kimyası
- Çocuklarda risk değerlendirmesi
- 2013-2014 Grip Aşıları
- Coronavirusler
- Bebeklerde beslenme sayısı ve miktarları
- Terkedilen çocuğun ıstırabı
- Bağışıklık sistemimiz
- Sağlıkta kalite kimleri ilgilendirir?
- Meningokok aşıları
- Çocuk felci aşılarının yapımı ve farkları
- Mikroplar ve bağışıklık sistemi
- Ateşin yan bulguları ve sebepleri
- Evdeki klimalar tehlikeli midir?
- İlk antibiyotik ve...
- Yuttuğumuz sakızlar nereye gidiyor?
- Kurşun zehirlenmeleri ve tedavileri
- İdrar yolu enfeksiyonları
- Demir eksikliği anemisi
- Gaz yapıcı gıdalar
- Pastörizasyon!..
- Gıdaların raf ömrü uzayınca, insanların raf ömrü kısalır mı?
- Yoğurt yapmak için maya yerine toprak kullanmak
- 2010-2011 dönemi grip aşıları
- Patojen E.coli İshalleri
- Çocuklu ailelerin tatile çıkması
- Bebeklere çiğneme nasıl öğretilir?
- Hava değişimleri ve çocuklar
- Kızamık ve Suçiçeği aşıları: 1 doz? 2 doz?
- Yenidoğan Tetanisi ve Tetanosu
- Prevenar13 aşısı kimlere kaç doz yapılacak?
- Hipotermi ve kanguru tedavisi
- Kanguru aparatının kullanımı
- Bitlenme ve tedavisi
- Çocuk yetiştirme anlayışı
- 2010-2011'de grip aşısı kimlere, kaç doz yapılmalı?
- Yenidoğan sarılığı ve tedavisi
- Yeni doğanın kan değerleri
- Türk Porfiriası
- Adjuvant
- Genetiği değiştirilmiş gıdalar
- Domuz gribi: A/(H1N1) 2009
- Araçlarda çocuk koltukları şart!
- Ateşli hastalıklar
- Yaz ishalleri
- Gripler, salgınlar ve pandemiler
- BCG Aşısı
- Kanında mikrop var!
- Süt alerjisi, bağırsak kanaması ve yalanlar
- Virüslerin çoğalması
- Çocuklarda konuşma bozuklukları
- C vitamini efsaneleri
- Yağlar, Yağ asitleri ve Omega 3
- Cıva ve Tıb
- Grip aşısı zamanı geldi, kafalar yine karıştırıldı!
- Lejyoner hastalığı ve yanlış bilgiler
- Down Sendromu, Mongolizm, doğrular ve aldatmacalar
- D vitamini ve bilinmeyen yönleri
- Anne sütü ve rakipleri
- Bebek bakımında hurafeler
- Çocukların hava yolculuğu
- Bir beyaz yalan uğruna…
- Demir eksikliği anemisi
- Aşı kartları ve kayıtları
- Kenelerle bulaşan hastalıklar
- Öksürük ve nezlenin tedavisi…
- Döküntülü hastalıkların tarihi sınıflandırılması
- Rotavirüs aşıları
- Bebeklerin gaz problemi
- Beta diye bir virüs!
- Ateş ve tedavisi
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE