KADİR TUĞCU
kadir@anneoluncaanladim.com
Virüslerle kanser tedavisi

Geçmişte unutulan, geleceğin tedavisi

1904 yılında bir kadın, aynı anda 2 hayati tehlike ile yüz yüze kalmıştı. Kendisinde; iri bir "Rahim ağzı kanseri" vardı ve kuduz bir köpek tarafından ısırılmıştı. Yapılan "kuduz aşılarının" ardından, anormal irilikteki tümör kaybolmuştu.

"İl tumore non esisteva piu". Bu kadın, 1912'ye kadar, kansersiz bir hayat sürdürdü.

Bu olayı takiben, baska İtalyan doktorları da, rahim ağzı kanserli hastalarına, bu kuduz aşılarını uygulamaya başladılar. Bazı hastalarda tümörlerde bariz küçülmeler oldu ise de, sonra hepsinde nuks oldu ve kaybedildiler. Her ne kadar, sonuçta hastalar öldüler ise de, virüslerin kanser hücrelerini öldürebildiği anlaşılmış oldu. O zamanki virüs bilgilerinin yeterli olmaması ve arkasından, kanser ilaçlarının (kemoterapi) bulunması ile doktorlar, mikrop yerine zehiri tercih ettiler.

Bugun ise, hikaye çok farklı. Eldeki imkanlarla araştırmacılar virüslerin genlerini değiştirebiliyor ve onları daha etkili hale getirebiliyorlar.

"Oncolytic Virus Therapy" 2005 yılında, baş ve boyun kanserlerine karşı Çin'de onay almıştır. Yakında FDA'nın da birkaç seneye kadar bazı virüslere onay vermesi beklenmektedir.

American Society of Clinical Oncology'nin Haziran 2013'teki senelik toplantısında, ilerlemiş metastatik melanomlu hastaların %11'inin, viroterapi sonucunda kanserden tamamen arındıkları gösterilmiştir. T-VEC diye adlandırılan bu tedavide; Herpes Simplex'in (uçuk virüsü) genetiği değiştirilmiş tipi kullanılmıştı. Bu tedavinin yan etkileri, kemoterapilerden çok farklı olarak sadece basit griplerdeki gibi; halsizlik, titreme ve ateş olmuştur.
İlacı imal eden Amgen firmasinin Kasım 2013 ile 2014 ilkbaharina kadar olan süre içinde T-VEC tedavisi görenlerin GM-CSF tedavisi görenlere oranla 4 ay daha fazla yaşadıklarını yayınlanmıştır. Nadiren 2009'da T-VEC tedavisi olup, hala yaşayan melanomlu hastalar vardır.

Onkolitik virüslerin tümörleri yok etme mekanizması:

Kemoterapotik ilaçlar tümor hücrelerinin sadece bir noktasına etki ettiklerinden, zamanla ilaca dirençli tümör hücreleri oluşabilmektedir. Halbuki; Onkolitik Virüsler kanser hücrelerine 4 farklı tarzda etki ettiklerinden, direnç oluşamamaktadır.

1- Virüsün çekirdek zinciri içine yerleştirilen "antijen geni" kanser hücresine girdiğinde, kanser hücresi bu virüs zincirini imal ederek parçalanır. Parçalanma sonucu tümor hücresinde oluşmuş olan yeni virüs zincirleri etraflarındakı diğer kanser hücrelerine girerek, onları da parçalarlar.

2- İçine virüs giren kanser hücreleri parçalandığında, açığa çıkan "özel antijen" doku içindeki dentrik hücreler tarafından alınırlar ve gittikleri T-hücrelerinde kanser hücrelerine karşı antikorlar oluştururlar.

3- Virüs ile enfekte olan kanser hücreleri salgıladıkları immmun uyarıcı ve "cytokine"lerle "Natural Kiler Cells" denilen katil T-hücrelerine sinyal göndererek içinde virüs olan ve olmayan bütün kanser hücrelerini öldürürler.

4- Bu virüslar ayrıca, tümör dokusunun damar hücrelerine de girerek onları da parçalarlar. Bunların parçalanmaları ile açığa çıkan maddeler, "Notrofil" denilen kan hücrelerinin buraya hücüm etmelerini sağlarlar ve bunun sonucunda, damar içinde oluçan kan pıhtısı, damarı tıkayarak tümör hücrelerinin beslenmesini önleyerek ölmelerini sağlar.

Şu anda; Herpes Simplex (uçuk) ve Adenovirus (grip) ve kızamık virüslerı dahil, 12 farklı virüs üzerinde çalışmalar yapılmaktadır.

Virüsler, bakteriler gibi çoğalma özelliğine sahip değillerdir. Çoğalabilmeleri için, canlı hücrelere ihtiyaçları vardır. Sağlam hücreler, tümör hücrelerine oranla, daha yavaş bölündükleri için, virüsler tümör hücrelerini tercih ederler.

