Yediğimiz gıdaların bazıları, sindirim sistemimizde aşırı gaza sebep olurlar. Bazı gıdaların daha fazla gaz yapması, yapılarındaki şekerin cinsi ile ilgilidir. Gazın oluşumunda diğer bir etken, bakterilerdir. Bu iki unsurun yan yana gelmesi ile oluşan mayalanma (fermentasyon) sonucunda gaz husule gelir. Şekerler, ikili (disakkarit) veya tekli (monosakkarit) şeklinde olurlar. Şeker pancarından elde edilen sükroz (glikoz+früktoz) ve sütteki laktoz (glikoz+galaktoz) ikili şekerlerdir.

Meyvelerin çoğunda şeker olarak glikoz veya früktoz vardır. Bu şekerler yenildiğinde sindirim sistemi tarafından hızlı bir şekilde emildiklerinden, bakteriler ile reaksiyona girip gaz husule getiremezler. Ancak aşırı miktarlarda yenilirlerse, yapabilirler. Buna mukabil, armuttaki şeker, sorbitol olup sindirim sisteminden daha geç emildiği için hem gaitanın yumuşamasına hem gaz yapımına sebep olur.

Kuru fasulye, Brokoli gibi gıdalarda bulunan bazı şekerler, sindirim sistemi tarafından emilmedikleri için, kalın bağırsağa kadar inebilirler ve orada bakteriler ile buluşarak gaz husulüne sebep olurlar. Bu tip gıdaların 1 gece suda bekletilmeleri ile bir kısım şeker suya geçtiği için gaz yapıcı özellikleri azalır. Eğer bu su atılmaz ve pişirme suyu olarak kullanılırsa, gene gaz yapma özelliği devam eder. Oysa, zaten sindirim sisteminden emilmeyen ve bize bir yararı olmayan bu şekerlerin atılması ile o gıdanın gaz yapıcı özelliği azalır, gıda değerinden bir şey kaybetmez.

Kabızlık tedavisi için kullanılan bazı suni şekerler, “prebiyotik” diye adlandırılmışlardır. Bu şekerlerde sindirim sistemi tarafından emilmezler ve kalın bağırsakta “probiyotik” bakterileri çoğaltarak kabızlığı önlerler. Bu bakterilerin çoğalması ile de gaz husule gelir. Bu bakterilerin, antibiyotiklerin sindirim sistemindeki bakterileri öldürerek sebep oldukları ishali de durdurucu etkileri vardır. Bu etki sadece sindirim sisteminde geçerlidir. Bu probiyotik bakterileri alarak, Grip’ten korunamazsınız.