Kızamık aşısı; canlı, zayıflatılmış bir virüs aşısıdır. İlk defa Enders tarafından Edmonston adlı bir çocuktan izole edilmiştir. Bu aşı; 12-15 aylar arasındaki çocuklara uygulanır. Salgın hastalık durumunda aşı yapma zamanı 6 aya kadar indirilebilir,  fakat bu çocukların 1 yaşından sonra tekrar aşılanmaları gereklidir.

Ülkemizde maalesef bu hususa hiç dikkat edilmemiş ve çocuklar salgın yokken bile 9-10 aylarda aşılanmış, ikinci doz verilmemiştir. Salgın olmadığı halde ısrarla erken aşı yapılması sonucu, aşılar çalışmadığı için pek çok çocuk Kızamık olmuş ve bu çocukların bazılarında “Kızamık ansefaliti” görülmüştür. Aşının usulüne uygun yapıldığı memleketlerde uzun bir süre ikinci bir doza gerek olmamış, zira aşılı çocuklar zamanla Kızamık hastaları ile temas ediyor ve aldıkları kızamık virüsü hastalık yapamadığı halde, aşı yapılmış gibi antikorlarını yükseltiyordu. Fakat zamanla bütün çocukların aşılanması ile toplumda Kızamık görülmeyince, tek doz aşı ile kazanılan bağışıklık azalmaya ve çocukları korumamaya başlamıştır. Ülkemizde de Kızamık aşısının “Ulusal Aşı programına” alınması ile herkesin aşılanması sonucu Kızamık görülmez olmuş ve bizde de 4-5 yaşlar arasında 2. doz aşı yapılması gerekmiştir. 9-10 aylıkken aşı olanların, 1 yaşından sonra ve 4-5 yaşlar arasında tekrar (3.doz) aşı olmaları gereklidir.

SUÇİÇEĞİ AŞISI:

Bu aşı “Ulusal Aşı Programında” olmadığı için, özelde Suçiçeği aşısı olanlar Suçiçeği geçirenlerle temas edebildiği için, antikorları yükselmekte ve ikinci doz aşıya (şimdilik) gerek olmamaktadır. İleride, bu aşı da Ulusal Aşı Programı’na alındığında ve bütün çocuklar aşılandığında, sadece aşı ile kazanılan bağışıklık zamanla azalacağından, ikinci bir doz Suçiçeği aşısı gerekebilecektir. Şimdilik böyle bir durum yoktur. Suçiçeği aşısını Ulusal Aşı Programı’na alan memleketlerde bu aşı iki doz yapılmaktadır.