Kanser araştırmaları artık kemoterapotik ilaçlardan, onkolitik virüs araştırmalarına kaymıştır. Bundan sonra kemoterapotik ilaçlar yerine, "Monoklonal antikorlar" ve "Onkolitik virüsler" kullanılacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları
- İshaller ve tedavileri
- Hamilelikte zararlı olan antibiyotikler
- Tifo hastalıkları
- Kuduz hastalığı ve tedavileri
- Streptokok cahilliği ve yapılan saçmalıklar
- Düşük lökosit ve nötrofil sahtekarlığı
- Görüntüleme cihazları
- "Kulağında sıvı var"
- Kulak ağrıları ve akıntıları
- Korona ve interferon
- Covid 19 Aşısı (BioNTech ve Pfizer aşısı)
- 2020-2021 grip aşıları
- Koronavirüs (Covid-19) testleri
- Ateş hakkında uydurmalar ve gerçekler
- Alice in wonderland sendromu
- Döküntülü-Ateşli Hastalıklar
- Bactrim: Nedir, ne değildir?
- Virüslerle kanser tedavisi
- Ateşin yan bulguları ve sebepleri
- Yenidoğan bebekte cilt lekeleri
- 2016-2017 Grip aşıları
- MR ve zararları
- Bitkisel toksinler, hücre direnci ve yararları
- İlk intiba
- Hemofili ve tarihte hemofili
- Bal, mikroplar ve enfeksiyonlar
- D vitamini yapımı ve tedavileri
- Barsak cidarı, bakteriler ve ishaller
- Ebola virüsü
- Geleceğin tedavileri
- Ateşin bakteriler ve virüsler üzerine etkileri
- Alerjiler
- Yemeklerin tarihi
- Yenidoğan bebeğinin özellikleri
- Yemek pişirmenin kimyası
- Çocuklarda risk değerlendirmesi
- 2013-2014 Grip Aşıları
- Coronavirusler
- Bebeklerde beslenme sayısı ve miktarları
- Terkedilen çocuğun ıstırabı
- Bağışıklık sistemimiz
- Sağlıkta kalite kimleri ilgilendirir?
- Meningokok aşıları
- Çocuk felci aşılarının yapımı ve farkları
- Mikroplar ve bağışıklık sistemi
- Ateşin yan bulguları ve sebepleri
- Evdeki klimalar tehlikeli midir?
- İlk antibiyotik ve...
- Yuttuğumuz sakızlar nereye gidiyor?
- Kurşun zehirlenmeleri ve tedavileri
- İdrar yolu enfeksiyonları
- Demir eksikliği anemisi
- Gaz yapıcı gıdalar
- Pastörizasyon!..
- Gıdaların raf ömrü uzayınca, insanların raf ömrü kısalır mı?
- Yoğurt yapmak için maya yerine toprak kullanmak
- 2010-2011 dönemi grip aşıları
- Patojen E.coli İshalleri
- Çocuklu ailelerin tatile çıkması
- Bebeklere çiğneme nasıl öğretilir?
- Hava değişimleri ve çocuklar
- Kızamık ve Suçiçeği aşıları: 1 doz? 2 doz?
- Yenidoğan Tetanisi ve Tetanosu
- Prevenar13 aşısı kimlere kaç doz yapılacak?
- Hipotermi ve kanguru tedavisi
- Kanguru aparatının kullanımı
- Bitlenme ve tedavisi
- Çocuk yetiştirme anlayışı
- 2010-2011'de grip aşısı kimlere, kaç doz yapılmalı?
- Yenidoğan sarılığı ve tedavisi
- Yeni doğanın kan değerleri
- Türk Porfiriası
- Adjuvant
- Genetiği değiştirilmiş gıdalar
- Domuz gribi: A/(H1N1) 2009
- Araçlarda çocuk koltukları şart!
- Ateşli hastalıklar
- Yaz ishalleri
- Gripler, salgınlar ve pandemiler
- BCG Aşısı
- Kanında mikrop var!
- Süt alerjisi, bağırsak kanaması ve yalanlar
- Virüslerin çoğalması
- Çocuklarda konuşma bozuklukları
- C vitamini efsaneleri
- Yağlar, Yağ asitleri ve Omega 3
- Cıva ve Tıb
- Grip aşısı zamanı geldi, kafalar yine karıştırıldı!
- Lejyoner hastalığı ve yanlış bilgiler
- Down Sendromu, Mongolizm, doğrular ve aldatmacalar
- D vitamini ve bilinmeyen yönleri
- Anne sütü ve rakipleri
- Bebek bakımında hurafeler
- Çocukların hava yolculuğu
- Bir beyaz yalan uğruna…
- Demir eksikliği anemisi
- Aşı kartları ve kayıtları
- Kenelerle bulaşan hastalıklar
- Öksürük ve nezlenin tedavisi…
- Döküntülü hastalıkların tarihi sınıflandırılması
- Rotavirüs aşıları
- Bebeklerin gaz problemi
- Beta diye bir virüs!
- Ateş ve tedavisi
anneoluncaanladim.com'u ziyaret etmek için tıklayın
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE